Vahakn Keşişyan, Rusya'nın Suriye'deki hava saldırılarının Halep'e etkilerini ve bölgedeki Ermenilerin henüz belirsiz geleceğini yorumladı.
Halep’in kaderi Suriye savaşının ilk gününden beri yarım kalmıştı.
Geçtiğimiz ay, Türkiye silahlı kuvvetleri Irak ve Suriye’de operasyonlar yapmaya başladığında Ankara ve ABD’nin bir anlaşmaya vardığına dair ortada bir takım sözler dolaşmaya başlamıştı. Bu anlaşmaya göre Halep’in kuzeyinden Türkiye sınırına kadar uzanan Carablus bölgesinin üzerinde güvenli bir hava sahası yaratılması planlanıyor. Fakat bu plan Rusya’nın hava saldırılarından sonra tümüyle anlamsızlaştı.
Halep geçmişte olduğu gibi şimdi de Suriye muhalefeti için ele geçirilmesi gereken en önemli noktalardan biri. Nitekim şehrin yarısından fazlasını işgal ederek büyük ekonomik ve sosyal kazançlar elde edilmişti.
Geçtiğimiz Cuma günü Rusya’nın hava kuvvetleri ve İran ordusunun yardımıyla Suriye ordusu Halep bölgesinde büyük ilerlemeler sağladı. Bir yandan Halep-İdlep lojistik hattını kesmek, diğer yandan da ordunun şehirdeki hızlı saldırılarıyla sonuca ulaşmak hedefleniyor.
Lübnan’ın Mayadin kanalına göre, Halep’in güneyinde faal olan Çeçen ve Türkmen gruplar mevzilerini terk etmeye başladı. Türkiye medyası bu haberleri Suriye ordusunun operasyonlar yaptığı bölgelerden Türkiye’ye yeni göç dalgaları gelebiliceği şeklinde aktardı.
Bu ihtimal gerçek olabilir, zira Suriye ordusu stratejik olarak kendisiyle savaşan alanları bütünüyle boşaltmayı tercih ediyor.
Öte yandan, farklı Ermeni haber kaynakları artık savaşın sonuna gelindiğini ve Halepli Ermenilerin ümitlerinden bahsediyor. Rusya’nın hava saldırılarıyla birlikte son günlerde yaşanan olaylar Ermenistan’a göç eden Halepli Ermenileri tekrar şehirlerine dönmeleri konusunda düşündürmeye başladı bile. Bazıları ise Rusya’nın yaptığı hava operasyonlarına karşı yapılacak ilk saldırıların Halep’te yaşayan Ermenileri hedef alacağını düşünüyor. Belirtmek gerekir ki geçen hafta, operasyonların başlamasından bir gün sonra Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı semtlere bombalar düşmüştü. Atılan bombalardan biri de Ermeni bir aileden anne ve çocuğunun hayatını kaybetmesine neden olmuştu.
Özellikle Halepli Ermenilierin göç ettikleri yerlerde, şehir merkezlerinde değil banliyölerde yaşadıklarını düşünürsek, genel olarak Halepli Ermenilerin yeni bir göç dalgası yaratmasını beklemek yanlış olur.