72 Ermeni Yozgat’ta tutunmaya çalışıyor

Irak’taydılar. IŞİD’den kaçtılar. Kader onları Yozgat’a getirdi. Zor şartlarda yaşıyorlar. BM göç başvurularına 2022 için randevu veriyor. Bu şartlarda 7 yıl daha nasıl yaşayacaklarını bilmiyorlar. Tek istedikleri akrabalarının yanına gitmek. Vartan Estukyan Yozgat’ın yeni Ermenilerini dinledi.

Suriye’deki iç savaşın ardından birçok Suriyeli, Türkiye başta olmak üzere evlerini terk edip başka ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Dört yılın ardından, Türkiye’de iki milyona yakın Suriyelinin yaşadığı biliniyor. IŞİD saldırılarından etkilenen ve Türkiye’ye sığınan Suriyeliler arasında birçok Ermeni de var.. Geçen hafta Yunanistan’a giden bir teknenin batması sonucu Tekeyan Ailesi’nin dört ferdi hayatını kaybetmiş, ancak birinin cesedine ulaşılabilmişti. Aileden hayatta kalmayı başarabilen tek kişi ise 19 yaşındaki Arina Tekeyan’dı. Ancak IŞİD saldırıları yalnızca Suriye değil, Ortadoğu’daki tüm Hıristiyanlar için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Öyle ki, şu an Irak’taki IŞİD tehdidinden kaçıp Yozgat’a sığınan 72 Ermeni var. Hepsi de kiralık evlerde ve zor şartlarda yaşıyorlar. Sokağa çıktıklarında boyunlarındaki haçları saklamak zorunda kalıyorlar. Yozgat’ı seçmelerinin nedeni tamamen tesadüf. 1915’in Ermenileri en sert vurduğu yenlerden biriydi Yozgat. 100 yıl sonra Yozgat’a böylesi bir dönüş nasıl bir tarihsel döngüdür, anlatması zor.  16 Aralık Çarşamba günü, CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan ve Patrikhane’den üç din görevlisi, Yozgat’taki Ermeni aileleri ziyaret ederek durumları hakkında bilgi aldılar. Biz de oradaydık. IŞİD tehdidinden kaçıp Yozgat’a gelen Ermenilerin hikâyelerini kendilerinden dinledik.

Hıristiyan’a iş yok 

Şant Garabedyan, 23

İki aydır Yozgat’tayım, eşim ise bir yıldır burada. Eşimin ailesiyle birlikte toplam sekiz kişi, aynı evde kalıyoruz. Benim ailem ise Bağdat’ta, buraya gelmeye güçleri yok. İki ay önce evlenmek için geldim buraya. Böyle yaşamak çok zor. Hıristiyan olduğumu söyleyince kimse iş vermiyor. Eşim Keldani ve haç takamıyor korkusundan. 

‘Boynumda haç görünce tükürdü’
Alis Şalcıyan

Bir yıldır buradayız. Bağdat’tayken, IŞİD Irak’a girince korktuk ve kenti terk ettik. İki ve üç yaşlarında iki çocuğum var. Annem, kardeşlerim, teyzem, amcam hepsi Los Angeles’ta, biz de onların yanına gitmek istiyoruz. Birleşmiş Milletler’e göç etmek için başvurduk, herkese bir yıl sonrasına randevu verirken, bize 2022’ye randevu verdiler. Yedi yıl burada beklemek zorundayız. Burada bizi pek sevmiyorlar, zor şartlar altında yaşıyoruz. Bir gün yolda yürürken farkında değildim, boynumda haç varmış. Yoldan geçen biri gözlerime bakarak yere tükürdü. O gün bugündür haçımı çıkardım, evde saklıyorum. Yeni yıldan umutluyum, 2016’da yola çıkacağız, buradan gideceğiz.,

Kışın iş yok
Nıver Kurken Sarkisyan

16 Mart 2015’te geldik Yozgat’a. Kardeşimle birlikte yaşıyoruz. Ailem Irak’ta kaldı, bir abim ise beş yıldır Kanada’da yaşıyor. Onun yanına gtmek istiyoruz. Birlikte kaldığım abim, yazın çalıştı; ancak kışın burada iş yok, iş arıyorum.

14 farklı doktora gittik
Linda Markaryan, 38

Beş aydır buradayız. Kızımın küçüklükten beri bir sağlık sorunu var. Yaşanan bir olay sonrası şok geçirdi ve dilsiz kaldı. Burada 14 farklı doktora gittik, hepsi de bir şeyi yok dediler. Eşimin kız kardeşi İngiltere’de, abisi ise Almanya’da. Bir abisi de ABD’de yaşıyor, ancak onunla ilişki halinde değiller. Şu an için İngiltere’ye, eşimin kız kardeşinin yanına gitmek istiyoruz. 2022’ye randevu verdiler, o tarihe kadar burada ne yapacağız?

‘IŞİD’liler tehdit etti’
Mokhlis Bahman Yousif Namo

Irak’ta Hıristiyanların yoğun olduğu bir bölge olan Barthla’da büyük bir atölyem vardı. Orada tanınan bir marangozdum. Bir gün IŞİD’liler dükkânımı bastılar ve beni tehdit ettiler. Ailemin bir kısmı ABD’de. Bu durumu onlara anlatınca, bana Irak’tan kaçmam gerektiğini, kendilerinin bana maddi anlamda yardımda bulunacaklarını söylediler. Ben de eşim ve çocuklarımı alıp hem dükkân, hem de iki evimi bırakarak Yozgat’a geldim. 

