Toplum seçim istiyor

Ermeni toplumunun farklı kesimleriyle yaptığımız mülakatlar, Patriklik seçiminin artık ertelenemez hale geldiğini gösteriyor.

Patriklik seçimlerinin yapılamıyor oluşu, artık Ermeni toplumunun gündemini daha fazla meşgul ediyor. Son olarak Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan, geçen cuma İstanbul Valiliği’ni ziyaret ederek Patriklik seçimlerinin yapılabilmesi için başvuru dilekçesini İstanbul Valisi Vasip Şahin’e sundu.

Mevcut durumda, Patriklik makamı beş yıldır vekaletle idare ediliyor ve son gelişmeler bize gösteriyor ki, bu seçimlerinin yapılamamasının önünde hukuki  ya da siyasi bir engel yok. Öte yandan makam, vekillikle idare edildikçe sorunlar da birikiyor, gittikçe içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Bu hafta “orta sayfa”mızı, genciyle yaşlısıyla Ermeni toplumuna açtık. Gelen yanıtlar, Patriklik seçiminin artık ertelenemez hale geldiğini gösteriyor.

Sarin Akbaş (21), öğrenci
Çözümsüzlük son bulsun

Bu çözümsüzlüğün bir an önce son bulmasını isterim, çünkü “Patriksizlik” toplum üzerinde sıkıntı yaratan bir sorun haline dönüştü. O yüzden, bir an önce Patriklik seçimi yapılması gerektiğini düşünüyorum. Patriklik seçiminin yapılması, topluma da yeni bir yol ve güç verecektir.

Sarkis Artık (37), kuyumcu
Güvenim sarsıldı

Süreci yakından takip ediyorum, daha önce de birçok arkadaşıma bu belirsizliği protesto etmek amacıyla Patrikhane önünde bir basın açıklaması yapmayı önermiştim. Patrikhane’de oynanan kirli oyunlar ve Patrik Mutafyan’ın sağlığına ilişkin raporun ortaya çıkması, Patrik Vekili ve papazlara olan güvenimi sarstı. Benim için önemli olan insanlar değil, kurumlardır. Patrik Vekili’nin istifa ederek yeni Patriğin halk tarafından seçilmesinin önünü açmasını istiyorum.

Ari P. (32), video editör
Patrik seçilmiş olmalı

Elbette Patriklik seçimlerinin bir an evvel yapılmasından yanayım. Vekâleten değil, asaleten bir Patriğimizin olması gerektiğini düşünüyorum. Bunun için de atanmış değil, halk tarafından seçilmiş bir Patriğimiz olmalı. Tüm vakıflarımızı Ermeni vakfı olarak gören, sorunlarıyla ilgilenen bir Patrik istiyorum.

Artür Demirbaş (42), emekli
Vakit kaybetmeden

Anlaşılan o ki, Aram Ateşyan o koltukta oturmaya devam etmek ve şu anki konumundan vazgeçmek istemiyor. Ancak halk, gerçekten yeni bir Patrik istiyor. Bu yüzden daha fazla vakit kaybetmeden, Patriklik seçimlerinin yapılması taraftarıyım.

Çizim: Kemal Gökhan Gürses

Kayane Gavrilof (23), öğrenci
Vekillikle yönetilemez

Bir an önce Patriklik seçimlerinin yapılması gerektiğini düşünüyorum; çünkü Patrikhane, vekillikle yönetilecek bir makam olmamalı. Halk tarafından seçilen bir Patrik, hepimizin arzusudur. Bu yüzden Patriklik görevi, vekâleten daha fazla yürütülmemeli ve bir an önce seçimlerin yapılması için gerekli adımlar atılmalı.

Sesil Artuç (23), öğrenci
Temsiliyet hakkı gasp edilmesin

Patriklik seçimlerinin yapılmamasıyla, Ermeni toplumunun temsil edilme hakkı çiğneniyor ve Patrikhane, toplumdan bağımsız bir kurum haline dönüşüyor. Toplumun tüm kesimlerinden Patrikhane’nin bir iktidar alanı haline gelmiş olmasına dair tepkiler gelmesine rağmen, Aram Sırpazan ‘Genel Vekillik’ten istifa etmeyi kabul etmeyip, yapılan görüşmelerde ruhanilere baskı yaparak seçim yapılmasını engellemeye çalışıyor. Seçimlerle birlikte, kişilerin ve kurumların keyfi kararlar alıp hesapsız yetki kullanmaları engellenmeli ve toplumun temsiliyet hakkının gasp edilmesine son verilmelidir.

