VARDUHİ BALYAN

‘İdare Edilen Yaşamlar: İstanbul’da Yaşayan Ermenistan vatandaşı Göçmenlerin ve Çocukların Durumu’ adlı araştırma bulguları 11 Haziran Salı günü Bilgi Üniversitesi’nde Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci ve Doç. Dr. Emre Erdoğan tarafından sunuldu. Hrant Dink Vakfı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından yürütülen araştırma Türkiye-Ermenistan Diyalog Grubu’nun önerisiyle, Almanya Dışişleri Bakanlığı ve Chrest Vakfı desteğiyle hayata geçti.

Türkiye’nin önde gelen üniversiteleri ve tıp kurumlarında Ailesel Akdeniz Ateşi (FMF) hastalığı üzerine çalışmalar yürüten beş uzman tıp doktorundan oluşan bir grup, 18-20 Mart 2019 tarihleri arasında Ermenistan’ı ziyaret etti. Grupta, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin yanı sıra Memorial Ankara Hastanesi'nden uzmanlar yer aldı.

Ermeni Soykırımı Müzesi-Enstitüsü’nün yeni direktörü Harutyun Marutyan, 22 – 23 Mart tarihlerinde Hrant Dink Vakfı, DVV International ve Friedrich Ebert Stiftung işbirliğiyle düzenlenen ‘Başka bir Gelecek için Hafıza Mekânları, Hafıza Yolları’ konferansında ‘Yüzüncü Yılın Ardından Ermeni Soykırımı Anıtı ve Müzesi’ adlı bir sunum gerçekleştirdi. Etnograf ve tarihçi olan, hafıza üzerine uzun yıllardır çalışan Marutyan’la Ermenilerde soykırım hafızası/travması ve direktörü olduğu Ermeni Soykırımı Müzesi-Enstitüsü’nde yapmayı düşündüğü çalışmalar hakkında konuştuk.

Hafıza, hatırlamak… Beraberce Derneği hatırlamanın ve hatırladıklarımızı paylaşmanın öneminden yola çıkarak ortak, beraber yaşamanın mümkün olduğu bir toplum için çalışmalarını sürdürüyor. Geçtiğimiz hafta ‘Hatırlamak İyileştirir’ ve ‘Hatırlamak Özgürleştirir’ başlıklı iki kitabın tanıtımını yapan Beraberce Derneği’nin Direktörü Ayşe Öktem ve Beraber Alan Projesi Koordinatörü Berfin Azdal derneğin kuruluşunu, yaptığı çalışmalarını ve gelecek planlarını Agos’a anlattı.

Raffi Bedrosyan’ın ‘Trauma and Resilience, Armenians in Turkey: Hidden, not hidden and no longer hidden’ (‘Travma ve Direnç, Türkiye’deki Ermeniler: Gizli, Gizli Olmayan, Artık Gizli Olmayan’) başlıklı kitabı Londra merkezli Gomidas Enstitüsü tarafından yayınlandı. Bedrosyan’ın aile hikâyesiyle başlayan kitapta, yazarın son yıllarda Türkiye’deki faaliyetleri, Türkiye’deki Müslümanlaşmış Ermeniler, Türkiye-Ermenistan ilişkileri, geçmişle yüzleşme ve kimlik üzerine pek çok yazısı yer alıyor. Toronto’da yaşayan inşaat mühendisi, yazar ve piyanist Raffi Bedrosyan, Türkiye – Ermenistan ilişkileri, Müslümanlaşmış Ermeniler, 1915’ten arda kalan Ermeni kiliselerinin tarihi üzerine yazılarıyla biliniyor. Raffi Bedrosyan kitabının hikâyesini anlattı.

Yerevan’ın merkezinde bulunan Opera Binası’nın civarındaki kafeler Yerevan Belediyesi kararıyla kaldırılıyor. Yerevan Belediyesi’nin açıklamasına göre kafelerden boşalan yerler yeşil alan olacak. Başbakan Nikol Paşinyan belediyenin bu politikasını desteklediklerni açıkladı.

Görsel tarih arşivinde yaratıcı yöntemler ve yenilikçi yaklaşımlar; tanıklık üzerine çalışmayı da ele alan panel, atölye ve etkileşime dayalı bir sergi ile dinleyici ve ziyaretçilere sunuldu. Hrant Dink Vakfı-USC Shoah Vakfı işbirliği ile düzenlenen etkinlik 22-23 Şubat tarihleri arasında Hrant Dink Vakfı Anarad Hığutyun Binası'nda gerçekleşti.

Hollanda’da yaşayan müzisyen Aktaş Erdoğan, köklerindeki Ermeni kimliğine yaptığı keşif yolculuğunu, son çalışmasıyla anlattı. Erdoğan, ‘Nare Nare’ ezgisi için çektiği klibi, büyükninesi Arcoş’un hikâyesi üzerine kurmuş. Bu hikâyenin sanatla anlatılması gerektiğine inanan müzisyen, aynı zamanda büyük babaannesinin adını taşıyan son çalışmasında, bir Ermeni kadının göçünü, düşüşünü ve tekrar doğrulup hayata tutunmasını anlatıyor.

“Teach for Armenia” vakfı Ermenistan’ın dezavantajlı bölgelerinde yaşayan çocukların kaliteli eğitim hakkı için mücadele veren bir kurum. Larisa Hovannisian’ın kurucusu olduğu “Teach For Armenia” (Ermenistan İçin Öğret) 2013 yılından bu yana 100’den fazla eğitmenle ülkenin dezavantajlı, merkeze uzak bölgelerindeki binlerce çocuk ve gence ulaşmayı başardı. Herkesin kaliteli eğitim alma hakkını savunan proje, değişimin parçası olmak isteyen Türkiyeli Ermenilerin başvurularını bekliyor. Larisa Hovannisian vakfın projelerini, geçtikleri yolu ve gelecek planlarını Agos’a anlattı.