Kütüphaneci hanımın masallarla macerası

EZGİ BERK

Dünyanın en büyük şehrindeki en büyük şehir kütüphanesinin, en uzak odasının en uzak rafında,dünyanın en yalnız kitapları diziliymiş. Bunlar, kimsenin raftan alıp da okumadığı kitaplarmış.” Çünkü bu kütüphanenin ilginç kütüphaneci hanımefendisi raftan aldığı kitapları okuya okuya kütüphanenin en uzak odasına gider, elindeki kitabı bitirip oradaki rafa bırakırmış. Eh böyle olunca orada kalan masalları hangi çocuk okusun? Haliyle masallar okunmaz, kitaplar unutulur olmuş zamanla.

Neden kimse bizi okumuyor?

İşte bu kitapların kahramanları okunmamaktan kııpırdanmaya, daha sonraları homurdanmaya başlamışlar ve en sonunda fırtınalı bir günü fırsat bilip hepsi birden kitaplarından dışarı fırlamış! Hepsinin dilinde de aynı soru: “Neden kimse bizi okumuyor?”

İlk çıkış sorusu çocukların kendilerini okumamaları olsa da bütü kahramanlar birbiriyle karşılaşınca işler arapsaçına dönmüş. Bir anda dev, fasülye sırığına tırmanıp altın yumurtlayan tavuğunu çalan çocuğun peşine düşmüş. Fare Bartolomeo gemisinin yeni direğiyle ilgilenedursun, ilginç kütüphaneci hanımefendi, bu karmaşada kitap hayaletinin yardımıyla pazartesi sabah saat sekize kadar etrafa dağılmış kahramanları kitaplarına göndermenin yolunu arıyormuş. Bunu duyan pinokyoyla mavi peri de koşa koşa Pazartesi sabah saat sekize doğru gidiyormuş.

İşler bu kadar karışınca ilginç kütüphaneci hanımefendi, kitap hayaletinin sözlerini de düşünerek yaşadığı o dünyanın en büyük şehrinin çocuklarından yardım istemeye karar vermiş. Bu sırada kitap hayaleti masal kahramanlarını oyalıyormuş. Gel zaman git zaman Pazartesi sabah saat sekize beş kala kütüphaneye çocuklar gelmeye başlamış da bu macera da tatlıya bağlanmış. Ama ilginç kütüphaneci hanımefendi bir daha okuduğu kitapları kütüphanenin en uzak odasının en uzak rafına götürmemiş, hemen yerli yerine bırakıvermiş.

Her çocuğun, çocukluğunun erken yaşlarında mutlaka bir kez dinlediği Kırmızı Başlıklı Kız, Pamuk Prenses, Altın Yumurtlayan Tavuk, Pinokyo masallarının hepsini bir arada, birbirine girmiş bir halde bulmak çok eğlenceli. Yazar Kasmir Huseinovic’in hayalgücü sayesinde yarattığı masaldan kütüphanesinde sağ odadaki masaldan sol odadaki masala koştururken gözlerim bu masalların eleştirisini aradıysa da bulamadığıma pek üzülmedim.

Varsın anlatmasın aslında bu klişe masalların çok daha güzellerinin olduğunu, ama bize anlatılmadığını. O masalların dünyanın en uzak ülkesinin en uzak kütüphanesinin en uzak rafında kaldığını hatırlattı işte ‘Kütüphane Macerası’. Hem de kocaman sayfalara yayılmış capcanlı renklerdeki resimleriyle. Eğilip bükülen saatleriyle, şaşkın kütüphanecisiyle, iyi kalpli devi ve mor bulutlarıyla kitaba ruhunu üfleyen illüstratör Andrea Pertlik Huseinovic’in diğer kitaplarını araştırmaya başladım bile.

Klişe masalların birbirine karıştığı bir yeni masal Kasmir Huseinovic’ten, başka masalların peşine düşüp onları keşfetmek de bizden olsun… 

Kütüphane Macerası
Kasmir Huseinovic
Resimleyen: Andrea Pertlik Huseinovic
Final Kültür Sanat Yayınları
47 sayfa.