Öğrencilerin gözünden İstanbul

Getronagan Lisesi’nin bu yıl beşinci kez düzenlediği ‘100 Yıllık Liseler Ara Güler Fotoğraf Yarışması’ sonuçlandı. Yarışmada dereceye giren ve sergilenmeye değer bulunan fotoğraflar, gençlerin objektifinden, İstanbul’a dair keşfedilmeye değer detaylar sunuyor.

Bugünlerde Özel Getronagan Ermeni Lisesi, izleyiciyi İstanbul’un farklı yüzleriyle karşı karşıya getiren bir fotoğraf sergisine ev sahipliği yapıyor. Bu yıl beşinci kez düzenlenen ‘100 Yıllık Liseler Ara Güler Fotoğraf Yarışması’nın sonucunda dereceye giren ve sergilemeye değer bulunan fotoğraflar, 27 Mayıs’a kadar okulun sergi salonunda ziyaretçilerle buluşuyor. 

Ara Güler, Refik Akyüz, Seçkin Tercan, Manuel Çıtak, Yaşar Saraçoğlu, Silva Bingaz ve Kirkor Sahakoğlu’ndan oluşan yarışma jürisi, 115 lise öğrencisinin başvurularını ve fotoğraf çalışmalarını değerlendirdi. Genç fotoğrafçıları teşvik etmek amacıyla para ödüllerinin de verildiği yarışmada, birinciliği Getronagan Lisesi öğrencisi Olivia Uluak, ikinciliği Kabataş Lisesi’nden Elif Bekaroğlu, üçüncüliği ise Robert Kolej’den Tulya Elif Bekişoğlu kazandı. Özel Surp Haç Ermeni Lisesi’nden Arman Dökmecioğlu, Haydarpaşa Lisesi’nden Mert Yüksel Andırın ve Robert Kolej’den Göksu Kalaycı’nın çektiği fotoğraflar ise mansiyon ödüllerine değer görüldü. Dereceye girenlerin yanı sıra jürinin elemesinden geçerek sergilenmek üzere seçilenler arasında dikkate değer çalışmalar bulunuyor.

Elif Bekaroğlu: “Fotoğrafçılık yarışması açıklanınca hemen bir konu düşünmeye başladım. Kameramı aldım, İstanbul’u sokak sokak gezdim. Bence İstanbul’u en iyi anlatan semtlerden biri Eminönü. Bu fotoğrafı da Eminönü’nün bir ara sokağında çektim. ‘İnsansız fotoğraf, fotoğraf değildir’ görüşünü benimsemiştim. İlk denememde başarısız oldum. Ardından fotoğrafı çektiğim yerin karşısına geçtim, bir sandalye buldum, bir saat boyunca bekledim ve sonunda fotoğrafı çektim. Beklediğime değdiğini düşünüyorum.”

Ara Güler’in şehrine yeni bir bakış

Yarışmanın ve serginin ana teması ‘İstanbul’. Etkinlikle amaçlanan ise hem fotoğrafa gönül veren öğrencileri teşvik etmek, hem de İstanbul’un semtlerini, insanlarını, sosyal ve kültürel özelliklerini gençlerin gözünden irdelemek. Sergide, amatör fotoğraf çalışmalarından fazlası karşılıyor bizi. Birçok öğrencinin fotoğraflarında kendine has bakış açıları ve konuyu ele alış şeklindeki farklılıklar göze çarpıyor. Yarışmaya ilham ve isim veren usta fotoğrafçı Ara Güler’in binlerce karesinde ölümsüzlüğe kavuşan İstanbul’dan, kimi renkli, kimi siyah-beyaz, taze görüntülere rastlıyoruz. Belli ki jüri, fotoğrafları seçerken, kimseyi genç ya da öğrenci olduğu için kayırmamış, ince eleyip sık dokumuş. Değerlendirme sırasında öncelikli kıstas ise, dereceye girecek fotoğrafların bir şekilde İstanbul’u anlatması olmuş.

Yarışmada ikincilik ödülünü kazanan Elif Bekaroğlu, İstanbul’u Eminönü’nde görmüş; semtin dar sokaklarında çalışan, imalathaneler arasında mekik dokuyan hamallar aracılığıyla anlatmış şehrin ritmini. Birinci seçilen Olivia Uluak ise, Taksim Meydanı’nda ölümsüzleştirdiği anla, yüzleri gülümseten, sıra dışı bir görüntü adamış İstanbul’a. Mansiyon alan Göksu Kalaycı’nın objektifine, şehrin hüzünlü bir ânı, düşünceli insanlarının silueti, Aral Hanım’ın şık inci kolyesi, özenle taranmış saçları yansımış. Gagik Ohanyan, Natali Özmarkaryan, Arda İpek ve nicelerinin sergilenen çalışmaları izleyiciyi, kentin derinliklerindeki güzelliklere, kaosunda saklı nizamına, belki hiç rastlamadığımız, belki de yüzlerce kez önünden geçip gittiğimiz anlarına, detaylarına götürmeye aday.

Karaköy’deki Özel Getronagan Ermeni Lisesi’nin salonunda yer alan sergi, 27 Mayıs Cuma gününe kadar, Pazar hariç her gün 10.00-15.30 saatleri arasında gezilebilir.

Tulya Elif Bekişoğlu:

Sanat güzelliktir, kendini ifade edebilme biçimidir. Sanat beraberinde farkındalığı getirir ve farkındalık da değişimi... Ben sokağa fotoğraf çekmeye çıktığımda insanları izliyorum. Farklı kültürlerden, dinlerden, farklı dilleri konuşan, bambaşka gülümseyen insanlar bilgisayarımda 4-5 mb, zihnimde ise koskocaman yerler kaplıyor. İnsanlar önyargılarından arındığında ve eşitlik gerçek anlamda yaşanmaya başladığında sokağa çıkmayı daha çok severim diye düşünüyorum. Ve martıları besleyen bu adama da selam olsun!




Yazar Hakkında