‘300 TL ilaç parası veriyoruz’
Sona Avedis

Bir yıl üç aydır Yozgat’tayız. Kocamın sol tarafı felç, hareket edemiyor. Burası çok soğuk olduğu için ayakları çok kötü durumda, kan gitmiyor. Doktor, bacağının kesilmesi gerektiğini söyledi. Sonra damardan kan verdiler, şimdi daha iyi durumda. Havalar çok soğuk, o yüzden yürütemiyorum da, kan gitmiyor. İki kere hastaneye gittik, bir sürü ilaç verdiler. Biz çok pahalı olduğu için doğalgazı açmıyorken, sekiz aydır ayda 300 lira ilaç parası veriyoruz. Küçük bir ısıtıcımız var, onunla ısınmaya çalışıyoruz. Kızım ABD’de yaşıyor, onun yanına göç etmek istiyoruz. Şu an için tek isteğimiz bu.

‘Aileni öldürürüz’ tehdidi
Lusin Sarkisyan

Bir yıl yedi aydır buradayız. İltica başvurusu için 2018’e randevu verdiler. O zamana kadar ne yapacağız bilmiyorum. Üç kızım var, hepsi ABD’de. Biz de tabii ki onların yanına gitmek istiyoruz. Şu an burada oğlum ve eşimle birlikteyiz. Oğlum Irak’ta eğitimini tamamladıktan sonra, dokuz ay ABD’lilerle çalıştı. Sonra bir gün IŞİD militanları oğlumu tehdit ettiler, “Eğer ABD’lilerle çalışmaya devam edersen aileni öldürürüz” dediler. Biz de daha fazla duramadık, kaçtık.

12 çocuğa İngilizce ders
Lena Nalbandyan

Kocam ve iki çocuğumla birlikte, bir yıl bir aydır Yozgat’tayız. Abim Avustralya’da yaşıyor, biz de onun yanına göç etmek için uğraşıyoruz. İltica için randevu talep ettik, 2022’ye verdiler. Yedi yıl. Yedi yıl boyunca biz burada ne yaparız, ne ederiz? Şimdilik buradaki Keldani çocuklara İngilizce ders veriyorum. 12 öğrencim var.

‘Hıristiyan evi’ fişlemesi
Ğazar Setrakyan 

IŞİD’in Irak’a girdiği gece, biz Bağdat’ı terk ettik. Önce Hıristiyanların yoğun olduğu bir kente gittik, orada iki hafta kaldıktan sonra da kamyonlara atlayıp ülkeden kaçıp Yozgat’a geldik. Burada bir tanıdığımız vardı, onun yönlendirmesiyle bu şehirdeyiz. Buraya gelirken annemin rahatsızlığını fark ettik. Doktora gittiğimizde, Irak’ta yaşadığı korkunun hastalığına sebep olduğunu söyledi. Şu an ilaç alabiliyoruz, ama bir süre sonra ilacın ücretini nasıl vereceğimizi bilemiyoruz. IŞİD’liler Bağdat’a geldiklerinde, evimizin kapısına “Hıristiyan evi” yazmışlar. Orada kalmamız mümkün değildi. Üç dükkân ve evimizi bırakarak yaşadığımız ülkeyi terk etmek zorunda kaldık.

Selina Doğan: 100 yıl önce yaşananları anımsattı’

CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan, görüşme sonrası Agos’a değerlendirmelerde bulundu. Doğan şunları söyledi: “Parti içerisinde mültecilerin sorunlarını araştırmak üzere bir komisyon kurduk. Daha önce bu konuda çalışan STK’larla bir araya geldik. İlgililerle konuştuğumuzda, bize Türkiye’deki gayrimüslim mültecilerin durumundan söz etmişlerdi. Komisyon olarak hazırlayacağımız raporda, Yozgat’ta olanlarla ilgili bilgi olsun istedim. Patrikhane’yle hep irtibat halindeydik, Yozgat’taki ailelerden de bu şekilde haberdar olduk ve ziyaret ettik. Mülteci olmaktan kaynaklanan iş bulamamak, okula gidememek, sosyalleşememek dışında, Yozgat’ta Hırstiyan olmalarından ötürü ayrı bir ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Bu yüzden dışarıda Iraklı olduklarını söylüyorlar. Mülteci sayısının artmasıyla birlikte, Birleşmiş Milletler’e bulunulan randevu taleplerinin çok uzak tarihlere atılması, gözlemlediğimiz en büyük sorundu. Patrikhane’yle Ermeni mülteciler arasında bir bağ olmadığını gözlemledik. Bazı bölgelerde Hıristiyan mülteciler dinî merasimlerini yerine getirebiliyorlar; ama özellikle İç Anadolu’da Hıristiyan mülteciler dinî ibadetlerini yapmakta sorunlar yaşıyorlar. Raporda tüm bunları değerlendireceğiz. Bu ziyaret çok anlamlıydı. Küçük bir kızın yaşadığı korkudan ötürü konuşma zorluğu yaşadığını öğrendik. Bu olay, 100 yıl önce aynı topraklarda yaşanılanları anımsattı. AB’nin vaat ettiği paranın doğru kullanılıp kullanılmadığının da CHP olarak takipçisi olacağız. Biz, ‘göç ve entegrasyon bakanlığı’ kurulmasını talep ediyoruz, çünkü şu an mültecilerle ilgilenen makamlar, mevcut durumu idare edemiyorlar.”


 

 

Kategoriler

Güncel Türkiye Dosya