Sanatçılar soruyor: ‘Neden buradasın?’

Ece Eldek, Elvan Ekren, Sinem Dişli ve Volkan Kızıltunç, elbirliğiyle kurdukları ‘Toz’un ilk sergisinde, kendilerinin değil, kendi kuşaklarından dört güncel sanatçının işlerine yer veriyorlar.

Kadıköy’ün, tarihi dokusuyla, sanatçı atölyeleriyle ve son birkaç yıldır da tasarım ofisleri, dükkânları ve kafeleriyle öne çıkan Yeldeğirmeni bölgesinde kısa süre önce açılan ‘Toz’ adlı galeri, aynı zamanda bir atölye; dört sanatçının bir araya gelerek ürettiği, sergiler düzenlediği bir sanat mekânı. Ece Eldek, Elvan Ekren, Sinem Dişli ve Volkan Kızıltunç, elbirliğiyle kurdukları ‘Toz’un ilk sergisinde, kendilerinin değil, kendi kuşaklarından dört güncel sanatçının işlerine yer veriyorlar. 

‘Toz’, beyaz küp galeri mekânlarından çok farklı. Sergileme alanı hazırlanırken, Yeldeğirmeni bölgesinin 90’lı yıllardan beri burada bulunan sanatçı atölyelerinin bohem yapısından uzaklaşılmamış. Her şey el emeği göz nuru. Bu da, genç sanatçıların, yola ticari kaygılarla değil, tutkularıyla çıktıklarını gösteriyor. Kurucuları, ‘Toz’da, fotoğraf ve video odaklı işler sergilemeyi ve bir tartışma platformu oluşturmayı amaçlıyor.

Bir eylem olarak fotoğraf

Mekânın ilk sergisi son derece anlamlı. Emanuele Satoli, Merve Ünsal, Valentino Bellini ve Eileen Quinn imzalı yerleştirmelerden oluşan sergi, ‘Neden Buradasın?’ başlığını taşıyor. Göçmenlik sorununu insani düzeyde ele alan sergi, başlığındaki soruyu hem şehirdeki (aslında tüm coğrafyalardaki) göçmenlere, hem de izleyicilere yöneltiyor. Bu, mekânı tasarlayanların kendilerine yönelttikleri bir soru olarak da algılanabilir. Fotoğraf, video ve metin gibi mecralar üzerinden şekillenen işler, son yıllarda iyice dallanıp budaklanan, çok katmanlı bir meseleye dair sanatsal ve hassas yaklaşımlar barındırıyor.

Küratör ve yazar Özge Ersoy, fotoğraf ağırlıklı bu yerleştirme üzerine yazdığı ‘Beklemede’ başlıklı yazıda, fotoğrafın performatif bir eylem olarak ele alınıp alınamayacağını sorguluyor ve “Bu tür görseller, fotoğrafçı, fotoğraflanan ve izleyici arasındaki ilişkiyi nasıl dönüştürebilir?” diye soruyor. İşlere baktığınızda, zaman zaman kendinizi tam da Ersoy’un tanımladığı gibi bir deneyin içinde bulabiliyorsunuz. Fotoğrafçı Valentino Bellini ve araştırmacı Eileen Quinn’in, giriş katında sergilenen ortak çalışması ‘Limbo’ (Belirsizlik), fotoğraflarla metinleri eşleştiriyor. Örneğin duvardaki fotoğrafından izleyiciye bakan genç bir göçmen, “Görüyorsunuz, mülteci statüsü kazanmak için yalvarıyoruz, sanki mülteci olmak uğruna yalvarılacak bir şeymiş gibi” diyor. Bu, serginin sunduğu yüzleşme ve sorgulamalardan sadece biri. Bellini ve Quinn’in yerleştirmesi, izleyici ile fotoğrafları yani izleneni birbirine çok yaklaştırıyor; böylece izleyicinin empati kurması, karşısındaki insanların durumuna aslında ne kadar yakın olduğunu hissetmesi kolaylaşıyor.

Emanuele Satolli’nin, mekânın alt katındaki, depoya benzer alanda sergilediği ‘Çantada, Kuzeye Doğru’ adlı yerleştirmesi, göçmen portreleriyle birlikte, onların evlerini terk ederken yanlarına alabildikleri eşyaları sergiliyor. Açılan çantalardan veya boşaltılan ceplerden çıkan, mekânda sanki suç aletleriymiş gibi sergilenen bu eşyalar, Ersoy’un da belirttiği gibi, hayatta kalmak için neyin vazgeçilmez olduğuna dair ipuçları veriyor. Geride bırakılanlar üzerine düşünmeye zorluyor izleyiciyi. Odanın klostrofobik yapısı da yerleştirmenin etkisini artırıyor.

Merve Ünsal’ın ‘Pencereden’ başlıklı üçlü video yerleştirmesi, serginin belgesele yakın yaklaşımını dengeliyor. İzleyiciyi dışarıdan bakan, hatta iştahla dikizleyen konumuna düşüren bu çalışmaların yansıttığı durum, naylon çoraplara benzetiliyor. Her görüntü için bir metin kaleme alan Ünsal, bunlardan birinde, “Bütün bu belirsizlikler işte seninle gerçeklik arasında naylon çorap inceliğinde bir katman gibi. Bu naylon çorap içini gıcıklayan cinsten, o kadar iç gıcıklayıcı ki işlevini kaybediyor, sadece dokunman için var. Senin olanla senin olacağın arasında duran naylon çorap bu” diyor. Sanatçı, kişinin bulunduğu yer ile varmak istediği yer arasındaki mesafeye, çekici görünene ulaşma arzusuna işaret ediyor.

Göçmenliğe soyut bir olgu gibi yaklaşmak yerine, izleyicinin meseleye doğrudan temas etmesini sağlayan ‘Neden Buradasın?’ sergisi 28 Şubat’a kadar Toz’da görülebilir.

Kategoriler

Kültür Sanat Sergi

Etiketler

Toz


Yazar Hakkında