Mötilda’yla tanışın!

EZGİ BERK  

Pearson Yayınları’nı daha çok yabancı dil öğrenme alanında bastığı kaynak kitaplarla tanırız. Ama uzun zamandır, sessiz sedasız her biri birbirinden güzel resimli çocuk kitabı çevirileri yayınlıyorlar. İşte bunlardan biri var bugün masamda; adı ‘Ağaca Tırmanan İnek’. Dünyanın en meraklı ineği Mötilda daha kitabın kapağını açar açmaz dürbünle Ay’ı seyrederken çıkıyor karşımıza. Hikâye başlarken üç kardeşi daha olduğunu öğreniyoruz; ama Mötilda onlardan farklı olarak dürbünle doğa kitabında gördüğü bitkilerle yeşilliklerin üzerindeki bitkileri karşılaştırmaya girişmiş çoktan.

Hayal kurmayı çok seven Mötilda’nın kardeşleri biraz sıkıcı. Mötilda’yı hiç ciddiye almıyorlar, onun hevesini kursağında bırakmaya çalışıyorlar. Eğer Mötilda, bir inek değil de günümüzde yaşayan bir yetişkin olsa bunca olumsuz yoruma ve göz devirmeye kesin hayallerinden vazgeçer, gerçekçi ve sıkıcı hayatın bir parçası olurdu. Neyse ki Mötilda bir inek, hem de kardeşlerini pek takmayan cinsten.

Balıklama hayal dünyasına…

Günlerden bir gün meraklı Mötilda, ormanda dolaşmaya çıkıyor ve aklına ağaca tırmanmak geliyor. Yapabilir miyim, yapamaz mıyım, denesem mi, denemesem mi derken ağacın dallarında hoplayarak yükselen Matilda’yı heyecanla takip ediyoruz. Mötilda’nın ağacın tepesinde ne bulmak istediğini bilmem ama umduğundan daha fazlasını bulduğuna eminim! Kırmızı çizmeli bir ejderha duruyor karşısında! Kendisi gibi meraklı mı meraklı, arkadaş canlısı ejderhayla bol bol hayallerden konuşan Mötilda elbette akşam evde kardeşlerini yaşadıklarına inandıramıyor. Ertesi gün Mötilda’nın erkenden ejderha arkadaşının yanına gittiğini haber veren notunu gören üç kardeş olaya el koymaya karar vermesin mi! İlk defa ormana giden meraklı Mötilda’nın sıkıcı kardeşleri ağaca tırmanıp Mötilda’yı uçarken görmesin mi! İşte bundan sonra Mötilda’nın kardeşleri de hayaller dünyasına balıklama dalıyor.

Nasıl hikâye ama? Kabul edin, ilk başta siz de bir ineğin ağaca tırmanmasına, orada kırmızı çizmeli bir ejderhayla karşılaştığına inanmadınız değil mi? Hepimiz çocukken hayal kurar, o kurduğumuz ipe sapa gelmez hayallere inanır ve mutlu uyurduk. Sonra alarm zilleri girdi hayatımıza, sabahın köründe kalkılıp gidilen soğuk sınıflar ve sıkıcı dersler… “Bu bilgi gerçek hayatta ne işime yarayacak?” diye sorup tatmin eden hiçbir yanıt alamadığımız her gün sormaktan vazgeçtik. Ödevleri yetiştirme telaşından da hayal kurma saatlerimiz azaldı. Eğlenceli kitapların yerini test kitapları aldı bir süre sonra, zamana karşı yarışılması öğütlenen, neye ve niye hazırlandığımızı bilmeden harıl harıl çözdüğümüz sorulardan başka bir şey düşünemez olduk. Bir baktık ki çocukluktan gençliğe terfi etmişiz, oradan da üniversiteye.

İşte böyle böyle unuttuğumuz hayal kurma yeteneğimizi yeniden hatırlamak için “Ağaca Tırmanan İnek” harika bir başlangıç. Özellikle de “ağaca tırmanan inek mi olurmuş canım” diyenler okumalı.

Son olarak kitabın resimleri üzerine de konuşalım. En az hikâyesi kadar renkli olan resimlerde ben en çok yüz ifadelerini sevdim. Mötilda’nın heyecan dolu gözleri ile hep gülen yüzüne karşılık, kardeşlerinin ruhsuz ve donuk ifadeleri aynı sokakta karşılaştığımız mutsuz insanlar ve hâlâ yaşamdan zevk alan insanları anımsattı. Kitabın çevirisi de oldukça akıcı ve kulağı tırmalamak şöyle dursun sanki çeviri değilmiş gibi duru ve yalın.

Art arda kötü haberler aldığımız şu günlerde hayallerimizden başka ne var bizi yaşama bağlayacak? Hepimizinin en kısa zamanda Mötildalar ve kırmızı çizmeli ejderhalarla karşılaşacağı günler gelir umarım.

Ağaca Tırmanan İnek
Gemma Merino
Çeviri: Melike Hendek
Pearson Yayınları
32 sayfa