Çocuk istismarı her yerde

Türkiye’de çocuk istismarının gündem oluşturduğu bu günlerde, bir başka çocuk istismarı haberi de Kudüs’ten geldi. 1990’ların başında yaşanan çocuk istismarı, dikkatleri Kudüs’teki Jarankavorats Ermeni okuluna çevirdi.

38 yaşında olan Hrayr Ezegelyan, Jarankavorats ilahiyat okulunda okuduğu yıllarda din adamları tarafından tecavüze uğradığını açıkladı. Konu, İsrail’in 10. kanalının ‘Geçmişin Devleri’ adlı kısa belgeseli yayınlaması ile ortaya çıktı. Belgeselde Hrayr Ezegelyan hikâyesini anlatıyor ve çocukken kendisine tecavüz eden din adamlarını yıllar sonra buluyor.

Medyada olayla ilgili çelişkili bilgiler yer alırken, Hrayr’ın hikâyesini kendisinden dinledim. Hrayr nasıl Kudüs’e gittiğini, yaşadığı sıkıntıları, kendisine çocukken tecavüz eden din adamları Khad Cunduryan’ı (Armen Sarkis Cunduryan), Dimitrios Atarya’ı (Vahe Ataryan) ve Davit Sahakyan’ı anlattı, İsrail kanalında çıkan belgeselden önce Ermeni ruhani temsilcileri ile konuşma çabalarını aktardı.

Hrayr Ezelgelyan yaşadıklarını anlatmaya çocukluk yıllarından başladı: “1977’de Lübnan, Bourj Hamoud’da doğdum. 1989’da henüz 11 yaşındayken artık Kudüs’teydim. Lübnan’da büyük bir  ailem vardı. Hayatım iyiydi, fakat savaştan dolayı okullar kapalıydı. O dönem aileme, biri diakon iki din adamı gelerek eğitimime Kudüs’te devam edebileceğimi söylediler. Ailemin onayıyla Kudüs’teki Jarankavorats Manastırı’nda üç sene kaldım. Sonra kilise, babamı da Kudüs’e getirdi ve manastırda ona oda vererek marangozluk işi buldu.  Bir süre sonra kızkardeşim ve annem de Kudüs’e geldi. Kızkardeşim bir Kudüs Ermenisiyle evlendi, erkek kardeşim de öyle. Ben 38 yaşındayım ve evli değilim. Bunun nedenleri, elbette yaşadığım travmalar.”

Hrayr Ezegelyan

‘Kendi odasında tecavüz etti’

Bir an için duraklayan Hrayr Ezegelyan, içinde biriktirdiklerini soluk almadan anlatmayı sürdürdü: “Ben Kudüs’teyken Davit Sahakyan kilisemize gelip baş yönetici (lusararabed) aynı zamanda baş denetmen olarak göreve başladı. Onun da denetmenleri vardı. Maalesef ki hem kendisi, hem de denetmeni bana karşı cinsel istismarda bulundular. Baş yönetici olan Davit Sahakyan sonradan Fransa’nın Lyon şehrine yerleşti.

Kilisede baş yönetici (lusararabed) ve patrik var. Bazı Ermeni kiliselerinde baş yönetici patrikten daha fazla yetkiye sahip olur. Eçmiadzin’de öyle değil, fakat Kudüs’te baş yönetici en az patrik kadar yetkiye sahip. Bana da ilk tecavüz eden baş yönetici Davit Sahakyan oldu. Sahakyan bana kendi odasında tecavüz etti. Sonra Vahe Ataryan tarafından tecavüze uğradım. Günümüzde Brezilya’daki (San Paulo) Yunan Ortodoks Kilisesi’nde Dimitrios Ataryan ismiyle olarak görev yapıyor. ‘Geçmişin Devleri’ programının kayıtlarında Brezilya’ya gidip onu bulduğumu görebilirsiniz.”  

