‘Berber dükkânı’nın buralı sesleri

yanlış anlaşılan şarkı sözleri ve özgün videolarıyla sosyal medyada büyük beğeni toplayan Mensemble a capella grubu üyeleriyle bu müzik türünü ve katıldıkları 'Londra A capella Festivali'ni konuştuk

Yalnızca insan sesinden oluşan müzik türü a capella, Türkiye’de özellikle, Sertab Erener’in Belçikalı ünlü a capella grubu Voice Male’la birlikte söylediği ‘Zor Kadın’ şarkısıyla dikkatimizi çekti. Boğaziçi Caz Korosu da, özellikle flashmob performanslarıyla ilgi çekerken, a capella müzik Türkiye’de giderek tanınmaya başladı. Daha önce bu koroda yer alan altı arkadaşın kurduğu, yanlış anlaşılan şarkı sözleri ve özgün videolarıyla sosyal medyada büyük beğeni toplayan Mensemble ise, dört kadın vokalden oluşan Vocca grubu ile London A Capella Festival’de (Londra A capella Festivali) sahne alan ilk Türkiyeli a capella grubu oldu. Ekip, 27-30 Ağustos tarihleri arasında İtalya’nın Fossano şehrinde düzenlenecek olan, a capella müziğin önemli gruplarının da katılacağı Vocalmente Festivali’ne davet aldı. Festivale katılmak için sponsor arayışına başlayan Mensemble üyeleri Alican Demir, Eralp Çalık, Ozan Zencir, Ufuk Atar, İbrahim Yayan ve Atilla Orgunmat’la, Türkiye’de a capella müzik ve Londra’daki festival üzerine konuştuk.

Türkiye’de a capella müzik dinleniyor mu?

Alican Demir: Son dönemde toplumun geniş bir kesiminde koro müziği ve a capella müziğe karşı bir duyarlılık oluştuğunu söyleyebiliriz. Koroların yurtdışındaki başarıları ve toplumsal olaylara dahil oluş şekilleri sayesinde, çoksesli müzik insanların hafızalarında yer etmeye başladı. Ancak Avrupa ya da Amerika ile kıyasladığımızda bu müziğe yönelik ilgi ve talebin düşük kaldığını söylemek gerek. Mensemble olarak, yeni projeler üreterek kendi müzik yolumuzu çizmeye ve toplumun hislerine dokunmaya çalışıyoruz. Konserlerimizden sonra çok olumlu değerlendirmeler alıyoruz, bu bizi yüreklendiriyor.

Mensemble neden yalnızca erkeklerden oluşuyor?

Eralp Çalık: Mensemble bir dost meclisinde, altı çok yakın arkadaşın geçmiş koro tecrübelerini yepyeni bir platformda değerlendirmesi gayesiyle kuruldu. Hepimiz ‘barbershop’ düzenlemelerine merak duyduğumuz için repertuar araştırmalarımıza bu yönde devam ettik. Barbershop, 1930’larda Amerika’da ortaya çıkan, erkek vokallerin yer aldığı, eşliksiz bir vokal müzik türü. Dünya a capella literatüründe yer etmiş erkek vokal gruplarından etkilendik. Take 6, King’s Singers ve son zamanlarda parlayan Accent grupları ufkumuzu açtı.

Repertuarınızdaki şarkıları neye göre seçiyorsunuz?

Ozan Zencir: Repertuarımızda çeşitli müzik tarzlarına ve önemli a capella gruplarının şarkılarından örneklere yer vermeye özen gösteriyoruz. Ama en önemli kriterimiz repertuara girecek şarkının hepimiz tarafından sevilmesi. Söylemekten keyif aldığımız şarkılar bizim için öncelikli. Fakat zamanla bir kimliğimizin oluşmaya başladığını görmek de heyecan verici. Son zamanlarda özellikle oryantal ezgilerin caz armonisiyle harmanlandığı, biraz ‘bizden’ müzikler üretme yolunda düzenleme ve icra denemeleri yapıyoruz. Belirli tarzlara saplanmış değiliz. İçimizden biri caz tarihine ve armonisine hâkimken, bir başkası küçüklüğünden beri Türk Sanat Müziği’yle uğraşmış mesela.

Boğaziçi Caz Korosu, Türkiye’nin a capella’yı daha yakından tanımasına vesile oldu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Atilla Orgunmat: Boğaziçi Caz Korosu Türkiye’de değeri çok bilinmeyen çoksesli müzik kültürüne yenilikçi, bambaşka bir bakış açısı kazandırdı. Tamamen gönüllülük esasına dayanan bu samimi ve genç enerji toplumun hafızasında çok önemli bir yer etti. Bugün, bizim de bir üyesi olmaktan mutluluk duyduğumuz kocaman bir aile haline geldi. Mensemble olarak arkadaşlık temellerimizin burada atılmış olmasının da bizim için ayrı bir anlamı var.

Londra’daki a capella festivalinde sahne alan ilk Türkiyeli grup olma özelliğini taşıyorsunuz. Nasıl bir festivaldi?

İbrahim Yayan: Bu festivali, 1963’ten beri faaliyet gösteren ve dünyanın en önemli a capella topluluklarından biri olan Swingle Singers düzenliyor. King’s Singers, Real Group, Club for 5, Anuna, Accent gibi, dünya çapındaki koro yarışmalarında jüri koltuğunda oturan, koro dünyasının demirbaşları olan gruplar sahne alıyor. Bizim bu festivale katılımımız, Mensemble üyelerinin dört kadın vokalle bir araya geldiği, farklı bir repertuara sahip olan diğer a capella grubumuz Vocca’yla seslendirdiğimiz ‘Gemiler Giresun’e’ türküsünün düzenlemesi sayesinde oldu. Swingle Singers düzenlemeyi beğenerek Vocca’yı festivale davet etti. Yıllardır hem hayranlıkla takip ettiğimiz, hem de çok şey öğrendiğimiz bir gruptan bu daveti almak çok heyecan ve gurur vericiydi. Festivalde a capella camiasından çok sayıda önemli isimle tanıştık ve yorumlarını, önerilerini aldık. Ama en önemlisi, a capella kültüründen gelen insanların bu işi ne kadar ciddi bir şekilde, sabırla, zaman ayırarak yürüttüklerine şahit olduk.

Kategoriler

Kültür Sanat Müzik


Yazar Hakkında

1990 İstanbul doğumlu. Kültür sanat, müzik, insan hakları ve güncel politika haberleri yapıyor.