BASKIN ORAN

Baskın Oran

İÇLİ DIŞLI

Çok açık: Tutanak baştan aşağı Suriye’nin taahhütlerinden ibaret ama, Türkiye’nin Suriye’ye girip tek yanlı harekat yapmasına ilişkin tek kelime yok.

AKP-MHP iktidarı, Suriye’ye ordu sokmak yüzünden Batı’nın ve Arap dünyasının büyük tepkisini çekti. Mecburen de, Rusya’nın Ortadoğu’ya yerleşme emellerine hizmete başladı. Fakat bunları hiç umursamadan, “Herkes bizi kıskanıyor!” deyip uluslararası itibar kazandığını yutturmak istemekte. İçteki yandaşlarına, tabii.

Türkiye tarafı Rus tarafına net koordinat bildirdiğine göre, “bilerek ve isteyerek” yapılmış bir saldırıdan bahsediyoruz. Yani, bundan daha açık-seçik bir ihtar, bir uyarı olabilir mi Türkiye tarafına?

Elazığ felaketinden akıllarda büyük olasılıkla en çok kalacak şey, 17 yıllık iktidarımızın bu konuda hiçbir önlem almamanın suçunu Allah’a yükleyip kurtulduğu olacak.

YÖK çalıştayında İçişleri Bakanlığı adına sunum yapan Ömer Ulu ateizme, deizme, pagancılığa ve tengriciliğe karşı din adamlarını göreve çağırdı. Pankart asan iki üniversiteliye, boşlar dahil her derse ve sınava zorunlu girme biçiminde bir adli kontrol getirildi. Ankara 2. İdare Mahkemesi, Diyarbakır Büyükşehir'e kayyım atanmasında yürütmeyi durdurdu. 12 gün sonra da “yanlışın düzeltilmesi” kararı aldı.

EDP’nin, (Erdoğan Dış Politikası) tamamen iç politika kaynaklı dış politikasının yanı sıra, Kanal İstanbul’un daha doğrusu Kanal Erdoğan’ın durup dururken Türkiye’nin başına korkunç bir bela açacak olması var: Montrö’nün tartışmaya açılması. Ki, Türkiye bundan daima fena ürkmüştür.