Bir gün bir aslan kütüphaneye gelirse…

EZGİ BERK

Bir varmış bir yokmuş. Buradan çook uzaklarda, taa güney yarımkürede, okyanus kenarında bir kasaba varmış. İşte bu kasabanın bir de kütüphanesi varmış. Günlerden bir gün, kütüphaneye bir aslan gelmiş. Bunu gören Bay Vızvız, koşarak kütüphane müdürü Bayan Tatlıhava’nın yanına gidip durumu bildirmiş. Bayan Tatlıhava, belli ki kütüphane kuralları konusunda biraz hassas, kütüphanede koşmamasını söylemiş Vay Vızvız’a. Bay Vızvız hemen ağzındaki baklayı çıkarmış: “Ama kütüphanede bir aslan var!” Bayan Tatlıhava, daha önce de belirttiğimiz gibi, kütüphane kurallarını çok önemsiyor, hemen sormuş: “Kuralları çiğnedi mi?” Bay Vızvız’dan aslanın kuralları çiğnemediğini öğrenince sorun çözülmüş.

Aslan da kütüphaneyi dolaşmış, yelesini raflara sürmüş ve okuma köşesindeki minderlerin üstünde uykuya dalmış. Herkes çok şaşkınmış. Masal saati gelince aslan uyanmış, masal dinleyen çocuklarla birlikte sessizce dinlemiş masalları. Zaman dolunca aslana masal saatinin bittiğini söylemişler. Aslan da kocaman kükremiş. Bunu duyan Bayan Tatlıhava hemen aslanın yanına gelip kütüphane kurallarını hatırlatmış. Çocuklar da sessiz olursa aslanın yarın gelip gelemeyeceğini sormuşlar. Ve duymak istediklerini cevabı almışlar!

‘Kütüphanedeki Aslan’, çocukların başında Demokles’in kılıcı gibi sallanan sevimsiz kuralların değişmez, mutlak oluşuna gönderme yapıp kimi zaman çiğnenebileceğini olabilecek en sıradışı öyküyle sunuyor. Bu naif ve muzip öyküyü tıpkı bir masalmış gibi sizlere anlatmamın bir sebebi var elbette. Küçüklüğümden beri ne zaman masal anlatılsa onların zamanın birinde belki buraya çok yakınlarda belki de çok uzaklarda yaşanmış olduğunu düşünürüm. İşte bu yüzden, masalcı teyzenin masal saatini hiç kaçırmayan aslanın öyküsüne bende uyandırdığı mekânları da ekleyerek anlattım sizlere. Hiç unutulmasın kütüphanedeki aslan, bu sıcak yaz günlerinde avm yerine kütüphaneye gidenler etraflarına şöyle bir bakınıp bizim aslanı arasınlar…  

Kütüphanedeki Aslan
Michelle Knudsen
Resimleyen: Kevin Hawkes
Çeviren: Ekin Gökovalı
Uçanbalık Yayınları
40 sayfa.