Reşat Altay: Bana bilgi verilmedi

Dink davasında savunma yapmaya başlayan dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Raşat Altay, Dink cinayetiyle ilgili cinayetten önce veya sonra kendisine bilgi verilmediğini iddia etti.

Dink cinayeti davasında sanıkların savunmaları alınıyor. Dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürü Reşat Altay, savunma yapıyor. 

Altay, 2006 yılında Trabzon’da göreve geldiğini ve hiçbir birimden kendisine Dink cinayeti tasarısıyla ilgili bilgi verilmediğini söyledi. Altay, Erhan Tuncel’in Yardımcı İstihbarat Elemanı olan Erhan Tuncel’in elemanlıktan çıkartılmasıyla ilgili olarak “Bana kimse Erhan Tuncel’in Dink cinayeti tasarısını yapan gruptan bilgi getirdiğini söylemedi” dedi. 

Altay, savunmasında özetle şunları söyledi: 

“Göreve gelirken Trabzon’un hassas bir şehir olarak gündemdeydi. Göreve geldiğimde bütün şube müdürlerinden brifing aldım. İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç’ti. Bana Dink cinayeti tasarısıyla ilgili hiçbir bilgi vermedi.” 

“Engin Dinç, 'Memduh' kod adlı Yardımcı İstihbarat Elemanı olarak çok agresif olduğunu, buluşmalara gelmediğini, başka kurumlarla çalıştığını, sürekli para istediğini ve istenmeyen olaylara bulaşabileceğini söyledi. Yardımcı İstihabrat Elemanı’nın sağ aşırı faaliyetler içinde olan gruplarla ilişkili olduğunu söyledi. Yardımcı İstihbarat Elemanı kazanmak zordur. İstihbarat Büromuz sayıca da azdı. Gerekirse ben görüşeyim sorun neyse çözelim dedim. Dinç, siz zahmet etmeyin ben görüşürüm dedi. Altı yedi ay sonra bu kez yeni İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı, aynı elemanla ilgili yardımcı istihbarat elemanlığından çıkartılması için yanıma geldi. Dosyasında hiçbir şey olmadığını söylediler. Ben de üst yazı yazarak İstihbarat Daire Başkanlığına yazdım. Oradan da uyarı gelmedi. Normalde 10-15 gün sürerdi ama 3-4 gün sonra hemen çıkarttılar.”

“İki tane F3 istihbarat raporunda imzam var. Bu görüşmelerde bilgi alınmadığı için F4 raporu düzenlenmemiş. Ben de üst yazımda raporların tek bir sayfa olduğunu belirterek raporları imzaladım.” 

“Dink cinayetinden hemen sonra kentte bir karakola Ogün Samast’ın babası televizyonlardaki kişinin kendi oğlu olduğuna dair ihbarda bulunmuş. Yanıma çağırttım ve görüştüm. Yasin Hayal ve arkadaşlarıyla yakın ilişki içinde olduğunu söyledi. Görüşme sırasında şube müdürlerimden birisi Yasin Hayal’i tanıyoruz Mc Donalds bombalamasının faili dedi. Başsavcılığa bilgi verdim. Yasin Hayal’in adını ilk o zaman duydum. Emir verdim Hayal ve arkadaşları yakalandı.”

“Dink cinayetinden hemen sonra İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah beni aradı. Birini yakaladıklarını ve Yardımcı İstihbarat Elemanı olduğunu söylüyor. Trabzon’a çalıştığını söyledi. Muhittin Zenit’in ilişkide olduğunu ve İstanbul’a gelmesi gerektiğini söyledi. Zenit, Bayburt’ta görevliydi. Kendisini aradım Erzurum’da babasının yanında olduğunu söyledi. İstanbul’a gitmesi gerektiğini söyledim. Cerrah’ın yanında Ramazan Akyürek vardı. Onunla da görüştüm. Yasin Hayal ve arkadaşlarıyla ilgili bilgi vermedi. Ankara’da İl Emniyet Müdürleri toplantısında da İçişleri Bakanı’na da bilgi verdim. Görevden alındığımı söylediler."

“İstihbarat Şube Müdürlüğünün bilgisayarlarının arıza olduğu gerekçesiyle forum düzenlenerek İstihbarat Daire Başkanlığı'na gönderildiğinden haberim yoktu. İl Emniyet Müdürü olarak bu konuda bana bilgi verilmesi gerekiyordu.”

Altay’a savunması sırasında Mahkeme Başkanı, üyeler, duruşma savcısı ve Dink ailesi avukatları tarafından da sorular soruldu.

Altay’ın sorulara verdiği cevaplar ise şöyle;  

“Trabzon’da görev yaptığımda İstihbarat Şubesi’nin eleman sayısı çok azdı. Sadece iki tane yardımcı istihbarat elemanı vardı. 

“Yardımcı İstihbarat Elemanı Erhan Tuncel’in hiçbir bilgi vermediğini söylediler. Bilgi getirdiği söylenseydi dosyasına bakardım. Dosyasında bir şey yok dediler. 

İstihbarat şube müdürü en gücen duymam gereken insan iki müdür benzer beyanlarda bulunuyor.”   

“Yönetmelik, yardımcı istihbarat elemanı olan bu tür kişilerin, böylesi sorunlar halinde çıkartılması gerektiğini söyler. Mutlak karar merci İstihabrat Daire Başkanlığıdır. Oradan uyarıcı bir bilgi gelmedi. İstihbarat Şube Müdürü’ne itibar etmekten başka elimden bir şey gelmedi.  

“Ahmet İlhan Güler’le telefon görüşmesi yaptığımda, Faruk Sarı’nın, Ramazan Akyürk tarafından müdüre bilgi vermeyin dediklerini söylediğini öğrendim.” 

“Dink her gün gündemdeydi. Duruşmaları olayı geçiyordu, gazetelerde Dink’le ilgili açıklamalar yapılıyor. Çok özel gayretle takip edilesi gerekirdi. Bir tetikçi bulunuyor sonra vazgeçiliyor başka tetikçi bulunuyor ama devlet arşivlerinde bir şey yok. Birilerinden gizlenmesi gayreti var. Ben iyi niyetli bir memurum. İstanbul’u arar uyarırdım. Bu işle ilgili bilgisi olan insanlar hiç kimseye bilgi vermemişler”

Dink davasında mahkeme öğlen arası verdi. Aranın ardından Altay’ın savunmasının alınmasına devam edilecek. 

Kategoriler

Güncel Dink Davası



Yazar Hakkında

1985 doğumlu. Güncel politika, insan hakları, azınlık mülkleri ve Kürt meselesi üzerine haberler yapıyor. Musa Anter Gazetecilik Ödülleri 2008 yılı en iyi haber ödülü sahibi.