HÜSNÜ GÜRBEY

Araştırmacı Hüsnü Gürbey, Dersim coğrafyasında hem Ermenilerin hem de Kürtlerin kültüründe önemli bir yeri olan Sılbûs/Surp Luys dağının tarihçesine ve dağla ilgili efsanelere yakından bakıyor.

Qêrlî Mahmut Dede hakkında yazacaklarımın büyük çoğunluğu, tek evladı olan babaannem Elif’in anlattıklarından ibarettir. Dede hakkındaki tek yazılı kaynak Ermeni kaynaklarıdır; Alişêr Efendi’nin Kürdistan Teali Cemiyeti (KTC) aracılığıyla Paris barış görüşmelerine gönderdiği telgraf da tali bir kaynaktır. Bununla birlikte belki de çok sayıda belge gün yüzüne çıkmayı bekliyor.

Hükümetten aldığı tehditler karşısında Salvador, limandan hareket etmek zorunda kaldı ve bir kılavuz kaptanla Marmara’ya açıldı. Gemi Silivri açıklarına geldiğinde şiddetli bir fırtınaya yakalandı. Fırtınaya dayanamayan çürük geminin her iki direği de kırıldı ve dağılarak parçalara ayrıldı. Yüzlerce yolcu kendisini soğuk denizin ortasında buldu. Yüzme bilenlerin bir kısmı büyük güçlüklerle karaya çıktı, fakat Silivri-Çorlu karayolu üzerinde bir kısmı soğuktan donarak hayatını kaybetti.

Her şeye rağmen Anadolu’nun kadim halkları bugünleri sanki görürcesine öyle tedbirler almışlar, öyle yerlere eserler bırakmışlar ki, bu eserler, bu ayak izleri, ormanla örtülü, ulaşılması güç yarlarda olup, oralara, o topraklara atılan, silinmesi güç imzalardır; “Buralarda bir zaman ben yaşıyordum, biz yaşıyorduk” dercesine...