NAZAR BÜYÜM

Nazar Büyüm

DÖNÜP BAKTIĞIMDA 

Kötü insan için üç sıfat

Ersin Salman internette belli bir çevrimde bir hareket başlattı; ona yakışır, insanları Türkçe’yi işe koşarak katkıya çağıran, doğurgan, yarayışlı, iyi bir hareket. Bir niteleme, saptama, protest hareketi. Bir kötü insanda hangi nitelikler bulunur, vardır.

Velakin şu ana kadar arayışa, özneye yakışır yoğunlukta bir katkı, katılım olmadı. Yazılanlar şöyle, şu kadar:

Kültürsüz – Görgüsüz – Yüzsüz

Ahlaksız – Yalancı – Sahtekar

Küstah – Kibirli – Kıskanç

Korkak – Kindar – Kalleş

Huysuz – Arsız – Geçimsiz

Edepsiz – Muhteris – Kötücül

Cahil – Cühela – Echel

Dilbaz – Dinbaz - Yobaz

İnsan şaşırıyor. Kötü bir insan varsa -ki olmaz mı, var-,  onu tarif etmek için sıfatlara ihtiyaç da varsa -ki olduğu anlaşılıyor- yağmur gibi yağması gerekmez mi gelen katılımın? 

Yağmamış.

Kötü bir insanı nasıl tanımlarız? Başkasını düşünmeyen, üç kuruşluk çıkarı için bile herkesi harcayan, kendi menfaatinden başka bir şey, herhangi bir şey umursamayan, dünya yansa umurunda olmadığı gibi, kendi umuru için dünyayı ateşe vermekten geri durmayan, hülasa, berbat, rezil bir kişi.

Böyle bir insanı tanıyorsanız geri durursunuz. Ondan her türlü kötülüğü beklersiniz. Kendinizi, ailenizi, çevrenizi de uzak tutarsınız. 

Bir şey daha yaparsınız: Eğer bu kötü insanın kötülüğünü apaçık görüyor, tanıtlarını, kanıtlarını gözlüyor, gözlemliyorsanız, sizin insani, vicdani göreviniz, başkalarını da bu kötü insana karşı uyarmaktır. Öyle olmalı.

Ersin de zaten kötü insanlara karşı uyanık olmalıyız demek için böyle bir işe girişmiş.

O düşünceyle ben de bir miktar katkıda bulunmak istiyorum. Her yurttaş gibi ben de bu çağrıya kayıtsız kalamam, kalmamalıyım.

Kötü bir insan için önerdiğim sıfatlar:

Vicdansız – Dinsiz – İmansız

Sevgisiz – Saygısız – İnsafsız

Hırsız – Uğursuz –Nabekar

Nobran – Nadan – Na-ehlan

Düzenbaz – Hilebaz - Madrabaz

Takiyyeci - Takval-lah’sız – Na-behre

Öfkeli – Şedid – Kindar

Mürteci – Müdessi – Mübtezel

Bunlara eklenecek çok sıfat var. Ama kötü insan tanıyan başkalarına da yer bırakmak, onların katkısına engel olmamak, imkan vermek gerekir. Şimdilik burada keselim.

Kötü bir insanda tüm bu sıfatlar bir arada bulunmaz elbet. Tanrı insanı kendi suretinde yarattığına göre, ona tüm bu kötü niteliklerin hepsini birden vermiş olamaz, vermemiştir. Nasıl Tanrı’nın 99 ismi (Esmâ ül Hüsnâ) varsa, tüm bu kötü sıfatlar da olsa olsa Şeytan’a, İblis’e yakışır. Bunlar insanda olsa, şeytana, iblise hacet mi kalırdı? 

Öte yandan, insana hangi yönden, hangi cepheden baktığınıza bağlı olarak bu sıfatlardan hangisinin, hangilerinin o kişiye uygun olduğuna siz karar verirsiniz. Ama bana inanın, her örnekte bunlardan biri mutlaka vardır, büyük ihtimalle birden fazlasını o kişi özünde barındırmaktadır.

Şimdi, kötü bir insanla karşı karşıya iseniz, onun kötülüğü yalnız size karşıysa, onunla baş edersiniz, onunla savaş, sizin savaşınızdır. Onun kötü olduğunu ne kadar da söyler, anlatmaya çalışırsanız çalışın, ondan kötülük görmeyenler sizi dinlemez. Çünkü yılan ona dokunmamıştır. Ama uyarmaya, uyandırmaya devam etmelisiniz, çünkü kötülük bir yerde durmaz, hem yayılır, hem de bulaşır. Bunu anlatmaya çalışırsınız.

Gider Oktay Rifat’ın Latin Ozanlarından Çeviriler kitabını ortaya koyar, Martialis’e kulak verirsiniz:

            KAPLICALARDA

            O suyu kirletmeye kıçın yetmez

            Kafanı daldır Zoilus, kafanı

İşte burada da Zoilus’un kafasını soktuğu kaplıca suyuna, eğer uyaran olmazsa, gider siz de girersiniz.

Gene anlamazlar, size inanmazlarsa, bu kez bizden, bizim dilimizden misal getirirsiniz:

            Şu boka bok demen, boklar duyar da ar eyler

            Boka zerresi düşse boku murdar eyler

Neyzen’den, onun bu veciz sözlerinden anlarlar gari, diye düşünürsünüz.

Çevrenize bir bakın. Böyle bir insan görürseniz, sakın ola onu, örneğin, muhtar seçmeyin.

Suyuna gitmeyin. Görmezden gelmeyin. Bir dahaki seçime kadar beklemeyin. Kazak Abdal ta o zaman söylemiş:

Münkir münâfıkın soyu

Yıktı harap etti köyü

Köyü, mahalleyi harabeye çevirir. Köylüyle, mahalleliyle bir olup, İhtiyar Heyeti’ne, Meclis’imize, Cumhurbaşkanı’mıza şikayette bulunun. İstida üstüne istida, dilekçe üstüne dilekçe, ariza üstüne ariza yazın. Mahkemeye gidin. Olmadı, AKP Hükümeti’nin nice iyi işlerinden biri, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkıdır; o hakkı kullanın, AYM’ye başvurun. Gene olmadı, AİHM’nin kapısını çalın. Hülasa, kötülüğe boyun eğmeyin, geçit vermeyin. 

Allah’ın rahmeti de vardır, gazabı da. Allah rahmetini iyilerden, gazabını kötülerden eksik etmesin. Amin.


Etiketler

Nazar Büyüm