STK'lardan Cizre raporu: 22 kişi hayatını kaybetti, yaralıların tedavisi engellendi

Sivil toplum kuruluşları, Cizre’de 8 gün süren sokağa çıkma yasağının neden olduğu insan hakları ihlallerini kamuoyuyla paylaştı. Hazırlanan rapora göre 22 yurttaş hayatını kaybetti, 24 kişi yaralandı; operasyon sırasında yaralıların da tıbbi tedaviye ulaşması engellendi.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde 4 Eylül- 12 Eylül arasında ilan edilen sokağa çıkma yasağı ve ardından gerçekleşen polis operasyonu sırasında meydana gelen yaşam hakkı ihlallerini yerinde inceleyen İHD, TİHV Diyarbakır Temsilciliği, Diyarbakır Tabip Odası ve Pratisyen Hekimlik Derneği (PHD) Diyarbakır Şubesi, hazırladıkları raporu, bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyurdu.  

Toplantıya İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, MYK Üyesi ve Doğu-Güneydoğu Anadolu Bölge Temsilcisi Abdusselam İnceören, TİHV Diyarbakır Temsilcisi Barış Yavuz ile Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Şeyhmus Gökalp katıldı. 

Raporda, sivil yurttaşların güvenlik güçleri tarafından hedef gözetilerek katledildiği ve yaralıların tıbbi tedavi alanlarına erişim çabalarının engellendiği, bu nedenle 22 yurttaşın yaşamını yitirdiği, 24 yurttaşın ise yaralandığı belirtildi.  

Raporun okunması öncesi bir açıklamada bulunan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, yasak kalktıktan hemen sonra ilçeye giderek incelemelerde bulunduklarını, yaşamı yitiren yurttaşların aileleri, tanıklar, sağlık personelleri ile görüşmelerde bulunduklarını belirtti. 

Bilici, insan hakları savunucularına yönelik baskıcı bir tutumun oluştuğuna dikkat çekti, tüm tarafları çatışmasızlığın oluşması için üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye davet etti. 

Bilici’nin konuşması ardından hazırlanan rapora dair tespit ve önerileri paylaşan TİHV Diyarbakır Temsilcisi Barış Yavuz, sokağa çıkma süresince yurttaşların güvenlik güçleri tarafından hedef gözetilerek vurulduğunu, yaralandığını, yaralıların hastaneye erişimlerinin engellendiğini belirtti. Ayrıca bu süre içerisinde elektrik, su ve mobil şebeke kesintileri ile ilçenin dış dünya ile bağının kesildiğine dikkat çeken Yavuz, yurttaşların konut ve iş yerlerinin kurşunlanarak harabeye çevrildiğini ifade etti.  

Raporda yer alan tespitler şöyle: 

“Can ve mal güvenliği gözetilmedi”

- Heyet olarak yapılan incelemeler sonucunda; operasyonun gerçekleştiği alanların sivil yerleşim alanı olması bakımından, operasyon hazırlıklarının sivil yurttaşların can ve mal güvenliğini dikkate alacak şekilde organize edilmediği, operasyon sırasında güvenlik güçlerinin aşırı güç kullanımına başvurduğu ve ağır insan hakları ihlallerinin meydana geldiği kanaatine ulaşılmıştır. Heyetimizin tespitlerine göre, 8 günlük sokağa çıkma yasağı süresince çoğunluğu ateşli silah yalanması olmak üzere ve acil tedavi hizmetlerine erişememeleri nedeniyle toplamda 22 yurttaş yaşamını yitirmiştir. 

“Acil servis görevlileri engellendi”

- Operasyon süresi içersinde sivil yurttaşların, operasyona iştirak eden güvenlik güçleri tarafından hedef gözetecek şekilde ateşli silahlarla vuruldukları, vurulan yurttaşların sağlık ocağı, hastane gibi tıbbi tedavi alanlarına erişim çabalarının ve yurttaşlar tarafından çağrılan acil servis görevlilerinin mahalleye girişlerinin güvenlik güçleri tarafından engellendiği tanık beyanları ile tespit edilmiştir. 

-Tıbbi alanlarına erişimi engellenen yaralı yurttaşların, hijyen ve ilaç sıkıntısı sorunu ile birlikte evlerde tedavi edilmeye çalışıldığı, bunun sonucunda yaralı yurttaşların tedaviye cevap vermeyerek yaşamını yitirdiği, kimi yurttaşların ise olay yerinde vurulduğu anda yaşamını yitirdikleri tanık beyanları tespit edilmiştir. Ayrıca sokağa çıkma yasağının bitiminden sonra bile, yaralı yurttaşların can güvenliği nedeniyle hastanelere gitmeye çekindikleri ve tedavilerinin evlerde devam ettiği bilgisine ulaşılmıştır.

