Başbakan Binali Yıldırım, başkanlık sistemini de içeren anayasa değişikliği paketinin kısa sürede Meclis'e sunulacağını söyledi, referandum sinyali verdi.
Binali Yıldırım, bugün Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada ‘Başkanlık sistemi’ konusunu yine gündeme getirdi.
Devlet Bahçeli dün partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, başkanlık sistemi konusunun Meclis'te tartışılması gerektiğini ifade etmiş, "Bu anayasa değişiklik teklifi ya 367'yi aşarak kanunlaşacak, ya da 330'un üzerinde kalarak referanduma sunulacaktır. MHP her karara saygılıdır. Bizim düşüncemiz mevcut sistemin güçlendirilmesidir. Milletimiz aksini söyleyecek olursa, buna da diyeceğimiz bulunmayacaktır" demişti.
Yıldırım, Bahçeli’ye bu açıklamaları nedeniyle teşekkür ederek "Millet için örnek bir davranış sergiledi. Yaptığı açıklama umut verici bir açıklama" diye konuştu.
‘Referandum’ mesajı
Daha önceki Meclis dönemlerinde anayasa uzlaşma komisyonlarında üzerinde anlaşmaya varılan 60 maddeyi de kapsayan yeni bir anayasa paketini Meclis'e sunacaklarını ifade eden Binali Yıldırım, "Diğer eksik kalan maddeleri de tamamlayarak bunu Meclis'e getireceğiz. Biz hazırız. Bu yolda adımları da atacağız. Kararı ya Meclis verecek ya da millet verecek. Milletin verdiği karar en doğru karardır" dedi
Yıldırım, yeni anayasa için Meclis'te yapılacak oylamanın sonucuna bakılmaksızın çıkacak onayın referanduma götürüleceğini de ifade etti:
"İster 367, ister 330, her iki onayı da sonunda halkoyuna sunacağız. Son sözü millet söyleyecek. Sürekli güçlü bir siyasi iradeyi oluşturacak bir sistem değişikliği Türkiye'nin vazgeçilmez bir ihtiyacıdır."
İtirazlar
Başkanlık sistemi konusunda ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile Meclis'teki üçüncü büyük parti olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) tepkilerini dile getiriyor.
Bahçeli'nin grup toplantısındaki başkanlık sistemi açıklamalarına tepki gösteren HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, açıklamanın AKP'ye ve başkanlık sistemine destek anlamına geldiğini ifade ederek, "MHP politikası geride bıraktığımız bir buçuk yıllık süre içinde aslında AKP ve Erdoğan'ı destekleyen, burada saflaşan bir politik çizgi olmuştur. Son açıklamasını da daha somut hale getirilmesi olarak görüyorum" demişti.
