Aşkale Geri Gönderme Merkezi'nde neler oluyor?

Mültecilerle ilgili çalışan sivil toplum kuruluşları, göçmenlerin tam bir tecrit altında tutulduğu Aşkale Geri Gönderme Merkezi’yle ilgili bir basın açıklaması yaptı. STK’lar, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne göçmenlerin suçlu muamelesi görmemesi ve adalete erişim haklarının sağlanması için çağrıda bulunuyor.

Geçtiğimiz sonbaharda Erzurum’da kurulan Aşkale Geri Gönderme Merkezi’nde (GMM) bulunan mültecilerin durumu belirsizliğini koruyor. Kurulduğu günden bu yana ne mültecilerle ilgili çalışan sivil toplum kurumlarının, ne de mültecilerin avukatlarının, ne de ailelerin girebildiği Aşkale GGM’de adalete erişim hakkı başta olmak üzere ağır insan hakları ihlalleri yaşandığı ifade ediliyor.

Son olarak 28 Aralık’ta, "isyan çıktığı" gerekçesiyle Aşkale GGM’ye özel hareket timlerinin katılımıyla polis baskını düzenlendi. DİHA’nın haberine göre, GGM’de kalan ve aynı gün intihar ettiği ifade edilen Rojavalı 20 yaşındaki Dilo Derviş’in ailesi, oğullarının söz konusu operasyon sırasında öldürüldüğünü iddia etti. 

Söz konusu haberde, Aşkal GGM’de Ezidi ve Rojavalı mültecilerin kaldığı, kurumun geri gönderme merkezinden ziyade cezalandırma merkezi gibi çalıştığı ifade ediliyor. 

Aralarında Helsinki Yurttaşlar Derneği, İHH, İHD,  MAZLUMDER, Mülteci Hakları Merkezi, Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci-Der), Uluslararası Mülteci Hakları Derneği, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Uluslararası Türkistanlılar Derneği, Uluslararası Hukukçular Birliği ve Yeryüzü Avukatları Derneği’nin bulunduğu STK’lar, geçtiğimiz günlerde bir basın açıklaması yaptı ve Aşkale GGM’de yaşanan ihlal iddialarını dile getirdi. 

‘Terör şüphesi’yle tecrit 

AB’nin finansal desteği ile inşa edilen Aşkale GGM’de ulusal ve uluslararası yükümlülüklerin uygulanmadığını belirten STK’lar, yasaya gore GGM’de sunulacak hizmetler arasında yer alan  “Yabancıya; yakınlarına, notere, yasal temsilciye ve avukata erişme ve bunlarla görüşme yapabilme, ayrıca telefon hizmetlerine erişme imkânı sağlanır”  hükmüne uyulmadığını vurguladı: 

“Kişilerin cep telefonu veya ankesörlü telefon kullanmalarına izin verilmemekte; yakınları, avukat veya noterle görüşmeleri engellenmektedir. Farklı tarihlerde, farklı avukatlar tarafından Aşkale Cumhuriyet Savcılığı’na yapılan şikayetlerde de belirtildiği gibi, görüşmelerine izin verilmeyen avukatların gözetimdeki kişilerin/müvekkilerinin dosyasına erişimi de mümkün olamamaktadır. Haklarında herhangi bir soruşturma ve/veya kovuşturma olmadan “terör şüphelisi” oldukları gerekçesiyle alıkonulanlar adeta tecrit edilmekte, kanuni hakları ihlal edilmektedir. 