“Birçok vatandaş ilçe dışına çıkmak zorunda kaldı”

- Operasyon sırasında birçok yurttaşın ev ve işyerlerinin zarar gördüğü,  birçok vatandaşın can ve mal güvenliklerinin bulunmaması nedeni ile evlerini ve işyerlerini terk ederek ilçe dışına çıkmak zorunda bırakıldığı, tanık beyanları ile tespit edilmiştir. 

“Operasyonun amacını tespit edemedik”

- Yapılan operasyonun hangi amaçlı yapıldığı heyetimizce tespit edilememiştir. Zira sokağa çıkma yasağı duyurusundaki örgüt üyelerinin yakalanması amacı karşısında operasyon sonrası herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durum da operasyonun aslında halka yönelik bir saldırı, korkutma, tehdit ve yıldırma niteliğinde olduğu kanaatine ulaşılmıştır.

Raporun öneriler kısmında ise şunlar yer aldı: 

‘Derhal etkin soruşturma başlatılmalıdır’

- Heyetimiz, olayların gerçekleşme sebebi ve oluş şekline bakmaksızın, sivilleri hedef alan ve yaşam hakkı ihlali başta olmak üzere ağır insan hakları ihlaline neden olan saldırıları kınamaktadır. Olayların bütün boyutları ile açığa çıkartılması amacıyla etkin bir soruşturma başlatılmasını talep etmektedir. 

“Kamu görevlileri açığa alınmalı” 

- Heyetimiz, operasyon sırasında ve sonrasında güvenlik güçlerinin sivil yurttaşların can ve mal güvenliğini tehdit eden uygulamaları ile ilgili adli ve idari soruşturmaların derhal başlatılması ve bu soruşturmalar süresince ilgili personel ve amirlerinin açığa alınmasını önermektedir. 

“Mülkiyet hakkı ihlal edildi”

- Yapılan operasyonlar neticesinde heyetimizce yapılan gözlem ve incelemelerde, kişilerin konutlarında ciddi tahribatlar oluştuğu gözlemlenmiştir. Yapılan operasyon neticesinde kişilerin mülkiyetlerine ciddi zararlar verilerek Anayasanın 35. maddesi ihlal edilmiştir. Bu çerçevede kişilerin mülkiyet hakkına getirilen bu zararların derhal karşılanması gerekmektedir. Şırnak Valiliği tarafından bir zarar tespit komisyonu oluşturularak, olaylar sırasında yurttaşların yaşadığı maddi ve manevi mağduriyetleri karşılanmalıdır.

“İletişim hakkına kısıtlama” 

- Heyetimiz, operasyonlar sırasında elektrik, su ve mobil şebekelerinde gerçekleştirilen kesintilerin yurttaşların iletişim haklarına getirilen bir kısıtlama ve hak ihlali olduğu kanaatindedir. Kesintilerin hangi gerekçeyle hangi kurumun talimatı ile yapıldığı ve ilgili kurumların bu konudaki tasarruf yetkisini ne şekilde kullandığını kamuoyuna bir an önce açıklanmasını talep etmektedir.

Çöp birikintileri 

- Heyetimiz, incelemede bulunduğu mahallelerde çöp birikintilerinin olası sağlık sorunlarına yol açabilecek bir mahiyet taşıdığını gözlemlemiştir. Heyetimiz, operasyon ve güvenlik gerekçesiyle çöplerin toplanamadığına ilişkin edindiği tanık beyanlarının dikkate alınmasını önermektedir. 

“Ruhsal travma yaşanıyor”

- Heyet içerisinde sağlık alanlarında da inceleme çalışmaları yapıldığı belirten heyet üyelerinden TTB Merkez Konsey Üyesi Şeyhmus Gökalp ise, Cizre’de yurttaşların sağlık haklarının ihlal edildiği belirtti. Olaylar nedeniyle çocukların ruhsal travma yaşadığını kaydeden Gökalp, “Aslında bu sadece Cizre’nin değil tüm dünyanın yaşadığı bir travmadır” diye belirtti.

Raporun tamamını okumak için tıklayınız. 



Yazar Hakkında