Cem Özdemir: Türkiye İttihatçıların arkasında durmamalı

Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir ve Alman Federal Meclisi Bundestag üyelerinden oluşan bir heyet, 12 Mart’ta 3 günlük bir ziyaret için Yerevan’a geldi. Heyetin programında Cumhurbaşkanı Sarkisyan, Dışişleri Bakanı Nalbantyan ve üst düzey parlamenterlerle görüşmeler vardı. Bu program sürerken Cem Özdemir ile Agos için görüşme imkanı bulduk.

Yerevan ziyaretinizin amacı nedir?

Yerevan’a gelme sebebimiz, Ermeni Soykırımı’nın yüzüncü yılıyla ilgili. Bildiğiniz gibi, 1915’te Almanya’nın da sorumluluğu ve günahı var; dolayısıyla Almanya da üzerine düşeni yapmalı, sorumluluktan kaçmamalı diye düşünüyoruz. Soykırımı unutmamalı ve gelecek nesillerin de unutmamasını sağlamalıyız. Bu mesajı vermek için buradayız. Bunun dışında, Ermenistan’ın Avrupa’ya, AB’ye yaklaşmasını ve daha demokratik bir yapıya kavuşmasını istiyoruz. Ben Türkiye kökenliyim ve Türkiye-Ermenistan sınırının kapalı olması beni üzüyor. Kapalı sınırlar, iki ülkeye de bir şey kazandırmıyor. Bu talebimizin hem Ankara’da, hem de Yerevan’da duyulmasını istiyoruz.

Yerevan’ın AB’ye yaklaşması, Ankara AB’ye yaklaşmadan mümkün mü?

Kapalı sınır, mantıklı bir şey değil. Karabağ meselesi için de sınırların açılması iyi olacak. Sadece Ermenistan’ın ekonomisi için değil, Türkiye’nin doğusu için de hayati bir önem taşıyor. Sınırlar açılınca bazı yüzleşmeler yaşanacak, Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerine de olumlu etki edecek. Bu işten herkes kazanır, bir tek Putin mutsuz olabilir. Türkiye, bence Ermenistan ile olan sınırın Rus askerleri tarafından korunuyor olmasından rahatsız olmalı. Türkiye-Ermenistan ilişkileri konusunda son 20 yılda çok fırsatlar kaçırıldı. Hatta bu durumu Filistin-İsrail ilişkilerine benzetiyorum; toplantılar yapılıyor, devlet adamları gidip geliyor ama son anda bir anlaşmazlık ve yine durduğumuz yerde sayıyoruz.

Sınırın açılması gerektiğini söylüyorsunuz. Sınırı Türkiye kapattı, açacak olan da kendisi. 7 senedir süren fakat hiç meyve vermeyen bir “Zürih Protokolleri” dönemindeyiz. Bu dönem kapanıyor mu?

Ümidi kaybetmemeliyiz. Ermenistan Cumhurbaşkanı’nın konuğuydum, protokoller konusunda çaba gösterdiğini biliyorum, önemli adımlar attı. Soykırım konusu, sınırdan bağımsız bir şekilde er ya da geç Türkiye’nin gündemine gelecek. Türkiye’nin çok sorunu var, tüm bu sorunların üstesinden gelmek için sınırı açmalı ve yüzleşmeli. Birinci Dünya Savaşı sırasında Ermenilere, Süryanilere ne oldu? 6-7 Eylül’de Rumlara ne oldu? Bu sorulara hâlâ cevap yok. Bu soruların cevapları, ders kitaplarına yansıtılmalı. Sivil toplum artık bunları konuşabiliyor. Bürokratlar da eskisi kadar kulaklarını kapatamıyorlar. Türkiye, tarihiyle yüzleşmeli. Geç de olsa Almanya bunu yapabildi ve bu onu sadece güçlendirdi, zayıflatmadı. Türkiye, bunu anlamalı. Almanya, bugün en güçlü ülkelerden biri, çünkü sakladığı bir tarihi yok.

Almanya, en iyi vatandaşlarını kaybetti Holokost sırasında. Türkiye’de de aynısı oldu. Ziyaretim sırasında Soykırım Anıtı’nı gezdim. Katledilen Ermeniler, Osmanlı’nın en değerli vatandaşlarıydı. Mimarlar, müzisyenler, devlet adamları, Gomidaslar… Türk diline unutulmaz katkıları olan Hagop Dilaçar’ın bile Ermeni olduğu gizleniyor. Türkiye, böyle bir yere varamaz.

Türkiye, artık İttihatçıların yaptıklarının arkasında durmamalı. Bu adamlar, sadece Ermenilere değil, ülkeye de zarar verdiler; Sarıkamış’ı kimse unutmamalı. İttihatçılar artık kahramanlaştırılmamalı. İttihatçılar kahraman değil, vatan hainidirler.

 

 

 

 



Yazar Hakkında