2016 kadın yılı olabilir mi?

Seksi kadın algısını iki göğüsten çıkartıp başarıya ve zekâya çekmeye çalışan Pirelli’nin takvimine azıcık yakından bakalım.

Şu sıralar ODTÜ kampüsündeki sahipsiz hayvanlar için ‘takvim tasarımı’ ile uğraşıyorum. Kampüse terk edilen bu köpekleri ve kedileri nasıl görselleştirsem de dikkat çekse ve kalıcı yuvaları olsa diye düşünürken, birkaç takvim karıştırdım. Biscolata erkeği formunda itfaiyeci takvimleri mi dersiniz, Victoria’nın melekleri kıvamında kadın görselleri mi isterseniz, pek çok formda erkek ve kadın bedeninin nesneleştirildiği takvim örnekleri ile karşılaştım. Daha sonra dönüp Çatı’da ayağımın kenarında yatan köpeğe baktım ve sordum, alternatif takvim çalışmaları yok mu? Bedeni nesneleştirmeden, arzu ve haz için araçsallaştırmadan bir olgu ya da duruma dikkat çekmek, satış yapmak, gerçekten bu kadar zor olabilir mi? Güçlü erkek denilince, yağa bulanmışçasına parlak baklavalar gözümüze girmeli mi? Güzel kadın imajı, neden iki tane göğüsten ibaret mesela?

Pirelli farkı

Kucağımda yeni sokağa atılmış kedinin mırıltısı ile huzur ararken, Pirelli’nin bu sene takvim için farklı bir şeyler denediğini gördüm. Seksi kadın algısını iki göğüsten çıkartıp başarıya ve zekâya çekmeye çalışan bu projeye azıcık yakından bakalım.

Bu sene seçilen modeller 90-60-90 ya da sıfır beden olan, pek çok kadının hayatını çekilmeze çeviren güzellik anlayışının ürünü olan kadın modeller değil. İşini yapan o modellere de saygım sonsuz, ama ürettikleri algıya tepkim köpek görmüş kedi gibi tırnak çıkarmaktır. Bu sene Pirelli güçlü kadın imajını ön plana çıkararak, alanında başarılı olmuş, rol model olabilecek kadınları sayfalarına taşımış. Bir anlamda iyi yapmış. Kadınların mesleği olarak bile hayal edilemeyen alanlarda başarılı kadınları göstermiş. Dahası bu alanlarda da kadınların var olabileceğini 2016 yılı takvimi ile pek çok evin duvarına da taşımış oldu.

Buraya kadar olanla ilgili bir sıkıntım yok. Ama ne zamanki takvimin pazarlanma cümlesini gördüm, “Ayh en başa geri döndük, Yarabbim!” diye isyan ettim. Pirelli takvimi, şu cümlelerle tanıtılıyor (en azından Türkiye’de): “Başarı ve zekâ değişen dünyada artık 'yeni seksi'…”

Bu yıla kadar olan takvimlerin de ana teması ‘seksi olmak’ idi. Seksi olmadan başarılı ve zeki olamıyor muyuz? Misal, Frida benim için rol model olabilecek kadın, ama neden onun imajını seksilik ile sınırlayalım ki? Bu benim nazarımda, o kadınların o başarıları elde etmek için sarf ettikleri emekleri görünmez kılmaktır. Seksi olmak ile ilgili bir sorunum yok, ama kadına ait her şeyin seksilik, beden ve güzellik üzerinden okunması, beni rahatsız ediyor. Yine de bir umut, takvimin her ay sayfası çevrildikçe gözler bedene değil de kadınların başarılarına takılır da, gugıl’a bakılıp hayat hikâyelerine gidilir ve belki de 2016 kadın yılı olur. Ah keşke!..

Kategoriler

Yaşam

Etiketler

Pirelli takvimi


Yazar Hakkında