TİYATRO

KÜLTÜR SANAT ‘Bu piyasa beni hiçbir zaman kendim oldurtmadı’

Kamuoyunda en çok Çukur dizisinde canlandırdığı ‘Timsah Celil’ karakteriyle bilinen trans kadın oyuncu Meli Bendeli ile söyleştik. Beden uyum sürecinden sonra Türkiye sinemasının kendisine karşı benimsediği sessizliği, ‘etek giydiği için’ Şahmaran dizisinin kadrosuna alınmamasını, Meli olarak oynadığı ilk filmin çekimleri için Ermenistan’a yaptığı yolculuğu, mesleki hayallerini konuştuğumuz söyleşide Meli Bendeli’yi daha yakından tanıyoruz. “Mutlu değilim, huzurluyum” diyen Meli’ye kulak verelim.
KÜLTÜR SANAT İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin maddeleri tiyatroya uyarlanıyor

‘Birileri’ adlı tiyatro grubu, yeni oyunu ‘Özgürlük Üçlemesi’ni, ilk kez, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde sahneledi. İkincikat Kadıköy sahnesindeki özel gösterimin ardından bir söyleşi de yapıldı. ‘Birileri’, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin her bir maddesi için 30 farklı yazar tarafından yazılacak 30 kurmaca hikâyeyi 30 farklı oyuncu tarafından üçlemeler halinde oyunlaştıracak. Proje tasarımı ve yönetmenliğini üstlenen İlyas Özçakır, uzun soluklu projeyi Agos’a anlattı.
KÜLTÜR SANAT Tiyatromuz yaşayacak mı?

Türkiye’yi Mart ayında vuran salgın ülke genelindeki tüm kültür-sanat ve eğlence faaliyetlerini durdurmuştu. Başlangıçta kimileri “Bir aya düzelir, sahneler açılır” derken, kimileri de sezonun bittiğini söylüyordu. Biz de iptal olan tiyatro oyunlarımızın ardından gözü yaşlı bir şekilde el salladık. Sonra gözümüzdeki yaş kurudu, durumu kabullendik fakat bir türlü çözülmeyen belirsizlik yüzünden el sallamaya devam ediyoruz. Tabii, bu durum sadece Türkiye’deki tiyatro camiasını değil, dünya tiyatrosunu da etkiledi.
GENEL Mahallemizin asi delikanlısı: Kader Can

Bam İstanbul’un yeni oyunu ‘Kader Can’, 15 Aralık’ta seyircisiyle buluştu ve kısa sürede ilgiyi üzerine toplamayı başardı. Murat Mahmut Yazıcıoğlu’nın yazıp yönettiği tek kişilik ve tek perdelik oyunda Kader Can karakterini ve onun hayatına değen birçok farklı kişiyi Deniz Karaoğlu oynuyor.
KÜLTÜR SANAT Unutmamanın önemini hatırlatan oyun

Yersiz Kumpanya’nın ilk projesi olan ‘Unutulan’, prömiyerini 11 Mart’ta İkinci Kat’ta yaptı. Elif Ongan Tekçe’nin yazdığı, Sanem Öge’nin yönettiği iki kişilik oyunun karakterleri Mari ve Nıvart, Elif Ongan Tekçe ile Burçak Karaboğa Güney tarafından canlandırılıyor.
GENEL ‘Tiyatro seyircisi dizi seyircisine dönüşüyor’

‘OHAL gölgesinde tiyatro’ söyleşi dizimizin üçüncü haftasında, 2015’te kurulan Kadıköy Theatron’u konuk ediyoruz. Theatron’un kurucuları arasında yer alan Cazu Tiyatro ekibinden Behiç Cem Kola ve Kadıköy Sanat Tiyatrosu’ndan Salih Usta’yla tiyatronun güncel sorunları üzerine konuştuk.
KÜLTÜR SANAT Kendini arayanların oyunu: ‘Bir Meşrutiyet Faciası yahut Gündüzlerimiz’

Seyyar Sahne’nin, prömiyerini Mart 2017’de yaptığı ‘Bir Meşrutiyet Faciası yahut Gündüzlerimiz’ adlı oyunu sahnelenmeye devam ediyor. Galata Perform’un yeni yazarları gün ışığına çıkarıp tiyatroya güncel metinler kazandırmak amacıyla düzenlediği ‘Yeni Metin Yeni Tiyatro’ atölyeleri sırasında okuma tiyatrosu olarak ortaya çıkan oyunun metni Volkan Çıkıntoğlu’na ait. Yönetmenliğini Celal Mordeniz’in yaptığı üç kişilik oyunda Volkan Çıkıntoğlu, Hakan Emre Ünal ve Doğu Can rol alıyor.
GENEL “Otosansür, sansürden daha tehlikeli”

Söyleşi dizimizin ikinci haftasında, 2016’da Kadıköy’de tiyatro yapan birçok grubun bir araya gelerek oluşturduğu Kadıköy Tiyatroları Platformu’nu konuk ediyoruz. Platformun basın sözcüsü Nevzat Süs’le, Kadıköy Tiyatroları Platformu ve ‘Sadece Diktatör’ oyununun yasaklanma sürecinde platformda yaşananlar üzerine konuştuk.
GENEL Bir kadının benliğine aradığı keşif yolculuğu: ‘Nora: Bir Bebek Evi’

Norveçli oyun yazarı Henrik Ibsen’in 1879 yılında kaleme aldığı ‘Nora: Bir Bebek Evi’ adlı oyun metni, yazıldığı dönemde büyük tartışmalara sebep olmuş. Sebebi, orta sınıf aile yaşantısı içinde evin süs bebeği haline gelmiş olan Nora’nın, yaşadığı hayatın plastikliğini fark ettikten sonra hem bir anne hem de bir eş olma görevini bırakıp kendini keşfetmek için evini terk eden bir karakter olması. Ibsen, böyle bir kadın karakter yaratarak din, ahlak ve toplum ekseninde idealize edilmiş olan kadın figürünü gerçeklerle yüzleştirerek yerle bir etmiş. Kadının aile içindeki ve erkeğin karşısındaki konumunu eleştirmesi bakımından feminist bir metin gibi görünen ‘Nora: Bir Bebek Evi’, Ibsen’in tabiriyle ‘hümanist’ bir oyun.