"HDP'nin kararı hesaplaşmayı mecbur kılıyor"

Genel seçime HDP’den aday olacak iki isim, Prof. Mithat Sancar ve Prof. Kadri Yıldırım neden aday olduklarını anlattı. İki akademisyen de HDP’nin parti olarak meclise girmesinin hem Türkiye siyaseti hem de çözüm süreci açısından hayati önemde olduğunu vurguluyor.

7 Haziran genel seçiminin milletvekili adayları belli olmaya başladı. Bürokrasi ve akademiden adaylık için birer birer istifalar yaşanırken bir önemli istifa haberi Mithat Sancar’dan geldi. Geçtiğimiz Cuma günü Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş başkanı Selahattin Demirtaş’la görüşmesinin ardından adaylık teklifini kabul eden Sancar, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki görevinden bugün itibariyle istifa etti.   

Sancar: HDP’nin kararı Türkiye siyasetinde bir sarsıntı yaratacaktır

Akademiye devam etmek ve milletvekilliği arasında tereddüt düşse de ‘HDP’nin parti olarak girmesinin yarattığı özel koşulları’ dikkate alarak teklifi kabul ettiğini belirten Sancar, yüzde 10 baraja rağmen parti olarak girme kararının alışılmış bir döngüyü kıracağı görüşünde:

“HDP bağımsız adaylarla giriyor ama ne Türkiye siyasetinde bir sıçrama yapıyor ne de son 2 yıldır işlemekte olan çözüm sürecinin derinleşmesini sağlayabiliyordu. Eğer bağımsız adaylarla girseydi muhtemelen yapay ve dönüşümü teşvik etmeyen denge devam edecekti. Bu dengenin kırılması, Türkiye’de olumlu anlamda gelişmelerin önünü açması için böyle bir karara ihtiyaç vardı.”

Sancar, ‘riskli karar’ yorumlarına katılmakla birlikte, HDP’nin seçim politikasının herkesi kendi konumuyla hesaplaşmaya çağıracağını vurguluyor: 

“HDP risklerin çoğunu kendisi üstlenirken imkanları Türkiye siyasi hareketinin tamamına sunuyor. Bundan sonra HDP’nin kendi seçim programında izleyeceği yol nedeniyle Türkiye’de demokrasi, özgürlük, çoğulcu ve birlikte yaşam hedeflerini savunan insanlar da doğrudan doğruya sorumluluk altında. HDP’nin bu kararı hesaplaşmanın derinleşmesini mecbur kılıyor. Türkiye siyasetinde mutlaka bir sarsıntı yaratacaktır. Barajı geçmese bile Türkiye’de yeni bir toplumsal muhalefet zeminini bu seçim sürecinde yaratacaktır."

Yıldırım: HDP barajın altında kalırsa Türkiye de kalır 

HDP’den aday olacak bir başka isimse Mardin Artuklu Üniversitesi Kürdoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadri Yıldırım. Üniversiteden istifasını duyurduğu basın açıklamasında ‘Kürdoloji bölümünün üstünde kara bulutlar dolanıyor’ diyen Yıldırım, üç öğrencisi hakkında, "Kurdistana Min/Benim Kürdistanım" isimli kısa filmi izledikleri için ‘örgüt propagandası’ yaptıkları gerekçesiyle dava açılmasının HDP’ye katılma kararında önemli bir etken olduğunu söylüyor: “Üniversitenin şeffaflığın ve özgür ortamı yeni yönetimle ortadan kalktı. Ben de HDP’li yetkililerle görüştükten sonra bir tercih yapmak zorundaydım. Tercihimi adaylıktan yana kullandım. Belki dışarıdan yapacağımız bir katkı sorunların önünü almada faydalı olabilir.”

Çok kritik bir seçim olacağını vurgulayan Yıldırım, “geçmekte olduğumuz çözüm süreci açısından son şans diyebilirim. Barajın altında kalmak ülkenin de barajın altında kalması demektir” ifadelerini kullandı. 

Kategoriler

Güncel Türkiye



Yazar Hakkında

1987 İstanbul doğumlu. Agos web sitesinin editörü; insan hakları, ifade özgürlüğü, çevre hareketleri, güncel politika ve yaşam haberleri yapıyor.