Agos Başyazı: Çıkaracağımız çok ders var

Agos'un bu hafta başyazısında, mülk gaspının sembollerinden biri haline gelen Kamp Armen'in iadesi var.

Aylardır bekliyorduk. Bugün, yarın, gelecek hafta, ertesi hafta... “Eli kulağında”diyorlardı. Bir yandan da gücümüz, nefesimiz yettiğince direnenlerin, nöbet tutanların yanında olmaya çalışıyorduk. En ağır yükü, onlar çekiyordu çünkü. Kamp Armen’e, 1915’ten bu yana süren mülk gaspının simgesine, bir şey olmasın diye nöbet tutuyorlardı. Haber, 175 gün sonra geldi. Sonunda bir formül bulunmuştu. Sevinmeli miyiz? Elbette. Ama buradan çıkaracağımız dersler de var.

Öncelikle mücadele ederek, direnerek, sözümüzü esirgemeyerek, bir yandan da teması kaybetmeyerek, en önemlisi talebi güçlü tutarak kazanıldı Kamp Armen. Yani, dönemin ruhuna uygun bir şekilde. Ama daha da önemlisi, tarihsel bir bilinç içinde şekillenen bir mücadeleydi bu.

Sözü getireceğimiz yer şurası: Bu gaspın ve iadenin 1915’in 100. yılında olması, çok şey anlattı bize. Birçoğumuz mücadeleyi, işte bu 100 yıllık bilinç ve tarihsel bağlam içinden yürüttü. Mücadeleye, direnişe, sebata gücünü veren buydu biraz da.

Dolayısıyla, bu kazanım sanıyoruz ki Ermeni toplumuna da çok şey anlatacaktır. Elbette ki işimiz daha bitmedi. Daha çözüm bekleyen çok sayıda mülk gaspı vakası var. Ve Kamp Armen için bulunan formül, işin doğrusu, model alınacak bir formül değil. Köklü, yasal bir düzenleme ihtiyacı sürecin başından beri kendini belli ediyordu, hâlâ da ediyor.

Son olarak: Çocuklar başardı, Hrant Ahparig. Bakarsın, üç vakte kadar yine çocuklar koşuşturur, cıvıldar Kamp Armen’in bahçesinde. Tam da istediğin üzere...

Kategoriler

Dosya Başyazı

Etiketler

Kamp Armen