Sezar Avedikyan, müzisyen
Ruhaniler neden hayır oyu kullandı?

Şüphesiz seçimin yapılmasından yanayım. Böylesine önemli bir makamın vekillikle işgal edilmesine kimsenin onay vereceğini sanmıyorum. Şundan da ayrıca eminim ki, Mutafyan Badriark, böyle durumlarda seçim yapılabilsin diye, seçim tüzüğünün yeniden düzenlenmesini istiyordu. Bunu bir yana koyarak, şunları da merak etmiyor değilim: Bugüne kadar kurumlarımız neden seçim için bu kadar istekli değildi? Neden düşünce platformuna destek vermediler? Hayır oyu kullanan ruhanilerin sebepleri nedir; bir çıkarları var da onu mu korumak istiyorlar, yoksa bilemediğimiz bir şeyler mi var? Onlar da umarım düşüncelerini açıklama cesaretini gösterirler...

Sona Menteşe, iş kadını
Din adamlığı sadece düğün, vaftiz, cenazeden ibaret değildir

7 yıllık gecikmenin cemaatimize verdiği zarar tartışılamaz. Kutuplaşmalar, gereksiz çıkar çatışmalarına neden oldu. Tekrar huzurlu bir döneme girilebilmesi için Patrik seçiminin yapılması ve bu doğrultuda birlik ve beraberliğin sağlanması gerekiyor. Eğer bazı kararlar zamanında alınsaydı, bu durumlara gelinmezdi. Patriklik makamının saygınlığının tekrar kazandırılması gerekir. Maalesef kilise ve din adamlarına olan saygımız giderek yok oluyor, kiliseye bağlı olanların çoğu zevali kurtarma peşinde.

Genel Vekil olan kişinin oldubittiye getirip, bir gecede Ruhani Kurul’daki (din adamlığını yalnızca vaftiz, düğün ve cenaze töreninden ibaret gören ) din adamları tarafından yapılan oylamayla vekilliğin devamı yönünde karar alınması, açıkçası benim için hiçbir şey ifade etmiyor.  Eğer, Patriğimizin hastalığı gerekçe olarak gösteriyorlarsa, bu hiç de inandırıcı değil. Mesrob Badriark’ın ismini gıyabında kullanıp çözümsüzlüğe alet etmeleri bile çok büyük bir saygısızlıktır. Kınıyorum.

İyi niyetli olunsaydı, bu sorunun çözümü çok kolaydı. Nasıl ki bir gecede vekil kararı alınabiliyorsa, Patriklik seçimi kararı da alırsınız. Alınan kararlarda çıkan sonucu bir kişiye yüklemek yanlış olur. Bu karara katkı sağlayan Ruhani Kurul’daki herkes, alınan bu karardan sorumludur ve sorumsuzca davranmışlardır. Zaten seçim kararı almamakla ‘cemaat de kim?’ demiş ve cemaati yok saymışlardır.

Yedi yılda birçok şey arapsaçına döndü. Din adamlığı yalnızca düğün, vaftiz ve cenaze törenlerinde görev almak değildir, başka misyonları da vardır. Bu seçim eninde sonunda yapılacaktır, uzatmanın bir anlamı yok; çünkü geçen zaman aleyhimize işliyor. Bazen daha güzel günler için yıkmak ve yeniden inşa etmek gerekir.

D. B. (70), emekli
Koltuk boş kalamaz

Patriklik seçiminin ertelenme sebebine, açıkçası hiçbir şekilde anlam veremiyorum. Son zamanlarda, Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan tarafından verilen sözler, hiçbir şekilde tutulmuyor; sürekli bir erteleme söz konusu. Patriklik seçimleri muhakkak yapılmalı. Seçilmiş bir Patriğimizin olmaması, bugüne kadar yaşadığımız sorunların en büyük nedenidir. Toplumumuzun en önemli makamı boş, yani bir başı ve büyüğü yok. Uzun zamandır toplumumuz içinde sürekli gündemde olan bu konunun, kesinlikle sonuca ulaştırılması gerekir. Seçimler mutlaka yapılmalı. Patriklik koltuğumuzun boş kalması, çok büyük bir sorun.

