BASKIN ORAN

Baskın Oran

İÇLİ DIŞLI

En az din meselesi kadar önemli bir benzerlik. Hem ülkelerinin silahlanması açısından hem de kendilerine yakın kesimlerin paramiliter güç oluşturur gibi bireysel silahlanması açısından.

Avrupa basınını okuyorum, IŞİD sempatizanlarının her saldırısı, Türk olsun olmasın, Türkiye’ye fatura ediliyor ve büyük öfke dalgası yaratıyor. Kaddafi Libya’sı ve Saddam Irak’ı gibi ülkelere yapıştırılan rogue state (haydut devlet) etiketi şimdi de Türkiye için kullanılıyor.

Adını, Helenizm’den çok etkilenmiş Yahudi Kralı Büyük Herod’dan (Hirodes) alan Herodcular, güçlü Roma uygarlığının ilkelerini ve yöntemlerini kabul edip uygulamaksızın onunla boy ölçüşmenin mümkün olamayacağı kanısındaydılar. Bugün İngilizcede yobaz demek olan Zealot ise, Roma’ya isyan eden Yahudi cemaatinin adıydı.

Raporun yazarı olarak bana ve raporu onaylayıp oylatan kurul başkanı olarak Prof. Kaboğlu’na ölüm tehditleri başladı. Yakın korumalar ailemizin zorunlu fertleri haline geldiler. Ardından, bize bu Rapor’u hazırlama görevini kanunla vermiş olan devlet, ikimiz hakkında "halkı, kin ve düşmanlığa tahrik etmek (TCK 216) ve “devletin yargı organlarını alenen aşağılamak”tan (TCK 301/2) dava açtı.

KKTC’yle birlikte, “1 millet 2 devlet” sloganımız doğmuştu. Nur topu gibi bir Azerbaycan’ımız olunca onu da katıp “1 millet 3 devlet” dedik. Yalnız, bu politika Neo-Osmanlıcı bile değil çünkü Osmanlı I. Dünya Savaşı’na kadar Kafkaslarla ilgilenmedi. Bildiği varmış.

Evet, Yunan gazetesinin hakareti kesinlikle terbiyesizlik ama, CB Erdoğan başta olmak üzere bizim kimi devlet adamlarımızın söyledikleri ve yandaş medyanın yazdıkları da pek “cami kapısından getirilmiş” sayılmaz.

Savaş sonrasında işsizliğin ve enflasyonun tavan yaptığı bir ortamda Kral III. Vittorio Emmanuele, durumu düzeltmesi için Mussolini’yi 1922’de başbakan yaptı. Önceleri liberallerin desteğini alan Mussolini, tren ve otoban sistemleri kurarak ve çiftçileri destekleyerek ekonominin canlanmasını, işsizliğin azalmasını sağladı. Popülaritesini çok artırdı.