YETVART DANZİKYAN

Yetvart Danzikyan

KARDEŞÇESİNE

Olup bitenlere baktığımızda, Türkiye ile Ermenistan arasındaki sınırın açılmasını bir yana bırakalım, Türkiye’nin Ermenistan için yakın bir tehdit konumuna geldiğini ve bu pozisyonu sürdürmek istediğini görebiliyoruz. Bu, Türkiye’nin yakın tarihinde Türkiye ile Ermenistan arasındaki en ciddi sıkıntıya işaret ediyor.

Raffi Bedrosyan’ın ‘Trauma and Resilience, Armenians in Turkey: Hidden, not hidden and no longer hidden’ (‘Travma ve Direnç, Türkiye’deki Ermeniler: Kimliklerini Gizleyenler, Gizlemeyenler ve Artık Gizlemeyenler’) başlıklı kitabı Türkçe’ye çevrildi. Toronto’da yaşayan inşaat mühendisi, yazar ve piyanist Raffi Bedrosyan ile Müslümanlaş(tırıl)mış Ermeniler’den başlayıp Türkiye Ermenistan ilişkilerine, İstanbul Ermenileri’nin durumuna ve aile hikayesine uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik.

İnce partisini hangi söylem üzerine oturtacak? Yani CHP neyi eksik yapıyor da İnce’nin partisi bunu tam tamına yapacak? Bu soruların da aslında net bir yanıtı yok.

Ne tesadüf ki, Erbaş’ın minbere kılıçla çıkması Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “kılıç artığı” sözlerinden birkaç hafta sonraya denk geldi. Hâl böyle olunca, manzara daha da, nasıl derler, ‘anlam’ kazanıyor.

Sivil toplum çalışan Osman Kavala'nın tutukluluğunun 1000. günü yaklaşırken, Kavala’nın avukatları Prof. Dr. Köksal Bayraktar, Deniz Tolga Aytöre ve İlkan Koyuncu ile Kavala’nın eşi Ayşe Buğra bugün online bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Buğra tutukluluğun artık bir işkenceye dönüştüğünü söyledi.

Darbeye ya da darbe girişimine nasıl gelindiği de açıkça konuşulmalı, bilanço çıkarılmalıdır. AKP dört yıldır bu işten ısrarla kaçındığı gibi suçu genellikle başkalarının üzerine atmakta.

Yolu ve sözü çok da dolandırmaya gerek yok. Her zaman söylüyoruz. Bu kaostan seçim ile çıkılır. Yok, toplumumuzdaki kimi etkili isimler vakıf seçimlerinde oy verecek olan Ermeni halkına güvenmediği için bu seçimler yapılmıyorsa, bu çıkmaz sokaklarda çok dolanırız.

Dava gerçekten de son zamanlarda tanık olduklarımıza benzer bir şekilde akla mantığa sığmayan bir dava. Zaten kamuoyunda alenileşmiş bir gelişmeyi haber yaptıkları için farklı siyasi çizgilerden gazeteciler yine bir torbaya doldurulup hapse atılıyor.

TBMM’de temsil edilen, 6 milyon oy almış bir parti hakkında böyle hükümler vermek bir gazetecinin görevi olmasa gerek. Üstelik, bahsedilen türden şiddet eylemlerini HDP’liler de kınarken ve bu açıklamalara bilerek yer verilmezken..