‘Dayanılmaz bir şeydi’

Hrayr, gerçek bir travmaya dönen o yıllara ilişkin anılarını anlatmaya şöyle devam etti: “Sıra Khad Cunduryan’da. Dayanılmaz bir şeydi. Yaralarımın büyük kısmına da bu adam neden oldu. Maalesef, bu yaraları ölene kadar taşıyacağım. Khad Cuduryan bana, ‘Senin spermin hasta. Hayatın boyunca çocuğun olmayacak’ diyordu. O zaman ne internet bu kadar yaygındı, ne de üroloğa gitmek alışkanlığı vardı. Böyle bir şeyi 40 yaşındaki birine de söylesen, inanırdı. Kaldı ki ben 12 yaşındaydım. Aklıma hasta olduğum fikrini sokmuştu. Bütün bunları da haçı elinde tutarak söylerdi.

İşte böyle bir insanı, İsa’nın doğduğu şehirde, Betlehem’de bulunan Kutsal Doğuş Manastırı müdürü yaptılar. Ve onun rütbesini geri almaktansa, bana acı çektiriyorlar.’’

Kutsal Doğuş Manastırı’nın yeni atanmış basın sözcüsü (divanabed), Ezegelyan’a Khad Cuduryan’ın görevinden alındığını söylemiş, fakat nedenlerini belirtmemiş. Rahip Khad Cunduryan’ın yıllar boyunca kendisine tecavüz eden kişi olduğunu belirten Hrayr, “Onu görevden almadılar, böyle söylüyorlar, fakat adam halen Betlehem’de” dedi.

‘Hâlâ nasıl savunuyorlar?’

Hrayr, halen arda sırada kaldığı manastırı ise şöyle anlattı: “Bahsettiğim manastır (vank) Ermeni mahallesinde bulunuyor, orada kalanlar kira ödemez, devlete verilen vergiler de onlardan alınmaz. Bu yüzden orada çok sayıda laik insan da yaşıyor. Zamanında manastır 6000 civarı kişiye ev sahipliği yapmışken, günümüzde orada birkaç yüz kişi kalıyor. Ben de bu manastırda kalıyordum. İsrail’e geldikten sonra 3-4 sene Jarankavorats ilahiyat okulu öğrencisi oldum, sonra vanka yerleştim. Şimdi manastır beni oradan kovmakla tehdit ediyor. Asıl olması gerekense, Khad Cunduryan’ın rütbesini geri almak. Bunun nedenini anlamıyorum. Pedofil olan ben değilim. Ben tecavüze uğrayanım. Hal buyken, o şahsı hâlâ nasıl savunuyorlar? Onun rütbesini neden elinden almıyorlar? Bunları anlamak güç. Hem benim, hem halkımız için bu, çok büyük bir acıdır.’’

‘Belki bugün ben de ruhani lider olurdum’

Kudüs Ermeni Patriği ile defalarca konuşmayı denediğini fakat başarıya ulaşamadığını vurgulayan Hrayr; “Bana enteresan gelen başka bir konu ise ruhani önder dediğimiz Kudüs Ermeni Patriği Başpiskopos Nurhan Manukyan’ın bu olayla ilgilemeyip hiçbir zaman bana; “Gel seni bir dinleyeyim, neler çektiğini öğreneyim’’ dememiş olmasıdır. Patriğimiz Nurhan Manukyan sık sık İstanbul’a gider. Ben de kalkıp peşinden gittim, kaldığı otele uğrayarak, derdimi ona anlatmaya çalıştım, fakat beni dinlemedi, bu konuyu konuşmayı reddetti. İki kez onunla konuşmayı denedim, ikisinde de çabalarım boşa gitti. Avukatım da onunla irtibata geçmeyi denedi, fakat bugüne kadar bir cevap alamadı’’. Din adamlarından anlayış bulamayan Hrayr Ezegelyan bu noktada isyan ediyor: “Ben yalnızca Ermeni cemaatinin bir parçası değilim, aynı zamanda Jarankavorats okulunun eski öğrencisiyim. Bana psikolojik zarar vermeselerdi, cinsel travma yaşatmasalardı, belki bugün ben de ruhani lider olurdum, belki üst rahip olurdum. Aldığım ‘yaralar’ yüzünden oradan kaçtım’’.

