Sur’da Ermeni Katolik Kilisesi’ne restorasyon

Ağır hasarlı halde olan kilisenin tapusu Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülecek restorasyon çalışmasının 2018 yılı içinde bitirilmesi bekleniyor.

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasaklar ve ardından başlayan çatışmalar ilçeyi tamamen insansız hale getirdi. Surluların yaşadığı ağır sıkıntıların yanı sıra Sur’un tarihe tanıklık eden yapıları da ağır hasar aldı. En ağır hasarı gören yapılardan biri de Ermeni Katolik Kilisesi. Çatışmalar devam ederken sosyal medyada yayınlanan görüntülerde Kilisesinin aldığı hasar da ortaya çıkmıştı. 

Sur’da çatışmaların sona ermesinin ardından ilçenin yeniden inşaa edilmesiyle ilgili tartışmalar da başlamıştı. İlçede, Bakanlar Kurulu kararıyla ilan edilen acele kamulaştırma kararının ardında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Sur’un yeniden inşa edilmesi konusunda çalışmalara başladı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, ilçede nasıl bir çalışma planlandığını açıkladı. Bakan Özhaseki, Koruma amaçlı imar planlarına göre çalışma yapılacağını, altyapının revizesi için çalışmaların başladığını söyledi.

Plan kapsamında

Özhaseki, ilçedeki çalışmaların Koruma Amaçlı İmar Planı kapsamında yapıldığını kaydederken, Suriçi’nde, altyapının revizesi ve yapımı çalışmalarına başlayacaklarını dile getirdi. Suriçi bölgesinde 605 parselde bin 200 adede yakın tescilli yapı bulunduğunu ifade eden Özhaseki; “Vakıflar Genel Müdürlüğü yetkisindeki 53 tescilli yapıdan zarar gören 11 tanesine ilişkin projelendirme ve restorasyon çalışmaları yürütülecek. Bu çalışmalar kapsamında Fatih Paşa Camii ve Ermeni Katolik Kilisesinde restorasyon çalışmaları başladı” dedi.

2018’e kadar

Agos’un edindiği bilgilere göre, İlk izlenimlere göre kilise ağır hasarlı. Kilise kompleksi içinde bulunan konut kısmının yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Kilisenin tapusu Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait. Restorasyon çalışması da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülecek. 2018 yılı içinde bitirilmesi bekleniyor. 

Kilisenin restorasyonu için çalışmalar başladı. Kilisenin etrafı kapatılarak içeride temizlik çalışmaları başlatıldı. Restorasyon için Dicle Üniversitesi’nden akademisyenlerin katılacağı danışma kurulu oluşturuluyor. Restorasyon için ihale süreci de tamamlandı. 2013 yılında da kapsamlı restorasyon sürecinden geçen kilise, Sur Kaymakamlığı Anne Çocuk ve Kadın Yaşam Merkezi tarafından halı dokuma atölyesi kullanılmıştı. Restorasyon sürecinin ardından yeniden kilise olarak kullanılma açılması da gündemde.

Dış cephelerde ahşap kullanılacak 

Bakan Özhaseki, bölgede örnek ‘Diyarbakır Evleri’ inşa edeceklerini, dükkânların da dış cephelerinde ahşap kullanılarak restore edileceğini anlattı. Özhaseki, zarar tespit çalışmalarının yanı sıra konut maliyetlerinin netleşmesini sağladıklarını belirtti. Özhaseki, Sur’da yöresel mimariye uygun, kütüphane, gençlik merkezleri, kadınların hobilerini icra edebileceği kadın merkezleri, yerel halkın meslek edinmesine yardımcı olacak meslek okulları gibi sosyal amaçlı yapılar oluşturacaklarını söyledi.

Özhaseki, Sur’daki projelerle ilgili olarak, “Sokak sağlıklaştırma projeleri ile kentin görünümü iyileştirilecek. Sokak sağlıklaştırma projeleri Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından projelendirilecek” dedi.

‘Özgün doku tahrip ediliyor’

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültürel Miras ve Turizm Daire Başkanı Nevin Soyukaya, Sur’un özgün plan dokusunun tahrip edildiğini söyledi. 

6 Eylül 2015’te başlayan, aralıklarla süren sokağa çıkma yasakları, operasyonların resmen tamamlandığı 10 Mart 2016 tarihinden bu yana devam eden yıkımlara değinerek, “10 Mart 2016’dan sonra devam etmekte olan 6 aylık abluka sürecinde durum tespiti yapılmadan, Kentsel Sit Alanı içerisinde kepçeler ve iş makineleri kullanılarak tescilli ve tescilli olmayan yapıların yıkıldığı, hafriyat atım çalışmalarının başlatıldığı, Koruma Amaçlı İmar Planına ve mevcuda uygun olmayan yolların açıldığı, mevcut sokakların genişletildiği, kentin özgün plan dokusunun tahrip edildiği görülmüştür.” dedi.

Suriçi bölgesinin Dünya Miras Alanı’nın tampon bölgesi olduğunu, ulusal ve uluslararası yasalara göre Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı Alan Yönetim Başkanlığı’nın alanda yürütülecek tüm çalışmalara katılması gerektiğini belirten Soyukaya, ancak sürece dahil edilmediklerinin altını çizdi. 148 hektarlık Suriçi’nin 10 hektarının tamamen yıkıldığını, yıkılan bölgelerdeki molozların kaldırılıp dümdüz alanların oluştuğunu ifade eden Soyukaya, ağustos ayında çekilen bir fotoğrafta toplamda yıkılan yapı sayısının 1277 olduğu tespit ettiklerini açıkladı.

Sokağa çıkma yasağı birinci yılında

Sur ilçesinde ilk sokağa çıkma yasağı 6 Eylül 2015’te başladı. Arada bazı saatler kesintiye uğrayan sokağa çıkma yasağı 11 Aralık 2015’te ilçenin 15 mahallesini kapsayacak şekilde genişletildi. 27 Ağustos 2016’da yasak 6 mahallede kaldırıldı. Ancak Diyarbakır’da faaliyet gösteren insan hakları örgütleri yasağın fiili olarak devam ettiğini, polisin yasağın kalktığı mahallelere girişlere izin vermediğini açıkladı.   

İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Agos’a konuştu: “Mahallelerde yasağın kaldırıldığını söylediler ancak mahallelere girmemize izin verilmiyor. Her taraf perdelerle çevrilmiş durumda. Resmi olarak tamamı açık fakat uygulamada ne kadarı açık tespit edemiyoruz. Normal bir yaşantı yok o yüzden tedirgin oluyoruz. Operasyonların olduğu yerlerde ciddi tahribatlar var. “

Kategoriler

Türkiye Gündem



Yazar Hakkında

1985 doğumlu. Güncel politika, insan hakları, azınlık mülkleri ve Kürt meselesi üzerine haberler yapıyor. Musa Anter Gazetecilik Ödülleri 2008 yılı en iyi haber ödülü sahibi.