Geçmişi bugüne bağlayan sergi: ‘1915’

Diana Markosian’ınSoykırım’dan kurtulmuş üç kişiyi Ermenistan’da, terk etmek zorunda kaldıkları memleketlerinden görüntülerle birlikte kaydettiği fotoğraf ve video çalışmalarından oluşan‘1915’ adlı sergisi, 23 Nisan’da Depo’da açıldı. Sergi 22 Mayıs’a kadar sürecek.

Movses, Yepraksia ve Mariam... Ermeni Soykırımı’ndan kurtulan, yaşamını Ermenistan’da sürdüren, yüz yaşını geçmiş üç insan. Onları, ABD’de yaşayan genç fotoğrafçı Diana Markosian’ın ‘1915’ başlıklı serisi bir araya getiriyor. Soykırım’ın 100. yıldönümüvesilesiyle başladığı fotoğraf projesi kapsamında,felaketin tanıklarını bulmak için Ermenistan’a giden Markosian, onlarla tanışmış. Üçü de bir asır önce yaşananların üzerindeki örtüleri kaldırıp, başına gelenleri anlatmışgenç fotoğrafçıya. Markosian’ın, terk etmek zorunda kaldıkları memleketlerine seyahat edeceğini öğrendiklerinde ise, hepsinin ondan birer isteği olmuş.Musa Dağı’ndan Movses, köyündeki kiliseyi bulup, oraya bir fotoğrafını oraya bırakmasını; Karslı Yepraksia,Soykırım’dan sonra izini kaybettiği abisini bulmasını; Mariamise Sasun’dan, öldüğünde mezarına konmak üzere bir avuç toprak istemiş.

Yüzyıl sonra ilk karşılaşma

Ekim ayında Beşiktaş’taki çeşitlimekânlarda düzenlenen Fotoistanbul Uluslararası Fotoğraf Festivali’nde Markosian’ın aynı serisinden seçilmiş işler yer almıştı. 22 Mayıs’a kadar Depo’dadevam eden ‘1915’ başlıklı sergi ise, İstanbul’da, bu serinin bütünlük içinde izleneceği ilk etkinlik.

Movses, Yepraksia ve Mariam, Markosian’ın fotoğraf kareleri aracılığıyla memleketlerini belki de yıllar sonra ilk kez görüyorlar. Üçünün bu karelerle karşılaşma ânını belgeleyen fotoğraflar ve video kayıtları, o buluşmaların duygusallığını yansıtıyor. Sergide, onların seslerini, yaşadıklarına dair anlattıklarını da dinliyoruz. Markosian, bu üç insanın sıradan anlarına odaklanan kısa süreli video kayıtlarıyla,yaşananların ağırlığını ve içlerinde taşıdıkları hasretievlerinde otururken, kendi başlarına düşünürken, bir sedire uzanırken, kısacası her nefes alıp verişlerinde hissettiklerini gösteriyor.

Sergide,Markosian’ın Ermenistan ve Türkiye’de çektiği fotoğrafların, üç Soykırım mağdurunun portrelerinin yanı sıra, ziyaretçinin onları daha iyi tanımasını sağlayacak unsurlara, yaşadıkları yerleri anımsatan eşyalara, göç ettikleri memleketlerini tasvir eden haritalara, soyağaçlarına da yer verilmiş. Fotoğrafçının kaleme aldığı metinler ise, yerleştirmenin tüm bu farklı öğeleri arasında bağlayıcı bir görev üstlenmiş.

Bireysel veya tarihsel anlatılar

Bir hafızanın izini sürmeye çalışan Markosian’a, çabalarında, Movses, Yepraksia ve Mariam’ın 1915’ten önce yaşadıkları yere dair ayrıntılı tasvirleri, oraya nasıl ulaşabileceğine dair verdikleri, bugün birçoğu geçersiz olan bilgiler rehberlik ediyor. Sergide,onların memleketleriyle ilgili hem tarihsel, hem de güncel bilgiler verilerek, 1915’ten bugüne bölgenin yapısının nasıl değiştiği gösteriliyor. Duvarlara, soykırıma tanıklık etmiş olan bu iç kişinin göçe ve katliama dair anlattıklarını tasvir eden çizimler yerleştirilmiş. Bir komodinin çekmecesinde ise 1915 öncesine ait aile fotoğrafları duruyor.

Mekânın bir duvarı, arşiv niteliğindeki belgelere ayrılmış. Burada sergilenen, Der Zor’da hayatını kaybedenlerin kemiklerinin bulunduğu kutunun fotoğrafı, Amerikan Büyükelçisi’nin Erzurum’daki katliamlarla ilgili telgrafı,meselenin bireysel anlatılardan daha geniş bir çerçevede, tarihsel boyutlarıyla ele alınmasını sağlayan materyaller arasında.



Yazar Hakkında