‘Tanrı yardımcın olsun’

Ermeni ilahiyat okulunun eski öğrencisi yıllarca derdini anlatacak merciler aramış: “Üst rahiplere gittim, onlarla konuştum. Zamanının Kudüs Ermeni Patriği Torkom Manukyan’la da görüştüm, cinsel istismara uğradığımı söyledim, hikâyemi anlattım. Patrik ise bana, ‘Bu tür şeyler olduğundan haberim vardı. Fakat senden haberdar değildim.  Tanrı yardımcın olsun’ dedi. Bunun kayıtları bile var bende.’’

‘Ermeni çocuklarımız güvende olsun’

Kendisinin İsrail devleti ile bağlantıları olduğu yönündeki söylentiler hakkında da öfke dolu Hrayr Ezegelyan: “Güya Yahudiler arkamdaymış, Ermeni kilisesini yok etmeye uğraşıyorlarmış. Bu mantığı anlamıyorum. İsrail’de olduğum için İsrail polisine gittim, Mısır’da olsaydım, Mısır polisine gidecektim. Bundan daha doğal ne var?  Yıllar boyunca ‘Bu pedofilleri kiliseden uzaklaştırın. Kilise temiz olsun. Ermeni çocuklarımız güvende olsun’ dedim. Benim tek korkum bu: çocuklar benim yaşadıklarımı yaşamasın.’’

“Fransa’ya gidip Davit Sahakyan’la konuştuğunuz ve bunu kayda aldığınız doğru mu?’’ sorusuna Hrayr Ezegelyan şu yanıtı verdi: “Evet, doğru. Benden özür diledi. Başka çocuklara da aynısını yaptığını kendisinden öğrendim. Bana Fransa’da kimseye karşı cinsel istismarda bulunmadığını söyledi. Kudüs’te ise manastırda kadınlarla cinsel ilişkinin yasak olmasından ötürü çocuklara cinsel istismarda bulunduğunu söyledi. ‘Kadınlarla ilişkiye girmek yasaksa çocuklara mı tecavüz etmek gerekir?’ diye sordum, ‘Öyle oldu’ cevabını aldım.”

Sahakyan’a karşı şikayet sürecinin 2.5 yıl  sürdüğünü vurgulayan Ezegelyan, “Başpiskopos Sahakyan yaptığı cinsel istismarı ‘baba şefkati’ olarak tanımlardı. Bilirkişi raporunda Sahakyan’ın yaptığı cinsel istismarı suç olarak görmediği ve bu yüzden toplum için tehlikeli olduğu belirtildi.’’

Hrayr Ezegelyan bahsettiği bilirkişi raporunu bize de gönderdi. Fransızca rapor, sözlerini doğruluyor. Fransa’da emekli olan Davit Sahakyan, bu yıl  16 Mart’ta yaşamını yitirdi. Böbrek hastası olan Sahakyan, tedavi almayı reddederek bir anlamda kendisini ölüme terk etti…

‘Bu konuda kimse konuşmak istemiyor’

Konu ile ilgili Kudüs Ermeni Patrikliği’ne de ulaşmaya çalıştım fakat bağlandığım makamdan “Bu konuda kimse konuşmak istemiyor’’ cevabını aldım. Azatutyun.am’in haberine göre Khad Cunduryan üç hafta önce görevinden uzaklaştırıldı. ‘Geçmişin Devleri’ belgeselinin gösteriminden sonra Kudüs Ermeni Patriği Nurhan Manukyan ve müdürlük konuyu araştırmak üzere bir komisyon kurdu. Araştırma bittikten sonra patrikhane konuyla ilgili açıklamada bulunacak. 

Kategoriler

Güncel Gündem



Yazar Hakkında