Başbakan Erdoğan: ''Uludere için hatadır dedik''

Başbakan Erdoğan, AK Parti TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Uludere katliamı konusundaki söylemini sürdürdü: ''Hatadır’ dedik, kaç kere diyeceğiz' diye konuşan Erdoğan, 'Uludere üzerinden sistemli bir operasyon' yürütüldüğü iddiasında bulundu. BDP'li milletvekilleri için 'ceset avcısı' ifadesini kullanan Erdoğan, Suriye'deki katliamlara da değindi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşma yaptı. Konuşmasında Suriye'deki katliamlarla ilgili pozisyonunu yineleyen Başbakan, Uludere katliamı konusundaki çıkışını da sürdürdü.

Uludere'de olanlarla ilgili olarak daha önce bir hata yapıldığını kabul ettiklerini 'Kaç defa söyleyeceğiz' ifadesiyle dile getiren Erdoğan, 'UIudere üzerinden sistemli bir operasyon' yürütüldüğü iddiasında bulundu.

Wall Street Journal gazetesinin istihbarat iddialarını gündeme getirmesini, Amerika'da yaklaşmakta olan seçimlerdeki ilişkilere yoran Başbakan, BDP'li milletvekilleri için 'ceset avcısı' ifadesini kullandı.

'50 yavrunun vebali bile Suriye yönetimine yeter'

Başbakan Erdoğan konuşmasında, Suriye'deki son katliamlara tepki gösterdi: 'Hula'da öldürülen 110 sivilden sadece 50 yavrunun vebali bile Suriye yönetimine yeter. Sabrın da bir sınırı vardır. İnşallah BM Güvenlik Konseyi'nin de sabrının sınırı vardı. Bu katliamlar açıkça dünyayla dalga geçmek, rest çekmektir. Ben yaşamını yitiren 110 sivile Allahtan rahmet diliyorum.'

Devletin değil, milletin diliyle konuştukların söyleyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

'Biz aziz milletimizle aracılarla değil, gönül diliyle konuşuruz. Ben burada medyaya, siyasetçilere değil, milletime hitaben konuşuyorum. Bütün kalbimle gönlümden konuşuyorum, biliyorum ki milletim bizi anlıyor. Kendince bize efendilik taslayanlara zerre kıymet vermeyiz.

'Kendisine ve milletine yabancılaşan bir hareket değiliz'

Kendisine ve milletine yabancılaşan bir hareket değiliz. Milletimizin rotasında yürürüz. Biz iktidarda kalmayı amaç olarak görmeyiz. Bizim için amaç milletimizin için refah ve huzuru sağlamaktır. Biz başarımızı seçimlerde aldığımız oyla değil, milletimizin refahı ve mutluluğuyla ölçeriz.

Dersim üzerindeki karanlığı AK Parti, siz kaldırdınız. 27 Mayıs’ın üzerindeki karanlığı siz kaldırdınız. 12 Eylül’ü yargıya siz taşıdınız. 28 Şubat’la sizler, bizler hesaplaştık. 27 Nisan bildirisi karşısında milletin emanetine siz, biz sahip çıktık. Hak ve özgürlükleri genişleten AK Parti’dir. Biz devletin diliyle değil, milletin diliyle konuşuruz. Devleti şamar oğlanına çevirenlere çanak tutmayız.'

'Terörle mücadelede vahim hatalar yapıldı'

Erdoğan, Kayseri'deki son saldırıya atıfta bulunarak şöyle konuştu: 'Terörle mücadele konusunda vahim hatalar yapıldı. Karlıova’da bir kişi canlı bomba sanılarak vuruldu. Kekik toplayan yaşlı amcalarımız vuruldu. Mardin’de, Aydın’da benzer olaylar yaşandı. Bu tür üzücü olaylara sebep olanlar için her türlü işlem yapıldı, yapılıyor. Demokrasi ve hukuktan taviz vermeden terörle mücadele ettiğimizi ifade ediyoruz.

Kendinizi bir anlığına Kayseri’deki aracı takip eden polis ya da jandarmanın yerine koyun. Kontrolde durmamış, bir askerimize çarparak yaralamış. Kayseri’ye doğru bir aracı takip ediyorsunuz. Orada nasıl bir gerilim yaşandığınızı düşünün. O araç vurulabilir ama ya kaçakçı varsa içinde. Ya ehliyeti, ruhsatı olmadığı için kaçıyorsa... Ya ehliyetsiz bir haylazsa? Ya içindeki araç hırsızıysa?

‘Çoban sandık, o yüzden teröristi vurmadık’ diyen generalle haftalarca alay ediliyor. Aktütün’de 25 yavrumuz şehit oldu.

Medyanın eleştiri oklarıyla sorgulanıyor, hesaba çekiliyor. Teröristin üzerinde yargı baskısı olmayabilir. Bir tarafta öldürmeyi amaç edinen, diğer tarafta yaşatmayı amaç edinen taraf var.

İnsani hassasiyetlerini yitirmemiş olan askerin, polisin gözünün önüne Kumrular Sokak'ta ilk iş gününde bombayla can veren genç geliyor. Anafartalar Çarşısı’nda mesai bitiminde durakta otobüs bekleyen 9 kişiyi katlettiler. Hangimizin aklında?