“Zincirlenerek soğuk hücreye kondular”

GGM’de kalan kişilerin sağlık durumları ve Aşkale’de olup olmadıklarına dair bilgiye bile ulaşamadıklarını aktaran STK’lar, 28 Aralık günü düzenlenen polis müdahalesinde merkezde alıkonunanlara ciddi şiddet uygulandığını savundu: “Bazılarının ciddi bir şekilde dövüldüğü, olaylardan sorumlu görülen kişilerin cezalandırma amacıyla el ve ayaklarından zincirlenerek soğuk “hücre”ye konuldukları, bazı öğünler yemek verilmediği iddia edilmektedir. 30 Aralık günü bazılarının başka geri gönderme merkezlerine sevk edildikleri yönünde teyit edemediğimiz duyumlar alınmıştır. Merkeze giden ve bütün gün dışarıda bekletilen avukatlara, müvekkilleri hakkında bilgi verilmemiş, oradan uzaklaşmaları istenmiştir. Avukatların olayları yatıştırmak için “arabulucu olma, yardımcı olma, yetkililerle görüşme” konusundaki ısrarlı teklifleri yetkililerce reddedilmiştir.”

Avukat Ataman: Bağımsız kurul incelemede bulunmalı 

Basın açıklamasında imzası bulunanlardan Helsinki Yurttaşlar Derneği’nin avukatlarından Hakan Ataman, Agos’a yaptığı açıklamada Aşkale GGM’nin Türkiye’de en kötü sabıkaya sahip merkez olduğunu belirtiyor: “Avukatlar oradaki müvekkillerine erişemiyor, içerideki müvekkiller de atanan avukatlarına ulaşamıyor. Adalete erişim problemi olduğu için gözlem yapamıyoruz.” 28 Aralık günü yaşananlarla ilgili ellerinde doktor raporu ve gözlem raporu olmadığını söyleyen Ataman, “Aşkale bizim bildiğimiz ve gözlemlediğimiz kadarıyla cezalandırma amaçlı kullanılan bir merkeze dönüşmüş gibi görünüyor” ifadelerini kullandı. Ataman, bir an önce bağımsız bir kurulla GGM’de gözlem yapılması gerektiğini belirtti. 

Sivil toplum örgütlerinin, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne yaptığı çağrı şöyle: 

  1. Aşkale Geri Gönderme Merkezi’nde idari gözetim altında alıkonan kişilere uygulanan tecrit uygulamasına derhal son verilmelidir. İdari gözetimdekilerin avukat, noter ve yakınları ile görüşmelerine izin verilmesi ve telefon hizmetine erişim imkanı sağlanması kanuni zorunluluktur ve bunların önündeki engeller kaldırılmalıdır;
  2. Gözetimdeki kişilere “suçlu” muamelesi yapılmamalıdır. Suçlu olduğuna dair bir şüphe veya delil olanlar, savcılığa bildirilmeli ve cezai prosedüre tabi tutulmalıdır.
  3. Gözetimdeki kişilerin temel hak ve özgürlükleri saygı gösterilmelidir.
  4. Özgürlüğü kısıtlanan bu kişilerin günlük insani ihtiyaçları (yeterli beslenme, açık havaya çıkma, sosyal faaliyet imkanı vs.) sağlanmalıdır, haklarındaki idari gözetim ve diğer kararların gerekçeleri, itiraz süre ve yöntemleri hakkında bilgi verilmeli; itiraz mekanizmalarına etkin erişim hakları ihlal edilmemelidir.
  5. Aşkale Geri Gönderme Merkezi’nde, aileleriyle birlikte tutulan 20 civarında küçük çocuk bulunmaktadır. Hasta olan çocuklar vardır. Alıkonmanının, özellikle çocuklar üzerinde kalıcı hasar bırakabileceği gözönüne alınarak, aileleriyle birlikte çocuklara idari gözetime alternatif bir yöntemin uygulanarak olası hasarlar önlenmelidir; çocukların eğitim ve sağlık hakkına erişimleri temin edilmelidir.
  6. Gözetimdeki kişilere, disiplin cezası olarak, “hücre cezası” uygulamasına son verilmelidir.
  7. Gözetimdeki kişilerin dövüldükleri ve hücreye atıldıkları iddiaları konusunda idari ve adli soruşturma açılmalıdır.

Kategoriler

Güncel İnsan Hakları



Yazar Hakkında

1987 İstanbul doğumlu. Agos web sitesinin editörü; insan hakları, ifade özgürlüğü, çevre hareketleri, güncel politika ve yaşam haberleri yapıyor.