Artık şu kamu görevlileri hakkında gereği yapılsın!

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinde, kamu görevlilerinin de yadsınamayacak sorumlulukları bulunduğunu ifade eden Dink ailesi avukatları, söz konusu kamu görevlileri hakkında dava açılması istemiyle savcılığa dilekçe verdi. DDK raporundan da genişçe faydalanılan dilekçede daha önce defalarca tespit edilerek sunulan deliller İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na tekrar sunuldu.

Dink ailesinin avukatları tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) raporuna geniş bir şekilde değinildi. Dilekçede bugüne kadar defalarca dile getirilen ve DDK raporunda yer alan bilgilere dayanarak, adı geçen kamu görevlilerinin; ‘azmettirme’, ‘cinayete yardım’, ‘kasten adam öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’ gibi suçlardan yargılanması ve gereğinin yapılması gerektiği vurgulandı.

Avukatlar, kamu görevlileri hakkında dava açılmasına yönelik dilekçede toplam sekiz başlık altında taleplerini dile getirdi. Dilekçede özetle şu hususlar vurgulandı:

Hrant Dink’in hedefte olduğu biliniyordu

Hrant Dink, Sabiha Gökçen ile ilgili haberin Hürriyet gazetesinde yayımlandığı 2004 Şubat ayından başlamak üzere ‘hedefe’ alınmıştı. Bu durum devletin tüm birimlerince bilinmekteydi.

Trabzon Emniyeti ve Jandarması cinayet planlarını biliyordu

Trabzon Emniyet Müdürlüğü ile Jandarma Komutanlığı görevlilerince Hrant Dink cinayetine dair farklı tarihlerde elde edilen bilgiler, önemli istihbari bilgilerdi. Bu bilgiler, Trabzon Emniyeti tarafından 2006 Şubat’ında İstanbul Emniyeti ile Ankara’daki Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’na iletilmişti.

İstanbul Emniyeti ve Ankara
İstihbarat Daire Başkanlığı da haberdardı

Şubat 2006’da Trabzon Emniyeti tarafından cinayet tasarılarından haberdar edilen İstanbul Emniyeti ile İstihbarat Daire Başkanlığı, cinayeti önlemek için bir şey yapmadı.

Trabzon Emniyeti ve Jandarması Hayal’e göz yumdu

Trabzon Emniyeti ile Jandarma görevlileri, Yasin Hayal’in cinayet hazırlıklarından haberdar oldukları 2006 ve sonrasında, Hayal’in il dışı çıkışlarını takip etmedi veya elde ettikleri bilgileri raporlaştırmadı.

Jandarma cinayet silahını biliyordu

Trabzon Jandarma görevlileri, cinayette kullanılan silah ele geçirilmeden, silahın Ardeşen el yapımı silah olduğu bilgisine sahipti.

Bildikleri halde operasyon yapmadılar

Trabzon Emniyet ve Jandarması, cinayete dair bilgilere sahip oldukları, Yasin Hayal ve üyesi olduğu örgütün hazırlıklarını tamamladıklarını, silahı dahi temin ettikleri bildikleri halde, cinayeti önlemek için operasyon yapmadı.

İstanbul Emniyeti tehditleri bildiği halde korumadı

İstanbul Emniyeti, Hrant Dink’in 2004’ten itibaren tehdit edildiği bilgilerine sahip olduğu, Dink’in maruz kaldığı saldırılara, Agos gazetesi önünde yapılan gösterilere tanık olduğu ve Yasin Hayal ve üyesi olduğu örgütün cinayet için hazırlık yaptığını bildiği halde Hrant Dink’i korumaya almadı.

İstanbul Valiliği de sorumlu

Hrant Dink’e yönelik koruma tedbirlerinin alınmamasında, Dink hakkında 2004’ten sonraki tehditleri bilen İstanbul Valiliği de sorumluydu.

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu
(DDK) da bu gerçekleri işaret ediyor

DDK, hazırladığı raporda, avukatların beyanlarına paralel şekilde, şu hususlara dikkat çekti: A) Kamu görevlilerinin fiilleri ana suç kapsamında değerlendirilmeli. B) Soruşturmalarda izlenen yöntem ve soruşturmaların farklı birimlerce yapılması olayların bir bütün olarak ele alınmasına ve kasıt unsurunun tespitine engel oluşturdu. C) İnceleme ve soruşturmalarda ilgili kurumların verdiği yanıtlarla yetinilmesi, ilgili kurumların arşivlerinde araştırma yapılmaması, teknik konularda uzman yardımından yararlanılmaması hatalı. D) Kamu görevlileri cinayetin faili olabilir. Bu yüzden, onlar cinayetten ötürü soruşturulurken, “azmettirme”, “cinayet yardım”, “kasten adam öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçları göz önüne alınmalı.

Kategoriler

Güncel Dink Davası