'Gençlerbirliği'nin uğuru Ermeni Rıfat'a Goloğlu'ndan davet

Geçtiğimiz haftalarda Agos'un orta sayfasında yayınlanan röportajla gündeme gelen Rafael Demircan'a Türkiye'den ilgi devam ediyor. Türkiye'den çok güzel geri dönüşler olduğunu ve bu durumdan çok mutlu olduğunu belirten Demircan'a son olarak Radikal'deki köşesinde kendine has mizahi üslubuyla spor yazıları kaleme alan Erkan Goloğlu seslendi. Goloğlu, Demircan'ı Gençlerbirliği tribünlerine davet ediyor.

Erkan Goloğlu'nun 23 Mayıs Çarşamba günü, Radikal'de yayınlanan 'Asıl bizi kim kurtaracak?' başlıklı yazısı şöyle;

Televizyonda bir askeri ataşe öldürüldü diye haber var, bir Ermeni tarafından! Kadri Hoca bir fırladı, bilmem ne yaptığımın Ermenisi diye! Bir tane Ermeni bulsam keserim falan. (...) Sezon başı, daha takımı yeni kampa topladık, ben dışarı çıktım. Sonra Kadri Hoca yanaştı, “Benim hayatımı bir Ermeni kurtardı, ben köprü altlarında hırsızlık yapardım, kusura bakma” dedi. “Ben sana kızmıyorum, ben bu işlere kızıyorum, seni Ermeni kurtarmış da beni kim kurtaracak!”dedim.

 Adı geçen Kadri Hoca, Kadri Aytaç’tır. Gençlerbirliği gönül tarihinin müstesna sayfalarına yazdığımız bir ‘Ağbimizin’ sözlerini aktardım yukarıya. Takım Üçüncü Lig’den amatör kümeye düştüğünde intihar etmeye giden, liglerin birleştirilmesiyle hayata dönen, üç kuruşluk gelirini takımın dar günlerinde futbolcuya prim olarak dağıtan bir esnaftan, Rafet, Raffi, Rafael Demircan’ın hasret dolu selamına bu köşe vesile olsun istedim.

Hayatı Ankara, futbol ve Gençlerbirliği aşkıyla geçen Ağbimin kalbine dokunmak istedim.

Kurduğum cümle, ne kadar uzun olursa olsun Ağbimin meramını anlatmaya yetmez.

 /rifatderlerdi-ama-ben-rafaeldim-1473.html.

Siz iyisi mi Rober Koptaş’ın söyleşisini bu adresten okuyun.

“Gençlerbirliği 1. Lig’e çıkınca benim Ermeniliğim göze batmaya başladı. Fazla öne çıkmayayım dedim” diyor bu güzel Ağbim. Sonra gurbetin yolunu tutuyor. Gençlerbirliği taraftarı arasında, güçlü değil ama sesi duyuyorum: “Keşke Gençler 1. Lig’e çıkmasaydı da sen Melbourne’a gitmeseydin.”

Raffi Ağbi bak ne diyeceğim? Biz senin ‘Kadri’ni de bilemedik kıymetini de. Raffi Ağbi, bir ses ver. Gel tribüne, sana biz üçlü çekelim. Gönlümüzün üstünde getirelim, sonra sen istersen yine git. Ama bir daha gitme!

Bu gazetede 17 Temmuz 2010 günlü yazımda

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1008469&Yazar=ERKANGOLOGLU&CategoryID=96

 andığım Selçuk da orada olacaktır.

Kadri Aytaç’a “Beni kim kurtaracak” diyordun ya Ağbi, asıl bizi kim kurtaracak? Gel kurtar.

Kategoriler

Güncel Diaspora Gündem