Sol siyasette yeni arayışlar

‘Demokrasi İçin Birlik’ hareketi, 23 Ekim’de İstanbul’daki düzenlenen toplantının ardından sonuç bildirgesini açıkladı.

Türkiye'de sol siyasetin yeni bir birlik oluşturması fikrinin tohumu, CHP eski milletvekillerinden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi eski yargıcı Rıza Türmen tarafından atılmış; Türmen geçen Mayıs ayında “Bir demokrasi cephesine gereksinim var” başlıklı bir yazı yazmıştı. CHP ve HDP'nin eski ve yeni bazı milletvekilleriyle meslek odaları temsilcileri ve bireysel katılımcılar bu fikri geçen Ağustos’ta yapılan toplantıyla girişime dönüştürmüştü. 

Hareketin İstanbul’da düzenlediği ikinci toplantıya Rakel Dink, Can Dilek Dündar, HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Kürt siyasi hareketinin eski milletvekillerden Akın Birdal ve Hasip Kaplan, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, KESK Başkanı Lami Özgen, İnsan Hakları Derneği Başkanı Öztürk Türkdoğan, Diyarbakır Barosu’nun yeni başkanı Ahmet Özmen, Profesör İbrahim Kaboğlu, oyuncu Deniz Türkali, HDK Eş Sözcüleri Gülistan Koçyiğit Kılıç ve Ertuğrul Kürkçü, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu gibi solun farklı kesimlerinden isimler katıldı. 

Toplantının sonunda hazırlanan sonuç bildirgesinde ilk hedef olarak, “OHAL’in sona erdirilmesi ve kanun hükmünde kararnamelerle yaratılan toplumsal mağduriyetin giderilmesi” yer aldı. ‘Farklılıkların birliği’ şiarıyla yola çıkan ‘Demokrasi İçin Birlik’, demokrasiden yana olan güçleri bir araya getirmeyi amaçlıyor. Sonuç bildirgesinde ‘sürekliliği sağlayacak yapı gereksinimi’ de vurgulandı ve somut hedeflerle hareket edileceği belirtildi. Çoğulcu ve hiyerarşi ilişkisine yer vermeyen Birliğin parlamento dışında bir örgütlenme alanı yaratması amaçlanıyor. 

Ortak ilkeler 

Hereketin farklılıkları vurgulayan tavrını Demokrasi İçin Birlik üyelerinden eski milletvekili Hasip Kaplan şöyle açıklıyor: “Siyaseten her kurul ve örgüt bağımsız ama demokrasi için ortak ilkelerde buluşuyoruz. Bunu dikkate aldığımızda örgütlerin kurumlarının eşitliği, ikinci noktada da yurttaşların eşitliği önemli. Farklılıklarımızı zenginliğimiz ve birliğimiz olarak görüyoruz.” 

Pazar günü yapılan toplantıda Demokrasi İçin Birlik’in divan üyelerinden biri olarak seçilen, Türkiye'nin ilk açık LGBTİ siyasetçisi Sedef Çakmak da hareketin, ümitsiz ve olumsuz ruh halinden silkinmek için yapılmış bir çağrı olduğu görüşünde: “Türkiye'de demokrasiden, birlikte yaşama isteğinden, hukuktan yana olan azımsanmayacak bir kesim olduğuna inanıyorum. Bugünün kutuplaşmış ikliminde ne yazık ki herkes ‘taraf’ seçmeye itiliyor ve hukuktan yana olanlar bu ortamda sessiz kalmaya itiliyorlar. Demokrasi için Birlik Hareketi'nin birinci toplantısında da gördüğümüz üzere, birisi bir adım attığında ona katılanlar da oluyor. Ülkedeki nefret ve şiddet ortamı en insancıl olanımızın bile zaman zaman nefret dolmasına ya da çok yoğun bir ümitsizliğe düşmesine yol açıyor. Halbuki bu ülkede herkesin yasalar önünde eşit bir şekilde, huzurlu ve barış içinde yaşamasını gerektiğini savunan çok büyük bir kesim var.”

100’ün üzerinde kurulun katılımcı olduğu hareketin son toplantısında meclisler ve çalışma komisyonları kuruldu. Birlik üyeleri katılımları genişletmek için çalışmalara devam ettiklerini belirtiyor. Toplantıda Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, bir sonraki toplantının Diyarbakır’da yapması teklifinde bulunmuştu. Sonraki toplantının ne zaman yapılacağı henüz belli olmasa da toplantı yeri olarak Diyarbakır ya da Van seçenekleri üzerinde duruluyor. 

‘Reçete yok’ 

Hareketin hazırladığı sonuç bildirgesinde, yapının sürekliliğinin sağlanmasının önemine değiniliyor. Bu sürekliliğin sağlanması için sürecin önemini vurgulayan Sedef Çakmak, önerisi olanlara katılım çağrısı yapıyor: “Eleştirilerden biri sürekli birlik çağrısı yapan oluşumların olduğu, fakat bu oluşumların devamlılığını sağlayamadığı yönündedir. Ben birlikte hareket etmeye dair bütün çabaların çok değerli olduğuna inanıyorum. Surecin ve niyetin kendisi bile tek başına değerlidir. Ne yazık ki demokrasi konusunda hazır bir reçete yok, yol gösteren deneyimler olsa bile bize en uygun olan yöntemi bulmak için fikir tartışmalarına devam edeceğiz. Bu konuda da önerisi olanları çorbada tuzu olması için davet ediyoruz.”

Çakmak, şu anda Birliğin temel stratejisinin “treni raydan çıkaran hükümetin, ülkedeki herkesin güvenliğini tehlike altına atan bir yaklaşıma sahip olduğunu duyurmak” olduğunu söylüyor. Çakmak’a göre bu açıdan hareketin önündeki en büyük imtihan, gündemin bu kadar hızlı değiştiği Türkiye’de zaman ve emek isteyen bir demokrasi uzlaşı sürecinin işletilmesi olacak. 

‘En büyük engel çatışmalı süreç’

Demokrasi İçin Birlik’in sonuç bildirgesinde Kürt sorununun barışçı ve demokratik yollardan çözülmesine yönelik bir irade beyanı de yer alıyor. Bunun için nasıl bir çalışma yapılacağını sorduğumuz Hasip Kaplan, demokrasinin önündeki en büyük engelin çatışmalı süreç olduğunu belirtip, “Bunu aştığımızda demokrasini de önü açılacaktır” diyor. Hareketin çalışmalarını hızlandırıp yaymak zorunda olduklarını vurgulayan Kaplan şöyle devam ediyor: “Demokrasinin en büyük göstergesi seçimlerdir, fakat darbeye karşı çıkanlar milletin iradesinden söz ederken, kendileri seçilmişlere darbecilerden daha beter bir şekilde yönelmiş durumda. Belediye başkanları gözaltına alınıyor, milletvekillerine dokunulmazlık kaldırılıyor. Türkiye felaketin eşiğinde geziniyor.” 

Kategoriler

Güncel Türkiye



Yazar Hakkında

1987 İstanbul doğumlu. Agos web sitesinin editörü; insan hakları, ifade özgürlüğü, çevre hareketleri, güncel politika ve yaşam haberleri yapıyor.