A.G. ( 27), işletmeci
En kısa zamanda

Naçizane fikrim, Patriklik seçimlerinin en kısa zamanda gerçekleştirilmesi yönünde. Patriklik makamının vekil ile yönetilmesinin hem cemaat içi sorunlarda, hem de politik açıdan bizlere zarar verdiğini ve net sonuçlara ulaşmamızı zorlaştırdığını düşünüyorum. Fakat Patriklik seçimi yapılırsa, şu an rahatsızlığı devam eden ve iyileşmesini tüm kalbimizle dilediğimiz saygıdeğer Patriğimiz Mesrop Mutafyan Hazretleri’nin de rütbesini kaybetmeyeceği bir çözüm bulunması ve bu konuda uzlaşılması gerektiği kanaatindeyim. 

Anto Kösedağ, vakıf yöneticisi
Kulak tıkayamazlar

Beş yılı aşkın bir süredir vekâleten yürütülen Patriklik makamı, toplumumuzun önemli bir kısmında ciddi rahatsızlıklara sebebiyet veriyor. Aram Sırpazan, vekâleten yürüttüğü bu görevi elinden geldiğince yapmaya çalışsa da, bu süre zarfında âdeta başsız bir toplum olmaktan kurtulamadık.

Cemaatin yoğun istek ve taleplerine rağmen, böylesine hayati bir konunun Ruhani Kurul’un yapacağı oylamayla belirlenecek olması da işin bir başka düşündürücü boyutu. Yapılacak ilk seçimde feshedilip yerine yenisi kurulacak olan Ruhani Kurul, nasıl oluyor da seçimin yapılıp yapılmamasında bu denli etkin bir rol oynayabiliyor; halkın taleplerine bu denli kulaklarını tıkayabiliyor? Anlamak mümkün değil.

Acaba kendilerinden başka seçim olmasın diyen biri ya da birileri var mı? 30 yıla yaklaşan cemaat hayatımda üç patrikle çalışma imkânı bulmuş biri olarak, bu durumu kabullenmem mümkün değil. Aram Sırpaza’nın cemaatin bu konudaki hassasiyetini göz ardı etmeyip bir an önce seçim için gerekli çalışmaları başlatması gerekiyor. Her ne kadar kendisinin de seçimi istediği, ancak bir takım koşulların oluşmasını beklediği gibi beyanatlarını duyuyor olsak da bunu hayata geçirmesi gerekiyor. Bu konuda herhangi bir engeli olduğunu sanmıyorum. Kendisinin de doğal aday olarak bu seçimde diğer adaylarla eşit şartlar altında yer alması, halkımızın takdiri ve seçimiyle hak edenin koltuğa oturacağı bu seçime engel olmamasını istiyorum. Bu sıkıntılı süreç devam ettikçe, yaşanan olumsuzlukların sorumlusu kendisi olarak gözükecek ve işin içinden çıkılamayacak bir durumun içine sokacak cemaati.

Kimin Patrik olup olamayacağı, hiç kimsenin önceliği değildir ve olmamalıdır. Öncelikli olan, seçilebilme özelliğine sahip tüm ruhanilerin eşit şartlar altında yer alacağı bu seçimde makamın yeni sahibini bulması ve kaos ortamının bir an önce son bulmasıdır.

Şahin Gezer, Patrikhane emlak komisyonu üyesi
Vakıflarımız bugüne kadar neredeydi

