‘Ne olacak bu fotoğraflar?’

Bu yıl ikinci kez düzenlenen Fotoistanbul Beşiktaş Uluslararası Fotoğraf Festivali bugün başlıyor. Festivalin en özel bölümlerinden biri, 2007’de kaybettiğimiz fotoğraf sanatçısı Fethi Sabunsoy’un fotoğraflarıyla ve Adana’daki karanlık odasında yaptığı eşsiz baskılardan oluşan sergi. Bağımsız fotoğrafçı Taylan Bağcı, Sabunsoy’un fotoğraflarının yolculuğunu ve büyük çabalarla hazırlanan serginin hikâyesini anlatıyor.

Türkiye’nin genç festivallerinden Fotoistanbul, 9 Ekim - 8 Kasım arasında ikinci kez izleyicilerle buluşuyor. Beşiktaş İskele Meydanı, Barbaros Bulvarı ile Köyiçi’ndeki sergileme alanları ve Ortaköy’deki eski bir yetimhanenin ev sahipliği yaptığı festivalde, dünya çapında tanınan fotoğrafçılardan genç yeteneklere kadar, birçok ismin çalışmaları görülebilecek. Festival, sergilerin yanı sıra söyleşi, panel, portföy değerlendirmesi gibi etkinliklerle, dolu dolu bir program sunuyor.

Organizasyon kapsamında, 2007 yılında aramızdan ayrılan Fethi Sabunsoy’un fotoğraflarından oluşan bir sergi de açılacak. Sabunsoy’a yıllarca asistanlık yapmış olan Seçkin Yılmaz ve festivalin küratörlerinden Attila Durak’ın yoğun çabalarıyla ortaya çıkan sergi için, Sabunsoy’un memleketi Adana’ya giden ikili, ailesi tarafından korunan zengin arşive ulaşarak, kendi karanlık odasında ürettiği binlerce baskı arasından fotoğraflar seçmiş. Seçki, ‘Kahvehaneler’ ve ‘Anadolu’dan Fotoğraflar’ ana başlıkları altında sergilenecek.

Adana

Hayatı fotoğrafla selamlamak

Sergi kapsamında sunulan fotoğraflar Fethi Sabunsoy’un hayatı boyunca biriktirdiklerinin küçük bir özeti. Hayatının merkezine yerleştirdiği fotoğrafı, sonunda kendi kendini kadraja aldığı içe dönük bir eylem olarak ele alan Sabunsoy, fotoğrafta yapısal öğelerden ziyade, insana ve kendine ait duyguları ve ifadeleri sunar. Dünyayı rahatsız etmeden, sadelik ve basitlik arayışıyla ürettiği sessiz, sakin, fısıltı tadındaki fotoğrafları, izleyiciyi usulca içine çeker. O, fotoğraflarıyla, hayata bir zen ustası edasıyla selam verir.

Sabunsoy’un serilerinde bir başlangıç ve bir sondan bahsetmek mümkün değildir. Her çalışması çember üzerindeki bir nokta, hem başlangıç, hem de sondur. Başka bir ifadeyle, onun fotoğrafları ne başlangıç, ne de sondur. ‘Kahvehaneler’ serisi bunu en güzel örneğidir. Bu mekânla, babasının kahvehanesinde çırak olarak çalıştığı dönemlerde başlayan ilişkisi bir ömür boyunca sürdü. Dolayısıyla, bu seride sunduğu, aslında kendi yaşamından kesitlerdir. Sabunsoy, vefa duygusunun sadece insanlara değil, hayatın tüm unsurlarına sunulması gerektiğine işaret eder.

Akıbeti muamma olan bir hazine

İzleyicilere, geçip gidenleri anımsatan sergi, sadece fotoğraflara yansıyanlara değil, o ayinsel karanlık oda baskılarına da dikkat çekiyor; uzun zamandır ekranlara hapsolmuş fotoğrafın, kâğıt üzerindeki teknik gücünün içeriğe nasıl hizmet edeceğini de gösteriyor. Böylece Sabunsoy, ardında bıraktığı baskılarıyla, öğrencilerini eğitmeye devam ediyor.

Sabunsoy’un fotoğrafları belki de son kez izleyiciyle buluşacak. Ailesinin, sınırlı imkânlarıyla bu fotoğrafları koruma çabası, her biri, özelde Adana’nın genelde ise Anadolu’nun belirli bir dönemine ışık tutan bu görsel hazinenin yok olmasını yavaşlatabilir ancak engelleyemez. Kültürel mirasın ve toplumsal belleğin bir parçası olan bu birikimin geleceğe aktarılmasında yaşanan sorunlar, Fethi Sabunsoy özelinde de, çarpıcı bir şekilde karşımıza çıkıyor. Seçkin Yılmaz’ın fotoğrafçıya ait arşivi incelerken sorduğu “Ne olacak bu fotoğraflar?” sorusunun ağırlığı omuzlarımıza yükleniyor.

Fotoistanbul’da kimler var?

Bu yıl Fotoistanbul’da Ara Güler’in ‘Kayıp İstanbul’ başlığı altında derlenen çalışmaları, Beşiktaş’taki sergi alanında izlenebilecek. 

Magnum Photos’un dünyaca ünlü üyelerinden Çekoslavakyalı fotoğrafçı Josef Koudelka da ‘Kalıntılar’ serisiyle festivalde. 

Yaşamını Kanada’da sürdüren Ermeni sanatçı Norayr Kasper, Suriyeli göçmenlerin İstanbul’daki yaşamına odaklanan işleriyle Esa Ylijaasko, İsveç’teki çağdaş fotoğraf ekolünün önemli temsilcilerinden Anders Petersen, Ermeni Soykırımı’nın izlerini süren kareleriyle Diana Markosian, bu yıl Fotoistanbul’da öne çıkan isimler arasında. 



Yazar Hakkında