YETVART DANZİKYAN
Adaylara bölge sınırlaması sorunu çözülmeli
Yani Samatya’da oturan bir kişi Bakırköy’e aday olamıyor, Yeşilköy’de oturan bir kişi, diyelim ki Balat’a aday olamıyor, aynı şekilde Şişli’de oturan bir kişi Kadıköy ya da Üsküdar’a ya da Adalar’a aday olamıyor. Neden? Hiçbir doyurucu yanıtı yok. Zaten 40 bin kişi kalmış bir toplumdan bahsediyoruz. Bu kadar az sayıda kalmış bir topluluğu böylesine bölmek niye?
Sınır açılacak mı?
Türkiye bütün sorumluluğu Ermenistan üzerine atarak bence işin kolayına kaçıyor. Baştan beri söylediğimi bir kez daha not düşmek isterim: Bütün bu süreçte Ermenistan’ın tereddütlerini gidermek Türkiye’ye düşüyor
Karalama yetmedi, küfür başladı
Burada apaçık bir hakaret ve küfür var. Akla şu soru geliyor: Rejim böylesi hakaret ve küfürlere sarılacak kadar zor durumda mı? Belli ki öyle.
Ekonomide kriz yokmuş gibi
Türkiye enflasyon açısından, bugün savaşta olan Ukrayna’dan bile daha kötü durumda. Bu tabloya ek olarak bir de şöyle bir veri paylaşayım: DİSK-AR’ın Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden hareketle hazırladığı 19 Mayıs’a özel Genç İşsizliği Bülteni’ne göre, Türkiye’de 2,3 milyon genç işsiz var; her dört gençten biri ne eğitimde ne istihdamda yer alıyor;
Yerevan-İstanbul arasında bir köprü
23,5 Hrant Dink Hafıza Mekânı, öldürülmesinin 15. yılında, Hrant Dink’in hayatını ve mücadelesini konu alan “Hrant Dink: Burada ve Şimdi” sergisini Yerevan’da açtı.
Aşırı sağ sadece Avrupa’da mı var?
Öyle görünüyor ki, seküler-milliyetçi muhalefet diyebileceğimiz kesim, 2019 yerel seçimlerinde AKP’nin büyük kentleri kaybetmesindeki temel etkenlerden birinin göçmenler meselesi olduğunu biliyor. O yüzden de seçime doğru bu meseleyi ‘ısıtmak’ istiyor. Beri yandan AKP –ve MHP– bu eli görüyor. Soylu’nun Özdağ’a yönelik sert çıkışının ardında da muhtemelen bu planı bozmaya yönelik bir hesap vardı.
Bu karanlıktan da çıkılır
Gezi, bu ülkeden çıkmış en haysiyetli direnişlerden, eylemlerden biridir. Hepimiz oradaydık. Umuyoruz ki bu karanlıktan da çıkacağız.
Neden krizi değil de göçmenleri konuşuyoruz?
Ekonomik krizi değil, göçmenleri konuşuyoruz. Ya da tersten söyleyecek olursak, göçmenler konusunun gündemde tutulması, ekonomik krizi de konuşulmaz kılıyor. Sağ ve aşırı sağ her zaman bunu yapar. Toplumda bir yoksullaşma ve derin bir ekonomik kriz varsa, toplumun en güçsüz kesimlerini bundan sorumlu tutar.
‘Fıllaname’ hiç susmayacak
Tüm o hikâyeler bana, kaybolmuş bir hayatın hikâyesi, hatta barındırdığı mizah duygusuna rağmen, ağıdı gibi geldi. Sarsılmıştım. En az Hagop Mıntzuri gibi güçlü bir ses vardı. İyi de, biz o sesle ne yapacaktık? Yanıt basitti; hem gülecek, hem de ağlayacaktık.
"Gavur gitti, mahallesi gitti, ismi gitti"
2 Nisan Cumartesi günü kaybettiğimiz usta edebiyatçı ve eğitimci Mıgırdiç Margosyan ile Agos'ta son röportajımızı 2018 yılında Diyarbakır Kitap Fuarı vesilesiyle doğduğu büyüdüğü topraklara gidip döndükten sonra İstanbul'da gerçekleştirmiştik. Bu röportajı tekrar sunuyoruz.