Burunkışla gezisi bu yıl bir başkaydı

Burunkışla Ermenileri Heyeti’nin geleneksel Yozgat gezisi 19-25 Haziran tarihleri arasında yapıldı. Bu yıl beşincisi yapılan geziye, yurt dışından gelen ziyaretçiler de katıldı.

Aralarında Yozgat’ın; Burunkışla, Terzili, Bebek, Çorkhodan (bugün Çokradan), Saray, Yukarı Sarıkaya, Menteşe ve Melez doğumlularının bulunduğu 50 kişilik toplulukta İstanbul doğumlu olup ailelerinin memleketini görmeye gelenler de vardı. Burunkışla Heyeti’nin gezinin ayrıntılarını aktardığı yazısını paylaşıyoruz. 

“19 Haziran akşamı otobüsle Samatya’dan yola çıkan ve Yozgat’a varan grup, Kuzey Irak’tan göç edip Yozgat’a yerleşen Ermeni mültecilerle görüştükten sonra konaklamak üzere Sarıkaya ilçe merkezine geçti. 21 Haziran sabahı Burunkışla Ermeni Mezarlığı’nda Başrahip Zakeos Ohanyan önderliğinde Hokehankist duaları okundu. 2010 yılında Burunkışla Ermenileri Heyeti’nin çabalarıyla duvarla çevrilen mezarlıkta, üzerlerinde Ermenice ve Rumca yazılar bulunan tarihi mezar taşlarının yanı sıra, yeni mezarlar da bulunuyor. Yakınlarının mezarları başında dua eden Burunkışlalılar, daha sonra çocukluklarının geçtiği köyde, komşularıyla ve sınıf arkadaşlarıyla görüştüler. Gezi, Başrahip Zakeos’un dedesi Çoban Parseğ’in köyü olan Çorkhodan’a yapılan ziyaretle devam etti. Grup, köyde bir zamanlar kilisenin bulunduğu boş arazide Hokehankist okuyarak Çorkhodan’lı Ermenileri andı. Ziyaretçiler daha sonra Bebek ve Terzili köylerini gördüler ve Terzili’deki şapelde dua ettiler. 

Sivas ve Kayseri

22 Haziran günü Sivas Ermeni Mezarlığı’nda Sivaslı Ermenilerin de katılımıyla Hokehankist ayini yapıldı. 23 Haziran’da ise Boğazlıyan üzerinden Kayseri’ye doğru yola çıkan grup, Kayseri Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi’nde yapılan Badarak ayininden sonra, Kayseri çarşı ve Talas ziyaretiyle gezinin dördüncü gününü tamamlamış oldu. 24 Haziran günü, Hovsep Arzuman, Misak Arzuman ve Nazar Binatlı’nın aralarında bulunduğu bir grup, Burunkışla Ermenileri Heyeti’ni temsilen Sarıkaya Kaymakamlığı’nı ziyaret etti ve burada köy mezarlığına yapılması planlanan son dua yeri ile ilgili görüş alışverişinde bulunuldu.

Yazılmamış bir tarih

Yolculuk süresince yapılan uzun otobüs yolcukları, Yozgat Ermenilerinin halen yazılmayı bekleyen tarihine dair çok önemli detayların da bir araya getirilmesine vesile oldu. Uzun yıllar köyde yaşamış olan Burunkışlalılar, şu an büyük kısmı yıkık veya yarı yıkık halde bulunan Ermeni evlerini göstererek hikâyeler anlattılar.

Geziyi düzenleyen heyet başkanı Hovsep Arzuman ve Burunkışla Ermenileri Heyeti üyeleri olarak, çalışmalarımızda bizi yalnız bırakmayan Başrahip Zakeos Ohanyan ve Nazar Binatlı’ya, Viyana Devlet Operası’ndan Khaçig Bayvertyan’a ve İstanbul’dan ve Türkiye dışından geziye katılan tüm dostlara teşekkür ederiz. En önemli teşekkürü de Bakırköy Belediyesi’ne iletmek gerekiyor. Belediye Meclisi Üyesi Nurhan Çetinkaya’nın girişimleri ve Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun talimatıyla, bu gezimizde ulaşımımızı Bakırköy Belediyesi sağladı.” 

Göz yaşartan karşılaşma

“Yozgat köyleri gezisi boyunca köylülerden duyduğumuz hikâyeler arasında bizi derinden etkileyenler oldu. Ziyaret ettiğimiz köylerden birinde köylü bir kadın, grubumuzdan Vartuş Arzuman’ı ‘Burada sizlerden biri var’ diyerek durdurdu, grubun uzaklaşmasını bekledikten sonra onu bir eve götürdü. Vartuş Arzuman’ın bize aktardıklarını Agos okurlarıyla da paylaşmak istiyoruz:  

Gittim baktım bir ev. Evde sedirde yaşlı felçli bir kadın oturuyor. Kadın kapıyı açtı, ‘Bak Elmas Nene’ dedi ‘Sizlerden ziyarete gelmişler buraya, sana getirdim.’  Kadın başını yukarıya doğru kaldırdı, gözlerini ne kadar açtığını tahmin edemezsiniz, iç çekti, ‘Hıı’ diye seslenip ‘kurban olurum sana!‘ dedi. ‘Elmas yayam, elini öpeyim, canım benim’ dedim. ‘N’apıyorsun, biz İstanbul’dan geldik’ dedim.  Başını salladı, gözlerini kapadı, ‘Döşüm yanıyor döşüm yavrum’ dedi, ‘döşüm yanıyor...’ Başladı mı ağlamaya... Ondan sonra dedi ki: ‘Sakın gözyaşlarını dökme, kimse görmesin. İçine ağla. Ben yıllarca içime ağladım.’ ‘Elmas Nene’ dedim. ‘Biz bir otobüs geldik. Kırk küsur kişi geldik’ dedim. ‘Yavrum inan şu ayağım şöyle olmasa uçar gelirdim o otobüse ben’ dedi. ‘Gel sana bir sarılayım içime çekeyim. Bir de öpeyim, bütün otobüse gitsin, bütün milletime gitsin’ dedi. ‘Ah Elmas Nene inşallah bir dahaki sefer daha farklı geleceğim, hepsini buraya getireceğim’ deyince ‘Allah bana ömür versin de ben onları görüp ölsem’ dedi. Ben oradan çıktım, ben bittim. Kadın dedi ki ‘Ağlama.’ Sonra ben dönüp kadına ‘Sende de var değil mi?’ deyince başını salladı...”

Kategoriler

Toplum Dernekler