Yitik memleketin eşyaları

1915’ten sağ çıkabilenlerin, tehcir veya kaçış sırasında yanına aldıkları eşyaların German Avagyan tarafından çekilen fotoğrafları, ‘The Photographic Museum of Humanity’ (İnsanlığın Fotografik Müzesi) adlı internet sitesinde sergileniyor.

İncil, mücevher kutusu, bebek battaniyesi, tuzluk, kahve cezvesi, tarak gibi şahsi eşyaların yer aldığı sergideki objeler, nesilden nesle aktarılarak korunmuş. Avagyan, eşyaların her birinin sahipleriyle birlikte dünyayı ‘gezdiğini’ ve insanların her koşulda ailelerinden miras kalan bu objelere sahip çıktığını anlatıyor. “İnsanların birer kutsal emanet olarak muhafaza ettikleri bu objeler, onlar için sürgünü sembolize ediyor ve yitirilmiş memleketi hatırlatıyor” diyen sanatçı, serginin adını bu noktadan yola çıkarak, ‘Lost Homeland’ yani ‘Yitik Memleket’ koymuş.

Yanlarına en değerli veya gerekli gördükleri eşyalarını alan ailelerin torunları için bu objelerin bir hafıza müzesi işlevi gördüğünü söyleyen Avagyan, ilgisiz görünebilecek objelerin bile 100 yıldır saklandığını anlatıyor.

Sergiyi ziyaret etmek için tıklayınız.

Türkçe konuşan fakat Ermenice harfleri tanıyanlar için özellikle yazılan Ermenice harfli Türkçe Yeni Ahit. Kitap ailesiyle beraber, 1915’te Adana’dan Lübnan’a kaçan Ağavni Hanım’a ait. Ağavni kitabı kızı Öjen Asaduryan’a bırakmış, Öjen de kızı Sırpuhi’ye. Yıllarca ailede muhafaza edilen ve kullanılan bu kitabı Sırpuhi 2002’de Ermenistan’a getirmiş.

Adıyamanlı Manuşyan ailesine ait bebek battaniyesi. Haziran 1915’te köyden Der Zor’a sürgün edilen 83 kişilik aileden sadece üç kişi hayatta kalmayı başarmış. Tehcirden birkaç gün önce, bir yaşındaki Hıripsime’nin annesi ve babası onu bir battaniyeye sarıp, dostları olan, Alevi bir aileye emanet etmiş. Hıripsime’yi bu aile büyütmüş. Sürgüne gönderilenlerden hayatta kalabilen üç kişi ise, Suriye’de 10 yıl boyunca mülteci olarak yaşadıktan sonra 1924’te köye dönmüş. Türkler evlerine, Süryaniler ise topraklarına el koymuş olsa da, 11 yaşındaki Hıripsime’ye geri almayı başarabilmişler. Battaniye bugün Hıripsime’nin Yerevan’da yaşayan torunu Sarkis Atsapnian tarafından korunmaktadır.

Bu havan, Harputlu Boğos Varjabedyan’a ait. Boğos ailesiyle birlikte 1915’te Halep’e kaçmış, 1946’da Sovyet Ermenistanı’na gitmiş ve 1947’de Boğos Gulag’a sürülmüş. Aile, Stalin’in ölümünden sonra Ermenistan’a dönmüş. Havan bugün Yerevan’da, Boğos’un torunu tarafından muhafaza ediliyor.

Kategoriler

Kültür Sanat Sergi


Yazar Hakkında