Bu konu, ne yazık ki cemaatimizin kanayan yarası olmuş durumda. Cemaat ‘parerar’larının (hayırseverler) bu konudaki tutumlarını bir türlü çözemedim. Yedi yıldır bir trajedi sergileniyor ve maalesef birileri de buna çanak tutuyor. Kimlerin ne sebeple bu konuda yedi yıldır sessiz kaldıklarını hâlâ anlamış değilim. Aynı şekilde Patrik Genel Vekili olan Sırpazan’ımızın ne yapmaya çalıştığını da… Dünya üzerinde böylesine önemli bir kurumu danışmanlık hizmeti almadan, komisyonları olmadan (pardon bir Emlak Komisyonu var, ama ona da danışılmıyor) “her kararı ben alırım, yaparım olur” zihniyetiyle yönetmek gibi bir anlayış, kabul edilemez. Bu durum, Patrikhane’yi saygın bir kurum olmaktan maalesef çok uzaklaştırdı. Fakat bunları söylerken, halkın sanki hiçbir sorun yokmuş ve Patrikhanemiz kusursuz yönetiliyormuş gibi, sesini hiç çıkarmadan bu olanlara seyirci kalmasını da, cemaatin bir üyesi olarak beni çok derinden yaraladığını belirtmem gerekiyor. Vakıflarımızda son dönemde bir kıpırdanma olsa da “Bugüne kadar neredeydiler?” demek geliyor içimden. Bu arada bir de yeni vakfımız oldu; erken doğum mu desem, sakat doğum mu desem bilemiyorum. Ne amaçla kurulduğunu bilen varsa, bana da anlatsın lütfen. Bütün bu olanlara mantıklı bir açıklama bulamıyorum. Yani benim şahsi kanaatim odur ki, hepimiz sorumluluktan kaçtık; bundan sonra yapmamız gereken şey, bir an önce işe koyulup bu seçimin cemaatimize yakışır bir şekilde yapılmasını sağlamak. Bunun zaman geçirilmeden yapılması, Patrikhane’yi sağlıklı yönetilen bir kurum haline getirilmesini sağlayacak. Bu her Ermeni’nin boynunun borcudur.

1998 Patrik seçiminden (Agos arşivi)

Karin Diktaş, Malatya HayDer
Adil bir seçim

Tabii ki bunların bilinçli yapıldığını düşünüyoruz. Artık biz de seçimin olmasını, seçimlerin adil ve kurallara uygun olarak yapılmasını istiyoruz. Sonuçta bir vekil var, ama Patrik değil; üstelik Aram Ateşyan vekil olarak her yerde bizi temsil ediyor ki, bu da doğru değil. Patrik seçilirse çok daha iyi olacak. Bunu istiyoruz ve süreci basından takip ediyoruz.

Lena Ermuş, (Semerciyan Cemaran Yetişenler Derneği)
Başka adaylar da olsun

Sonuçta Patrik Mutafyan, rahatsızlığından dolayı şu anda görevinin başında değil ve gerçekten bu çok üzücü. Kendisini çok sevdiğim için bu durum beni çok üzmüştür. Tabii ki Patrik seçimi olmasını isterim. En azından belki Aram Sırpazan değil de bize daha faydalı başka bir Patrik gelecek. Ermeni cemaati ile daha yakından ilgilenen bir Patrik, tercihimdir. Seçim olsun, başka Patrik adayları da olsun ki, halk alternatifler arasından seçebilsin. Gerçek halk bunu istiyor.

A.T. (22), bankacı
Beş kişi karar veremez

Beşe üç oyla seçim önerisinin neden kabul edilmediğinin, şeffaflık çerçevesi içinde cemaate duyurulması gerekli. Yapılan açıklamanın yetersiz bulunması halinde ise seçim konusunun tekrar gündeme getirilmesi ve artık gündemden düşürülmemesi gerekir. Sonuç olarak alınan kararlar tüm Ermeni halkına yönelik olduğu için, böylesine önemli bir mesele, sadece beş kişinin kararına bırakılmamalıdır.

G.T. (52), ev hanımı
Kapalı kapılar ardında olmaz 

Karar alınırken şahsi menfaatler doğrultusunda hareket edildiğini düşünüyorum. Bu nedenle, seçim konusunun tekrar gündeme gelmesi gerekir. Bu gibi önemli kararlar, kapalı kapılar ardında alınmamalı. Bu karar, gençlerimizin ve cemaatimizin geleceğini yakından ilgilendiriyor. Artık çoğunluğun seçtiği, bizi temsil edebilecek kişinin o makama gelmesi için seçim yapılması gerekiyor.

Garen Asil (27), işletmeci
Daha güçlü bir Patrikhane

Sayın Ateşyan’ın Patriklik görevini vekâleten devam ettirmesinde bir zarar olmasa da, bence Patriklik seçimlerinin yapılması gerekiyor. Tüm yetkilere sahip bir Patriğin görevini devam ettirmesi, daha güçlü bir Patrikhane anlamına geliyor. Patrik seçilene kadar, bu tartışmalar cemaat tarafından rafa kaldırılmış kabul edilmez. 

