"Diril çifti sırtını devlete dayayanlarca kaçırıldı"

Şırnak Beytüşşebap’a bağlı  Mehri (Kovankaya) köyünde yaşayan Diril çiftinden 11 Ocak'dan sonra haber alınamamıştı.

Şimuni Diril’in cesedi 70 gün sonra evlerinin yakınlarındaki dere kenarında bulundu. Ancak Hurmüz Diril'den hala haber alınabilmiş değil.  

Aramaların yoğunlaştırılması ve sis perdesinin aydınlatılması için hak savunucuları, Süryani toplumu ve Diril çiftinin yakınları haftalardır kamuoyuna çağrı yapıyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Tuma Çelik de , Diril çiftinin kaybolmasına ilişkin hazırladığı raporu on-line basın toplantısı ile gazetecilerle paylaştı.

Çelik şunları söyledi: 

"Elde ettiğimiz bilgilerden yola çıkarak şunu net söyleyebiliyorum, kesinlikle örgütün işi olduğunu düşünmüyorum; devletin talimatıyla yapıldığına da inanmıyorum ama devletin 24 saat hâkim olduğu bir alanda böyle bir olayın meydana gelmesi ve sonraki gelişmeler, bir şekilde sırtını devlete veya devletteki kesimlere dayayan kişilerle birlikte yapılan bir kaçırma olayı olduğunu düşündürüyor."

İstenirse ortaya çıkar

"Devlet, oradaki yetkililer isterse bu olayı net biçimde ortaya çıkarabilir. Eğer çıkarmak için gerekli çabayı sarf etmiyorsa o zaman ortada farklı bir durum söz konusu olur. Ne yürütülen soruşturma ne de yapılan açıklamalar bizleri tatmin etmiştir. Diril çiftinin akıbeti sonuna kadar araştırmalıdır. Bu kayıp vakası, karanlık dehlizlerde kaybolmamalıdır."

"Türkiye, kayıplar, kaybedilmeler, faili meçhuller konusunda sabıkalı. Son yaşananlar bizlere 90'lı yılları hatırlatıyor. Bu kayıp vakasında iddia edilen kontra faaliyetler, alınan gizlilik kararları, kapağı açılmayan soruşturmalar, çelişkili tanık ifadelerinin tümü soru işareti barındırmaktadır."

Geri dönüşler engellenmek isteniyor

Çelik yurtdışında yaşayan Süryanilerden bölgeye geri dönmek isteyenler olduğunu, ancak devletin bunu engellemek istediğini söyledi:

"Bölge Süryanilerin yaşandığı bir bölge. Hakkari Şırnak Beytüşşebap’ta Süryani köyleri var. Bu köyler çatışmalı dönemde hemen hemen hepsi devlet tarafından boşaltılmış köyler. Çatışmasızlık döneminin başlamasından, barış sürecinin ortaya çıkmasından sonra Süryaniler kendi yerleşim birimlerine dönme çabasına giriştiler, bu yönde adımlar attılar."

"Devletin içinde güçlü olduğunu düşündüğümüz birilerinin bunu engellediği düşüncesi oluşuyor bizde. Yine orada aralarında rahibin de bulunduğu köylüler, insanlarımız göz altına alındı ve tutuklandı. Bunların da bu politikanın ürünü olduğunu düşünüyoruz. Süryanilerin kendi yaşam alanlarına dönmesi engellenmeye çalışılıyor."

Aynı köyde yaşayan Diril ailesinin diğer üyeleri 90'lı yıllarda devlet ve korucu baskısına maruz kalmışlardı.