Dink davasında soruşturmanın genişletilmesi talepleri reddedildi

Hrant Dink cinayetine ilişkin yargılama süreci 11 yıldır devam ediyor. 
Hrant Dink cinayetine ilişkin Trabzon, İstanbul ve Samsun’da görevli bazı kamu görevlileriyle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma yürütmüş ve bazı isimler hakkında dava açılmıştı. Ancak bazı jandarma ve emniyet görevlileri hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiş ve bazı görevliler ise soruşturma kapsamına alınmamıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 13 Nisan 2017’de jandarma görevlilerinin de aralarında bulunduğu bazı şüpheliler için iddianame hazırlamış ancak jandarma görevlileri Aycan Oktaylar, Serkan Özel, Akar Karaçimen, Mehmet Altınel, Murat Akçe, Mahmut İlhan, Fikri Yalman, İsmail Hakkı Günay hakkında kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar vererek iddianame düzenlememişti. Ayrıca dönemin İstanbul Jandarma Komutanı Ünal Karaosmanoğlu, Trabzon Jandarma görevlileri Fuat Kömürcü, Mustafa Kuraş, Serdar Yücel, Sebahattin Artun hakkında da herhangi bir işlem yapmamıştı.
Kasım 2017’de, Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, dönemin İstanbul Jandarma Komutanı Ünal Karaosmanoğlu’nun da aralarına bulunduğu toplam 13 jandarma görevlisi hakkında soruşturma yapılması için başvuruda bulundu.
Avukat Bakırcıoğlu, İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliğine başvurarak, savcılığın bu 13 jandarma görevlisinden 8'i hakkında  verdiği kovuşturmaya yer olmadığı kararına karşı da itiraz etti. Ayrıca soruşturmanın cinayet yaşandığı dönemde İstanbul ve Trabzon’da görevli bazı jandarma görevlileri yönünde genişletilmesini istedi. Dönemin İstanbul Jandarma Komutanı Ünal Karaosmanoğlu hakkında da soruşturma yürütülmesi istendi.

‘Yükümlüydüler’
Dilekçede, İstanbul İl Jandarma Komutanı Ünal Karaosmanoğlu, İstanbul İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Aycan Oktaylar ile İstihbarat Şube Müdürlüğünde Aşırı Sağ Faaliyetler Tim Komutanı Serkan Özel'in, Hrant Dink’e yönelik eylemler ile tehditlere dair bilgi sahibi olduklarına ve bu kişilerin Dink’e yönelik tehditler ve eylemler nedeniyle korunma altına alınması yükümlülükleri bulunduğuna dikkat çekildi. Orhan Pamuk hakkında 2005’te alınan koruma kararında İl Jandarma Komutanı Karaosmanoğlu’nun da imzası olduğu vurgulandı.
Dilekçede ayrıca İstanbul İl Jandarma Komutanlığının ‘Ermenicilik faaliyetleri’ adı altında bir çalışma faaliyetinin olduğu, Agos gazetesi önünde eylemler ve Dink’in aldığı tehditlerden haberdar olmamasının mümkün olmadığı kaydedildi. Yine İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olan, benzer konumlardaki Celalettin Cerrah ve Ahmet İlhan Güler gibi isimlerin de halen yargılandığı belirtildi.
Trabzon İl Jandarma Komutanlığı görevlileri Mehmet Altıntel ve Murat Akçe hakkında da Dink cinayetinin işlenmesinin önüne geçmedikleri ve cinayetin işlenmesini olanaklı hale getirdikleri, Samsun’da görevli emniyet ve jandarma görevlileri Mustafa İlhan, İsmail Hakkı Günay ile Fikri Yalman hakkında Ogün Samast’ın görüntülerinin alınması, fotoğraflarının çekilmesi talimatı gerekçesiyle soruşturma yapılması istendi.

Talepler reddedildi 
İstanbul 12. Sulh Ceza Mahkemesi, avukatların taleplerini karara bağladı. Mahkeme, 12 kişi hakkında yapılan başvuruyu reddetti. Sadece dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanlığı görevlisi Mehmet Altınel hakkında kovuşturma yapılmasına karar verdi. Dink ailesinin avukatları, mahkemenin verdiği karara itiraz edecek. 
Dink cinayeti davası önümüzdeki hafta boyunca İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edecek. 24-25 ve 27-28 Eylül tarihlerinde yapılacak duruşmalarda tanıkların dinlenmesine devam edilecek.  

Avrupa Konseyi: Davayı hızlandırın

Öte yandan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Türkiye’den Hrant Dink’in öldürülmesi ile ilgili davanın hızlandırılmasını istedi.
Avrupa Konseyinin karar organı Bakanlar Komitesi adına büyükelçiler seviyesinde toplanan Delegeler Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmasının denetimi konusunda 18-20 Eylül tarihleri arasında yaptığı toplantıları tamamladı.
Bu toplantıda, AİHM’in 2010 yılı Aralık ayında Hrant Dink davasıyla ilgili aldığı kararın, Türkiye tarafından uygulanıp uygulanmadığı konusu da görüşüldü.
Toplantı sonucunda, yine Bakanlar Komitesinin daha önce aldığı kararlara da atıfta bulunuldu ve kabul edilen yeni kararda “Komite, Türk yetkililerden devam eden davanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uygun bir şekilde hızlandırılarak sonuçlandırılmasını güçlü bir şekilde ister.” ifadesine yer verildi.
Bakanlar Komitesi kararında, “Türkiye’den dava ile ilgili yürütülen soruşturma çerçevesinde sorumlular ve şüpheliler hakkında ilave ve daha detaylı bilgileri sunması” istendi. Yine kararda, gazetecilerin güvenliği ve korunması konusunda alınması istenen önlemlerle ilgili neler yapıldığı konusuna Türkiye’nin açıklık getirmesi tavsiye edildi.

2010 Aralık ayında Hrant Dink davasını karara bağlayan AİHM, Türkiye'yi, Dink'in yaşam hakkını koruyamadığı ve öldürülmesiyle ilgili etkili bir soruşturma yürütmediği gerekçesiyle mahkum etmişti.