Kayıp yakınları: Adalet ve yakınlarımız nerede?

İHD, Cumartesi Anneleri ve gözaltında kaybedilenlerin aileleri “Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslararası Mücadele Haftası’nın nedeniyle dün Adalet Bakanlığı önünde bir basın açıklaması yapıp, “Kayıplarımız nerede? Adalet nerede?” diye sordu.

Cumartesi Anneleri, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi ve gözaltında kaybedilenlerin aileleri, 17-31 Mayıs arasındaki “Gözaltında Kayıplara Karşı Uluslararası Mücadele Haftası” kapsamında dün Adalet Bakanlığı önünde buluştu. Adalet Bakanlığı’na ve hükümete seslenen kayıp yakınları “Adalet nerede, kayıplarımız nerede?” diye sorarken, cezasızlığın son bulmasını ve adaletin sağlanmasını istedi. Cumartesi Anneleri, Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, İHD İstanbul ve Ankara Şubesi üyeleri, Adalet Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı.

Kayıp yakınları anlatıyor

Adalet Bakanlığı önündeki toplantıda ilk sözü 1994’te Ankara’da gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Kenan Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin konuştu. Bilgin, “Devlet  bunlar faili meçhul dedi. Hayır, bu kayıpların hiçbiri failli meçhul değil. Hepsinin dosyalarında kimler tarafından alındığı, nerede katledildiği açık ama hiçbir şey yapılmadı. Bu bir devlet politikasıdır” diye konuştu.

1995’te  evinin önünde gözaltına alınan ve kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun da “Bugün bizim için çok acı verici bir gün. AİHM’in gözaltında kayıplar için Türkiye’yi defalarca mahkum etmesini rağmen, 21 yıldır hiçbir şey yapılmadı. Adalet yerini bulamadı. Böyle adalet olmaz olsun” dedi.

13 Eylül 1980’de gözaltına alınıp 8 Ekim 1980’de güvenlik güçleri tarafından katledilen ve katledilişi de TBMM tarafından tescil edilen Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır ise konuşmasında “Tarih şahittir ki bu topraklarda, cinayet, zulüm eksik olmadı. Bu devam eden zihniyete dur demek için kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları olarak mücadele ediyoruz. Bu zihniyet devam ettikçe daha nice insanlarımız gidecektir. Bütün insanları mücadelemize omuz vermeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

1995 yılında gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç da “Halkın evlatlarıydık. Hiçbir suçumuz yoktu. Bizim kardeşlerimizi, evlatlarımızı aldılar, işkenceden geçirdiler, katlettiler. Bu yapılan zulümdür. Bu katliamı görün ve ‘dur’ deyin. Filinta gibi kardeşlerimizi, ay parçası gibi kızlarımızı, nur topu gibi evlatlarımızı alıp en aşağılık yöntemlerle katlederek, kimsesizler mezarlığına defnettiler” diye konuştu.

Tek çocuğu 1995’te gözaltına kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız da “Sadece oğlum elimden alınmadı. Anneliğim de elimden alındı. Murat, tek çocuğumdu. Ben oğlumu kendi elimle adalete güvendiğim için teslim etmiştim. 19 yıl büyütüp sahip çıktığım oğluma bu devlet sahip çıkmadı” ifadelerini kullandı

Mektuba izin yok

Toplantıda konuşan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “Eğer bu suçların üstü örtülürse, nasıl toplumsal barışı sağlayacağız?” diye sordu. Ortak açıklamada, “Yargıdan memnuniyet anketi yapmadan önce, ‘Adalet nerede? Kayıplarımız nerede?’ sorusunu cevaplayın” denildi. Berfo Ana’nın, oğlu Cemil Kırbayır ve tüm gözaltında kaybedilenler için Adalet Bakanlığı’na yazdığı mektup, bakanlığın duvarını asılmak istendi. Ancak izin verilmedi.

Anmalar

Cumartesi Anneleri, 19 Mayıs saat 12.00’de Gazi Cemevi’nde bir araya gelerek kaybedilişlerinin 21. yılında Rıdvan Karakoç ve Hasan Ocak'ı anacak. 31 Mayıs 12.00’de ise Feriköy Mezarlığı’nda Süleyman Cihan’ın kabri ziyaret edilecek.



Yazar Hakkında