YETVART DANZİKYAN

Yetvart Danzikyan

KARDEŞÇESİNE

Münih Ludwig-Maximilian Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren Talin Suciyan’ın Tanzimat döneminde Ermeni toplumunun devletle, diğer topluluklarla ve kendi içinde yaşadığı sorunlara ilişkin kaleme aldığı habilitasyon tezi oy birliği ile onaylandı. Suciyan ile habilitasyon tezini ve Ermeni Patrikhanesi arşivlerine yansıyan manzarayı konuştuk.

Boğaziçi Üniversitesi’nin 2008 yılından bu yana geleneksel olarak Hrant Dink anısına düzenlediği konferansların bu yılki konuğu Eleni Varikas’tı. Çalışmalarını Paris Vincennes Üniversitesi/Paris 8 ve CNRS’e bağlı Paris Sosyoloji ve Siyaset Araştırmaları Merkezi’nde sürdüren Varikas özellikle dışlanmışlar ve modern dünyanın “parya”ları üzerine odaklanıyor. Varikas ile aynı günlerde ünlü Marksist sosyolog ve filozof Michael Löwy de İstanbul’da bir konferans verdi. Löwy ve Varikas konferans sonrasında “23,5 Hrant Dink Hafıza Merkezi”nde idiler. İki akademisyenle hem Hrant Dink’in mücadelesini, hem de yakın tarihin ve şimdinin dışlanmışlarını, muhalif hareketleri, hafıza ve hatırlamayı konuştuk.

Sen hepimizden iyi biliyorsun, buraya bir günde gelinmedi. Bu yolu hazırlayan, açan kesimler, isimler vardı. Onlar hâlâ soruşturulmuş değil.

Hrant Dink Cinayeti Davası İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. 2016 yılından bu yana kamu görevlilerinin yargılandığı davada şu aşamada tanıklar dinleniyor. Bir sonraki celse 18 Şubat’ta. Ancak özellikle cinayete giden yol ve cinayetin nasıl karara bağlandığı hala açığa çıkmış değil. Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu ile davada gelinen aşamayı konuştuk.

Türkiye Ermeni toplumunun eğitim emektarlarından Paskal Törenli'yi 23 Aralık Pazartesi günü 78 yaşında kaybettik. Hayatımda iz bırakan öğretmenlerden biri olmuştur . Yıllar yıllar sonra hayat hikayesine dair ayrıntıları öğrendiğimde benim için daha önemli bir figür oldu. Ankara Ermenilerinden oluşu, çok küçük yaşta bizim de okuduğumuz Pangaltı Mıkhitaryan’a yatılı olarak gelişi, Ermenice’yi orada öğrenmesi, sadece bir öğretmen olarak değil, Türkiye Ermeni toplumunun bir üyesi olarak da ne kadar zorlu koşullarda yetiştiğinin bir kanıtıydı.

Erdoğan ve AKP, CHP’nin bu projeye karşı çıkmasını geleneksel AKP-CHP karşıtlığına oturtarak projeye daha bir şevkle sarılmaya ve bunu bir “inat projesi” haline getirmeye karar vermiş vaziyette. Ancak Kanal İstanbul için yurrtaşlar tarafından yapılan itiraz başvurularındaki yoğunluk, bu kez bu siyasetin de tutmayacağının göstergesi.

Bu argümanı dile getirirken meseleye tersinden de bakmalıyız. Ermeni Soykırımı’nın üzerinden 105 yıl geçti. Ne yapsın dünya halkları? Bir 100 yıl daha mı beklesinler, Türkiye bu konu ile yüzleşmeyi gündeme alsın diye. Doğruluğuna inandıkları konular hakkında sussunlar mı?

İngiltere seçimlerinin sonuçları hala tartışılıyor. İşçi Partisi'nin mağlubiyeti, Boris Johnson'ın zaferi tüm dünyada geniş yankı buldu. Gelişmeleri Birikim dergisi yazarı ve siyaset bilimci Ahmet İnsel ile konuştuk. İnsel, "2019 seçimleri 2016 halkoylamasının bir tür ikinci turu olarak yaşandı. Ve bu konuda İşçi Partisi yönetimi, Corbyn’in sağ kolu John McDonnell’ın açıkça kabul ettiği gibi, önemli bir hata yaptı. Seçimleri kazanırlarsa, Brexit konusunda ikinci bir halkoylaması yapacaklarını ilan ettiler. Bu ise Anglosakson demokrasi anlayışına aykırı idi ve Brexit’e evet oyu vermiş İşçi Partilileri öfkelendirdi." diyor.

Kavga o kadar büyük ki. Her gün yepyeni ve yenir yutulur olmayan iddialar, suçlamalar ortaya atılıyor. Bunların yarısı bile doğru olsa, çok karanlık bir sürece girdiğimiz bir kez daha ortaya çıkıyor. Ermeni toplumu bunları hak etmiyor.