Uludere’de o kadar hassasiyetiniz olsaydı tabutların üzerine terör örgütünün renkleriyle sardırmazdınız.'

BDP'li milletvekillerine: 'Ceset avcısı' 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştiren Erdoğan, 'CHP Genel Başkanı Göksun’dan Pınarbaşı’na o araç nasıl gitti diyor. Bu tavır ibretlik bir tavırdır. Eğer o araç imha edilse içinden siviller çıksa ‘Yargısız infaz yapıldı’ diyecekti. Şimdi ‘O aracı neden durdurmadınız’ diyor. Bu tavırla terörle mücadele edilmez. CHP’nin bu tavrı, BDP’yle teröre güç veren tavırdır' dedi.

BDP'li milletvekilleri için 'ceset avcısı' ifadesini kullanan Erdoğan, 'BDP’liler farklı sıfatlar kullanılınca yaraları olduğu için gocunuyorlar. Bunlar ceset avcısıdır. Malatya morgundan çıkan cesetleri ailelerinden kaçırmakla meşhurlar. Uludere’yle istismar edenler 30 yılda kaybettiğimiz 40 bin canı hiç umursamazlar' dedi.

Bölgede kaçakçılıkla geçinenlerin bombaların yerini bildiği iddiasını öne süren Erdoğan şöyle konuştu: 'Dikkat ederseniz kaçakçıların hiçbiri bombalara basmıyor. Harita kimlerin elinde olabilir. Bu haritayla bombaların üzerine basmıyor, rahatça gidip geliyorlar. Bakın burası çok hassas. Bu iş, hassas ve gerilimli bir iş'

'Terör örgütü ve BDP'nin istismarını anlarız'

Uludere'nin hata olduğunu kabul ettiklerini ileri süren Erdoğan, 'Bu iş çok büyük hassasiyet gerektiren bir iş. Kaçakçılar haritayla birlikte mayınların üzerine basmıyorlar. Bu iş medyanın elinde olamayacak kadar hassas ve gerilimli bir iş. Her sebeple olursa olsun yitip giden her can canımızdan giden bir parçadır. Devlet intikam duygusuyla, yok etme güdüsüyle hareket etmez. Başından beri Uludere ile alakalı olarak burada bir hatanın olduğunu Genelkurmay Başkanımız da, şahsım da, ilgili arkadaşlarımızın da ifade etmemize rağmen, hala 'Başbakan hata yapıldı' deseydi diye konuştular. 'Uluderi için 'Hatadır’ dedik, kaç kere diyeceğiz. Otomota mı bağlayacağız' diye konuştu. 

Başbakan Erdoğan sözlerine 'Bütün zorluk, tehdit, tehlikelere rağmen 'terörle mücadele demokrasi, hukuk ve insan haklarını çiğneyemez' diyoruz. Biz hiçbir hatayı örtmeyiz. Ama yargısız infaz da yaptırmayız. Bu nedenle soruşturmanın bitmesini beklemek en doğrusudur' diye devam etti.

Uludere'nin istismar edildiğini iddia eden Erdoğan, 'Terör örgütünün ve BDP’nin istismarını anlarız. CHP’nin, medyanın, uluslararası medyanın istismar etmesi kabul edilemez' ifadesinde bulundu. 

WSJ'ye: 'Sana ne oluyor?'

Erdoğan, konuşmasında Uludere'deki istihbaratı ABD'nin verdiğini yazan Wall Street Journal gazetesine yönelik olarak: 'İşte Wall Street Journal. Sana ne, sana ne oluyor? Sen nereden gocundun? Olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermek niye? Orada seçim var, mevcut yönetimin Türkiye’yle ilişkileri iyiymiş' dedi.

'Uludere üzerinden sistemli operasyon' iddiası

Uludere ile ilgili adli sürecin bitmesi vurgusu yapan Erdoğan, bir yandan da 'Uludere üzerinden sistemli bir operasyon' yürütüldüğünü iddia ederek şöyle konuştu: 

'Uludere’de yapılması gerekenleri devlet, hükümet de misliyle yapmıştır. Gelişmeler dikkatle takip ediliyor. Uludere’yle ilgili olarak adli, idari süreç devam ediyor.

Ne de BDP’li kalleşlerin ne de PKK’lı kalleşlerin, benim askerimi arkadan vurarak şehit ettiği bir ülke değildir. Türkiye bir hukuk devletidir, hata yapan bedelini öder, ödüyor. Yargısız infaza müsaade etmeyiz. Uludere’nin 6 ay gündemde kalmasından kim rant elde ediyor? Herkes yargı sürecine saygı duymak zorundadır. Uludere üzerinden sistemli bir operasyon yürütülüyor.'

Gençlerin kanıyla besleyen BDP’ye, akıl tutulması yaşayan CHP’ye, oyuncak olan medyaya inat, samimiyet ve cesaretimizle çözüm için mücadeleye devam edeceğiz.'

Kategoriler

Güncel Gündem