Hakikati unutmadı
Aznavour’a sorarsanız Türkiye’den bildiği tek isim Zeki Müren ama “Annem” bağlantısıyla değil. Adını bir dostundan duymuş, söyleyişine ve tavrına hayran kalmış, unutamamış.
MURAT MERİÇ
Charles Aznavour hakikatin sesi. Bu yüzden memlekette sevmeyeni çok. Bilhassa son döneminde yazdıkları/söyledikleri yüzünden onu eleştirenler oldu ama bir dönem plaklarıyla hemen hemen bütün evlere girdi. Kavgasını, öfkesini birileri anlatacaktır, ben plaklar üzerinden ilerleyeyim… ‘60’lı yılların ortalarından itibaren meşhur şarkılarından bir kısmı Türkçeye çevrildi. Etki alanı büyük: Özdemir Erdoğan’dan Erol Evgin’e pek çok sanatçı onun şarkılarını söyleyerek müziğe adım attı.
İsmi geçince akla gelen şarkı, “La Mamma”. Belki de en popüler şarkısı. Türkçesi hemen yapılmış. El atan, bizzat Sanat Güneşi! Zeki Müren, bu şarkıyı Fecri Ebcioğlu’nun yazdığı Türkçe sözlerle, “Annem” adıyla yorumladı. Söylediği ilk “aranjman”lardan. Aznavour’a sorarsanız Türkiye’den bildiği tek isim Zeki Müren ama “Annem” bağlantısıyla değil. Adını bir dostundan duymuş, söyleyişine ve tavrına hayran kalmış, unutamamış. Bu bahiste, “Annem”in gördüğü ilgi vesilesiyle yapılan bir parodi plağı anmak elzem: Öztürk Serengil bu şarkıyı, kaybettiği şapkasına ithafen yazdığı “tornistan” sözlerle ve “Şepke” adıyla seslendirdi.
Özdemir Erdoğan, farklı zamanlarda Aznavour repertuvarına meyletti: “Les Dex Guitarres”, onun elinde “Her Akşam Bir Hikâye” oldu, “Isabelle” ise “Birtanem”… “Il te Sufisait Que Je T’aime” adlı Aznavour şarkısını “Unutamam O Günleri” adıyla seslendiren Özdemir Erdoğan, “La Boheme”i “Ayrılık Şarkısı”na çevirdi. “La Boheme”, yıllar sonra Ferdi Özbeğen tarafından “Giden Sensin” adıyla bir kere daha seslendirildi.
“Je T’attends” de ikiz şarkılardan: Ajda Pekkan şarkıyı “Serseri” adıyla yorumlarken İlham Gencer farklı sözlerle “Yalnız Tek Bir Gece”ye dönüştürdü. “Esperanza”, Serpil Örümcer’in dilinde “İster Al İster Alma” oldu, “Hier Encore” ise Gönül Yazar tarafından “Dön Derken” adıyla yorumlandı.
Aznavour, bir dönem kalpleri şarkılarıyla fethetti. Memleket pop müziğine dolaylı yoldan yaptığı katkı yadsınamaz. Dünya müziğinin dev isimlerinden, geleneğinin son temsilcilerindendi. Hayal ve hakikat arasında gidip gelirken hakikati de unutmadı ve yapılanı, yaşadıklarını olduğu gibi anlattı. Bu yüzden sevmeyeni çok ama bu onun büyüklüğünü gölgelemiyor. Yazık ki yolu çok yıllar önce sadece bir kere memleketten geçti. Keşke çok kere gelseydi, sesimizi sesine katsaydı. O zaman kendimizi bu kadar yalnız hissetmezdik.
Charles Aznavour hakikatin sesi. Bu yüzden memlekette sevmeyeni çok. Bilhassa son döneminde yazdıkları/söyledikleri yüzünden onu eleştirenler oldu ama bir dönem plaklarıyla hemen hemen bütün evlere girdi. Kavgasını, öfkesini birileri anlatacaktır, ben plaklar üzerinden ilerleyeyim… ‘60’lı yılların ortalarından itibaren meşhur şarkılarından bir kısmı Türkçeye çevrildi. Etki alanı büyük: Özdemir Erdoğan’dan Erol Evgin’e pek çok sanatçı onun şarkılarını söyleyerek müziğe adım attı.
İsmi geçince akla gelen şarkı, “La Mamma”. Belki de en popüler şarkısı. Türkçesi hemen yapılmış. El atan, bizzat Sanat Güneşi! Zeki Müren, bu şarkıyı Fecri Ebcioğlu’nun yazdığı Türkçe sözlerle, “Annem” adıyla yorumladı. Söylediği ilk “aranjman”lardan. Aznavour’a sorarsanız Türkiye’den bildiği tek isim Zeki Müren ama “Annem” bağlantısıyla değil. Adını bir dostundan duymuş, söyleyişine ve tavrına hayran kalmış, unutamamış. Bu bahiste, “Annem”in gördüğü ilgi vesilesiyle yapılan bir parodi plağı anmak elzem: Öztürk Serengil bu şarkıyı, kaybettiği şapkasına ithafen yazdığı “tornistan” sözlerle ve “Şepke” adıyla seslendirdi.
Özdemir Erdoğan, farklı zamanlarda Aznavour repertuvarına meyletti: “Les Dex Guitarres”, onun elinde “Her Akşam Bir Hikâye” oldu, “Isabelle” ise “Birtanem”… “Il te Sufisait Que Je T’aime” adlı Aznavour şarkısını “Unutamam O Günleri” adıyla seslendiren Özdemir Erdoğan, “La Boheme”i “Ayrılık Şarkısı”na çevirdi. “La Boheme”, yıllar sonra Ferdi Özbeğen tarafından “Giden Sensin” adıyla bir kere daha seslendirildi.
“Je T’attends” de ikiz şarkılardan: Ajda Pekkan şarkıyı “Serseri” adıyla yorumlarken İlham Gencer farklı sözlerle “Yalnız Tek Bir Gece”ye dönüştürdü. “Esperanza”, Serpil Örümcer’in dilinde “İster Al İster Alma” oldu, “Hier Encore” ise Gönül Yazar tarafından “Dön Derken” adıyla yorumlandı.
Aznavour, bir dönem kalpleri şarkılarıyla fethetti. Memleket pop müziğine dolaylı yoldan yaptığı katkı yadsınamaz. Dünya müziğinin dev isimlerinden, geleneğinin son temsilcilerindendi. Hayal ve hakikat arasında gidip gelirken hakikati de unutmadı ve yapılanı, yaşadıklarını olduğu gibi anlattı. Bu yüzden sevmeyeni çok ama bu onun büyüklüğünü gölgelemiyor. Yazık ki yolu çok yıllar önce sadece bir kere memleketten geçti. Keşke çok kere gelseydi, sesimizi sesine katsaydı. O zaman kendimizi bu kadar yalnız hissetmezdik.
