Yeni yılda klasik dopingi

Yeni yıla girerken yeni umutlar, yeni beklentiler vardır içimizde; bir de kendi kendimize verdiğimiz sözler... Bu yıl klasik eserlere daha fazla yoğunlaşıp, ufkunu açmaya ve kendini geliştirmeye karar verenlere iki önerim var.

Sinema tarihinin önemli yapımlarından, 1984 tarihli Miloš Forman filmi ‘Amadeus’, Klasik Batı Müziği sevenlerin hafızasına kazınan müzikleriyle, 24-25 Şubat’ta Zorlu PSM’de. Wolfgang Amadeus Mozart’ın dev bir orkestra ve koro tarafından icra edilecek olan eserleri, Forman’ın filminden sahneler eşliğinde ekrana yansırken, izleyiciler kendini hem işitsel hem de görsel bir şölende bulacak. Nereden mi biliyorum? Ekim ayında, James Cameron’ın En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil 11 dalda Oscar alan şaheseri ‘Titanic’i bu şekilde izleme fırsatım olmuştu... Daha önce seyrettiğiniz ve müziklerini de beğendiğiniz bir filmi, canlı orkestra eşliğinde izlemenin zevki bambaşka olacaktır. 

Çek yönetmenin bu filmi, Mozart’ın hikâyesini görkemli bir anlatımla ve Peter Shaffer’ın 1979 tarihli oyunundan uyarlanan kurguyla beyaz perdeye taşıyor. Eleştirmenler tarafından, odağına Klasik Batı Müziği’ni alan en iyi filmlerden biri olarak anılan ve başarısını, sekiz Oscar, dört BAFTA ve dört Altın Küre ödülüyle pekiştiren yapım, Mozart’ın besteleriyle olduğu kadar, John Strauss’un müzikleriyle de hafızalara kazındı. Sir Neville Marriner şefliğindeki Academy of St. Martin in the Fields orkestrasının icra ettiği müzikler, Strauss’a soundtrack dalında Grammy ödülü kazandırdı. Filmin 20 şarkısının yer aldığı albüm ise, Billboard başta olmak üzere birçok müzik listesinde üst sıralara yükselmeyi başardı.

Film gösterimiyle müzikal performansı bir araya getiren ‘Live in Concert: Amadeus’, Mozart’ı teatral bir performansla onurlandırıyor. Sadece Klasik Batı Müziği dinleyicilerinin değil, sinemaseverlerin de kaçırmaması gereken bu performans, Zorlu PSM’de iki gece üst üste sahnelenecek. Yeni senede eşsiz bir deneyim yaşamak isteyen herkesin bu müzik ziyafetiyle ruhunu beslemesinde yarar var.

Gece kısa, oyun güzel

Shakespeare’in ‘Bir Yaz Gecesi Rüyası’ adlı klasiği, Moda Sahnesi tarafından getirilen özgün yorumla, ‘En Kısa Gecenin Rüyası’ ismiyle sahnede. Türkçeye Emine Ayhan ve Aysun Şişik tarafından çevrilen oyun, Kemal Aydoğan yönetimindeki sağlam oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor. Bengi Günay’ın sahne tasarımına İrfan Varlı’nın ışık tasarımı, Can Güngör’ün müzikleri ve Yeşim Coşkun’un koreografisi eşlik ediyor.

Shakespeare’in komedi tarzında sayılabilecek klasiklerinden biri olan oyunun konusu, yazarın eserlerini okumuş olan herkese tanıdık. Theseus ve Hippolyta’nın düğün töreni hazırlıkları yapılmaktadır. Törene gelen Demetrius ve Lysander Hermia’yı severken, Hermia’nın gözü Lysander’dan başkasını görmez. Ancak kızın babası, kendine damat olarak Demetrius’u seçmiştir. Bu yüzden Hermia ve Lysander birlikte olmak için ormana kaçmaya karar verir. Karşılıksız aşk yaşayan Demetrius da vakit kaybetmeden onların peşinden ormana doğru yola çıkar. O sırada periler kraliçesi Titania ile Oberon kıskançlık yüzünden birbirleriyle didişirken olaylar sarpa sarar.

Shakespeare için İngilizcenin ve dünyanın en seçkin drama yazarı denmesi boşuna değil. Her sahnede konu içinde konu yaratırken, karakterler arasındaki bağı koparmadan, olayları akışına bırakarak, büyüleyici bir atmosfer oluşturuyor. Timur Acar, Didem Balçın, Onur Ünsal, Mert Fırat, Beyza Şekerci, Melis Birkan, Murat Tüzün, Volkan Yosunlu, Ezgi Coşkun, Caner Erdem, Mert Şişmanlar, Hasan Demirtaş, Alper Baytekin ve Çağlar Yalçınkaya’nın rol aldığı oyunun her sahnesinde kusursuz bir gösteri izleyeceğinizden emin olabilirsiniz. Bu yıl ikinci sezonuna giren ‘En Kısa Gecenin Rüyası’, farklı mekânlarda sergileniyor; en yakın gösterim 9 Ocak Pazartesi akşamı, Zorlu PSM’de. Bilgi için: www.modasahnesi.com.  

Kategoriler

Kültür Sanat Müzik


Yazar Hakkında