Yazarak konuşmak

MELİS SOLAKOĞLU

Kendinizi yazarak mı yoksa konuşarak mı daha iyi ifade edersiniz? Çoğu insan konuşmayı tercih edebilir çünkü daha pratiktir ayrıca konuşurken kullanılan mimikler, ayarlanan ses tonu düz bir yazıda anlam kayması yaşayabilecek cümleleri canlandırmayı sağlayacak ve işi epeyi kolaylaştıracaktır. Peki ya isminizi bile söyleyemeyecek kadar kekemeyseniz. O zaman konuşmak hiç de cazip gelmeyecektir ve yazı tek sığınağınız olabilir.

Farklı olmanın zorluğu

Çoğunluktan farklı olmak her zaman herkes için zordur; kabul görmek için daha çok çaba harcanır, kendini doğru tanıtabilmek, anlatabilmek için diğerlerinden fazla uğraşmak gerekir. ‘Gazeteci Çocuk’ romanının başkarakteri Victor’u da diğerlerinden farklı kılan kekemeliğidir. Victor 11 yaşında, adının baş harfi de dahil bazı harflerle arası hiç de iyi olmayan Memphis’in en iyi beyzbol oyuncusudur. Atışları o kadar kuvvetlidir ki bir gün, harflerle arası iyi olmamasından adını yanlış söylediği ama bunu hiç sorun etmeyen en iyi arkadaşının yaralanmasına sebep olur. Gazete dağıtımı yapan en iyi arkadaşını yaralamasına üzülen Victor, kendini affettirmek için bir aylığına arkadaşının görevini üstlenir ve hikaye de burada başlar. Gazete dağıtımı sırasında tanıştığı insanlar henüz çocukluktan çıkmaya hazırlanan Victor’u sormaya, sorgulatmaya iter ancak kekemeliği yüzünden mümkün olan en kolay harfleri ve en kısa cümlelerle kendini ifade etmesi gerekir. Kendini sözlü olarak ifade edemediği zamanlarda ise yazı ile derdini açıklar ve rahatlar ama bu yazı işi de sohbet esnasında her zaman sığınılacak liman değildir bu yüzden kendince taktikler geliştirir. Bu taktikleri uygularken dışardan da nasıl gözüktüğünüzü sürekli düşünmek zorunda olduğunuzu unutmayın yani hayat iyice zorlaşır. Victor hem kendinden hem de yeni tanıştığı insanlardan yola çıkarak, bu gün pek çok insanın kendini kurtaramadığı farklı olanlara karşı sahip olunan önyargıların yanlışlığını, gereksizliğini öğrenir. Yeni tanıştığı insanların yanı sıra ailesi hakkında öğrendiklerini, yanlarında çalışan siyahi bir yardımcıdan yola çıkarak ülkedeki hakim toplumsal kuralları ve her gece dua etmesine rağmen hâlâ kekemeliğini geçirmeyen Tanrı’yı sorgulamaya başlar.

Ödül yağmuru

Vince Vawter’in otobiyografisine dayanarak hazırladığı ve ‘Amerikan Kütüphaneler Birliği Dikkate Değer Kitap Ödülü’, amazon.com’da 2013 yılının ‘En İyi Gençlik Kitabı’ gibi bir çok ödüle layık görülen bu roman , kekeme bir çocuğun neler hissettiğini, insanın kendini ifade edemediği durumların zorluğunu okurlarına yaşatabilecek niteliktedir ve farklı olana empatiyle yaklaşmanın işleri ne kadar kolaylaştırdığını okurlarına gösterecektir.

Gazeteci Çocuk
Vince Vawter
Çeviri: Alaz Özbek
Kırmızı Kedi Yayınevi
211 sayfa.