EZGİ BERK
Uzun zamandır TÜBİTAK Yayınları’ından çıkmasını beklediğim “Uğurböceği Kapınızı Çalarsa” sonunda masamda! Alışık olmadığımız bir doğum hikâyesi anlatılıyor bu kitapta, biz alışalım diye. Genelde toplumumuzda pek iyi karşılanmayan, hadi kabul edelim itici bulunan, yapana da “süpersin, harikasın, aslansın, kaplansın” denen ama hemen olay mahalinden uzaklaşılan kişilerdir koruyucu aileler ya da evlat edinen aileler. Acınır da bu insanlara, çocukları olmadı diye üzülünür, hatta yakın zamanda siyasetin bir parçası olduğu gibi ‘yarım’ kabul edilir ebeveyn olmayan, belki de olamayan yetişkinler.
İşte bu kişilerin hayatına kapı aralayan bir kitap var artık. Çocukların bir ailede büyümesinin önemini hatırlatan, ebeveynlerle birlikte çocukların neler yaptığını gösteren, sevginin sadece çocuğun değil yetişkinin de hayatını nasıl değiştirdiğini, güzelleştirdiğini anlatan.
Hikâyeyi evlat edinilen Eda’nın ağzından dinliyoruz. Evini, anne babasını, birlikte neler yaptıklarını anlatıyor uzun uzun. Ardından ayıcık Bay Sarı’nın ailelerine nasıl katıldığını babasından dinlediği kadarıyla bize aktarıyor Eda. Ailesi olmasını isteyen Bay Sarı, eline konan uğurböceğine bu dileğini anlatmış. Bay Sarı’yı dinleyen uğurböceği de hemen Eda’nın ailesinin kapısını çalış Bay Sarı’nın dileğini aktarmış. Ertesi gün de uğurböceğinin sırtına atlayıp yuvaya gitmişler Bay Sarı’yla tanışmaya. Birbirlerini pek sevmişler ve birlikte yaşamaya başlamışlar. Evet, siz de anladınız değil mi? Bu aslında Eda’nın hikâyesi. Kendisi de kitabın sonunda dile getiriyor bu gerçeği.
Kitabın başında Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin maddelerinden bazıları yer alıyor. Bunlar çocuğun yüksek yararı, ailesiz çocuğun korunması ve evlat edinme hakkında. Kitabın sonunda ise ailelerin sıkça sorduğu sorular ve cevapları yer alıyor. Çocuklara başka ailelerin ve yaşamların var olduğunu anlatmak isterseniz bu kitap tam size göre!
UğurböceğiKapınızı Çalarsa
Yazan:Prof. Dr. Neşe Erol, Salin Keskingöz
Resimleyen:Özlem Korçak
Tübitak Yayınları
41 sayfa