FERHAT GEZGİN

20. yüzyıl şarkiyatçılığının hem ilk akla gelen ismi hem de muhtemelen yaşayan son temsilcisi Bernard Lewis, 19 Mayıs’ta 102 yaşında vefat etti. Lewis ardında İslam tarihinin farklı problemleri ve Osmanlı tarihine dair yirmiden fazla kitap ve sayısız makale bıraktı. Lewis’in bu akademik kimliğinin ötesinde Türkiye’de pek gündeme gelmeyen, yahut gelse de eserlerinin popülerliğini gölgeleyemeyen bir de siyasi kimliği vardı. Kendisi ile Princeton Üniversitesi’nde teşrik-i mesaide bulunmuş Şükrü Hanioğlu’nun Sabah’taki köşesinden gayet sarih bir şekilde özetlediği üzere, Lewis özellikle son 40 yılda ABD’nin ortadoğu siyasetine de damgasını vurmuştu. Samuel Huntington’ın popülerleştirdiği “medeniyetler çatışması” tezine temel ilham kaynağı onun görüşleriydi. Dahası, Lewis eserleri ve bilfiil danışmanlığı aracılığıyla Irak’ın işgali başta olmak üzere Amerikan neo-con (yeni muhafazakâr) dış siyasetinin Ortadoğu’ya siyasi ve askeri müdahalelerinin de azmettiricilerindendi.