N. D. (48), ithalatçı
Seçim sonuçları örnek olsun

Türkiye’de yaşadığımız için ülkenin genelinden farklı bir durumumuz yok. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Nasıl ki siyasetin birleştirici bir güce ihtiyacı varsa, Ermeni toplumu olarak bizim de birleştirici bir yapıya sahip olmamız gerekiyor. Son yapılan Genel Seçimler’deki tabloyu gördük. Yüzde 60’lık çoğunluk, eski hükümeti devirdi. Bizim de böyle bir sonuç çıkarmamız gerek. Bizim toplumumuzda herkes her şeyi çok iyi biliyor; herkesin her şeyi çok iyi bildiğini iddia ettiği bir mecrada yanlışlar yapılıyorsa, bu yanlışlar bilerek yapılıyor demektir. Patriklik seçimi mutlaka yapılmalı; nasıl ki bir ailenin başı olmazsa aile dağılır, aynı şekilde cemaatimizin bir lideri olmazsa, cemaatimiz de başıboş kalır. Şu an içinde bulunduğumuz durum da böyle bir tabloya sahip. Çok uzağa gitmemize gerek yok, biraz tarihimize inersek iyi örneklere rastlayabiliriz. Bu süreç, zamanında çok iyi şekilde yönetilmiş.

Anuş Demirci (48), ev hanımı

Seçim olmasını, Patriğimizi kendimiz seçmek istiyoruz. Şu anki Patrik Vekili’nden hiç memnun değiliz.

J. A. (70), emekli
Klise dağılmanın eşiğinde

Patriklik seçimi kesinlikle yapılmalı. Yedi yıldır Patriklik makamımız ‘Genel Vekillik’ unvanı altında sürdürülüyor. Bu aslında çok gecikmiş bir karar. Patriklik seçimi yapılsın ki, artık başımız belli olsun. Nasıl ki çobansız bir sürü dağılmaya mahkûmdur ve zarar görmeye açıktır; aynı şekilde kilisemiz de dağılmanın eşiğinde.

M. Z. (41), serbest meslek
Sıkıntı var

Patriğimiz halen hayatta olduğu için seçimlerin yapılamadığını söylediklerini biliyorum. Ama görüldüğü gibi, cemaatin içerisinde büyük bir sıkıntı var. Sorunlar hiçbir şekilde çözümlenemiyor, aksine giderek artıyor. Cemaatimizin kesinlikle seçilmiş bir dinî lideri olması lazım ki, yaşadığımız sorunlar çözülsün.

E. Y. (43), kuyumcu
Sorunlarımız çoğalıyor

Tabii ki vakit kaybetmeden cemaatimizin en temel ve en önemli sorunlarından biri olan Patriklik seçimi kesinlikle yapılmalı. Ruhani Kurul toplantısında, çoğunluğun hayır demesi ise ayrı bir sorun. Bugüne kadar Patrik Genel Vekili’nin de onayladığı ve seçim için müracaatta bulunulacağı söyleniyordu, fakat sürekli kendini yalanlıyor. Ben şuna da anlam veremiyorum: Türkiye Ermeni toplumu, oy kullanıp Patriğini seçiyor; ancak seçim yapılsın mı, yapılmasın mı buna karar veremiyor. Halkın ne düşündüğü göz ardı ediliyor ve bu karar Ruhani Kurul’a bırakılıyor. Bu çok saçma! Başımızda Patriğimiz olmadığı için sorunlarımız da çoğalıyor. Çok erken bir tarihte seçimler olursa, sorunlarımızın çoğunun çözüleceğini düşünüyorum.

M. Ö. (48), kuyumcu
Seçim elzem

Patriklik sorunu, Ermeni toplumu için çok büyük bir sorun haline geldi. Patriklik seçiminin yapılması bizim için elzem, yapılmaması benim düşünceme göre söz konusu dahi olamaz. Biz Patriğimizi kendimiz, kendi oylarımızla seçebiliriz; bu konu için Ruhani Kurul’un toplanması ve Başepiskopos Aram Ateşyan tarafından oylamaya sunulması bence anlamsız. Kesinlikle seçimlerin yapılması gerekiyor.

B. T. (73), emekli
Hayır kararı mantıklı değil

Ruhani Kurul’un oylaması ve oylamadan “hayır” çıkması, mantıklı değil bence. Bugün Patrik Genel Vekili Aram Ateşyan bile seçim yapılması gerektiğini kabul ediyor. Ancak son zamanlarda gündeme gelen Ruhani Kurul toplantısıyla ne yapmak istediğini, hiç anlayamadım.         

Etiketler

Patrik seçimi


Yazar Hakkında