‘Taşrada HDP siyaseti artık daha zor’

Boğaziçi Üniversitesi’nde Sosyoloji Bölümü’nde ‘Taşrada Erkeklik, Gece Hayatı ve Mahafazakarlık’ başlıklı doktora çalışmasına devam eden Osman Özarslan, Birikim dergisinin Ağustos- Eylül sayısında ‘Taşradan HDP’ye bakınca’ başlıklı bir yazı yayımladı. 7 Haziran sonuçlarını, kendisinin de yaşadığı Burdur’un Çavdır ilçesinden okuyan Özarslan, ilçede HDP’ye veren seçmen kitlesini ve taşradan siyasi olarak ‘tutunabilmenin’ yollarını araştırıyor. Özarslan, taşrada siyaseti ve taşra husumetlerinin bu siyasal sürece etkisini anlattı.

Yazınızda, HDP’nin aldığı oy oranının bir kısmının ‘kalender seçmen’ ya da ‘berduş seçmen’ diye tabir ettiğiniz kitleden geldiğini ve bu açıdan batı taşrasında HDP’nin varlık gösteremediğini söylüyorsunuz. Kimdir kalender seçmen?

Çavdır’da HDP’ye oy verenler arasında Kürtler, solcular, bazı işsiz gençler ve ‘CHP’ye verdim diyorum, ama oyum HDP’ye diyen bazı sosyal demokratlar bulunuyordu. Bunun yanında kendi köylüleri milletvekili aday yapılmadı diye HDP’ye oy veren, ya da Bahçeli’ye çok kızan birkaç MHP’li de oy verdi. Yani ‘kalender’ derken, oy tercihi olmayan insanlardan bahsediyorum. Ama bu seçimde öyle olmayacak. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hakan Fidan’la birlikte geliştirdiği gerilim ve savaş konsepti batıda tekrar bir ‘vatan millet’ bloğu oluşturdu. HDP’nin oluşturduğu ılıman ortam ortadan kalktı. Savaş yeniden başladığında Burdur’a da bir şehit cenazesi geldi; merkezde üç defa HDP il binasını yaktılar, birkaç defa da taşladılar. Yani HDP etrafında siyaset çok zorlaştı.

Bunu Burdur üzerinden mi söylüyorsunuz?

Burdur, batı taşrasının bir tür laboratuvarı olarak görülebilir. Kürtlerin yoğun olarak yaşamadığı Denizli ve Kütahya gibi illerde de buna benzer sonuçlarla karşılaşacağız.

Çavdır’da HDP adına seçim çalışması yapmak ne kadar mümkün?

Benim için mümkün, çünkü siyasi geçmişim, solcu olmam, Çavdır tarafından bilinir. Zaten buradaki cemaat için kaybedilmiş, tutunamayan bir üyeyim. Üstelik burada esnafım, eşim öğretim görevlisi, çocuğum var. Yine de hâlâ insanları normal bir hayatım olduğuna ikna edemedim, çaba sarf etmeyi de bıraktım. Fakat bizim ikna etmek istediğimiz insanlar üzerine oynadıklarını da söyleyebilirim. 

Yazınızda, HDP’nin ve yer yer CHP’nin kullandığı ‘kardeşlik’ söyleminin taşrada işe yaramadığını söylüyorsunuz. Neden?

Burada herkes herkesi bilir. Küçük küçük hesaplardan kaynaklı, kuşaktan kuşağa devreden ilişkisellikler kist gibi büyür. Mesela biz de 6-7 sülaleyle konuşmayız, neden konuşmadığımızı da biz çocuklar bilmeyiz. Bu kamplaşmalar, siyasete de ister istemez yansıyor. Taşrada husumetler de siyasallaşır ya da siyasal olan şeyler husumetler üzerinden devam eder.

Kadınların seçim davranışları nasıl? Neye göre oy veriyorlar?

Bu noktada sosyal yardımlaşma meselesinden bahsetmek gerekiyor. Taşrada AK Parti’nin oylarının bu kadar yüksek çıkmasını en büyük sebebi, kaymakamlığın AK Parti’nin sosyal yardım bürosu gibi çalışıyor olması. Asker yardımı, Kurban Bayramı, Ramazan Bayramı, yetim, zihinsel hasta gibi yardımların hepsi kadınlara veriliyor. Bir yandan da kadın müteşebbisliği özendiriliyor. Taşra ortamında erkek eğer memur değilse, ‘berduş’ denebilecek bir adamdır. Akşam gider gezer; ailesine, çocuklarına kendisi değil, anası babası bakar. Dolayısıyla kadın iktisadi olarak kocasından göremediği desteği devletten görmek istiyor ve çoğu zaman da görüyor. Sosyal yardımlaşma meselesi, AK Parti’yle kadın seçmen arasında, hatır-gönül ve borçlanma ilişkisi açısından derin bağlar oluşturuyor.

Burdur’da 7 Haziran genel seçimlerine göre oy oranları şöyle:

AKP: %42.49
CHP: %27.32
MHP: %23.23
Saadet Partisi: %2.64 
HDP: %1.48

Kategoriler

Güncel Türkiye Gündem



Yazar Hakkında

1987 İstanbul doğumlu. Agos web sitesinin editörü; insan hakları, ifade özgürlüğü, çevre hareketleri, güncel politika ve yaşam haberleri yapıyor.