Yönetmenler ve oyunculardan !f İstanbul önerileri

Kıvanç Sezer, Meltem Cumbul, Ahu Öztürk, Reha Erdem, Yeşim Ustaoğlu, Mehmet Can Mertoğlu, Ali Kemal Çınar ve Nesrin Cavadzade’ye festivalde izlemek istedikleri filmleri listeledi.

16. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali, 16 Şubat’ta İstanbul’da başladığı yolculuğuna Ankara ve İzmir’le devam edecek. Yönetmen ve oyunculara festivalde izlemek istedikleri filmleri sorduk. Ortaya çıkan heyecan verici seyir rehberini, film meraklılarıyla paylaşıyoruz. 

Kıvanç Sezer (yönetmen): Nantes Üç Kıta Film Festivali’nde büyük övgü toplayan, Tamer El Said imzalı ‘Şehrin Son Günlerinde’ filminin şiirsel yapısı ve atmosferinin çok iyi olduğunu duydum. Brezilyalı yönetmen Kleber Mendonça Filho’nun yeni filmi ‘Aquarius'u merak ediyorum. Kentsel dönüşümü konu alan bu filmin bugün İstanbul'da yaşadıklarımızı da anlattığını tahmin etmek zor değil. 

Meltem Cumbul (oyuncu): ‘Geceyarısı Ekspresi’ne Dönüş: Billy Hayes ve Türkiye’nin Hikayesi’ (yön. Sally Sussman), ‘Kimse Benzemez Bana’ (yön. Hadas Ben Aroyan) ve ‘Ay Işığı’ (yön. Berry Jenkins)

Ahu Öztürk (yönetmen): Genç bir Mısırlı yönetmenin, ülkesinin yitişine dair kişisel hikâyesi üzerine kurulu ‘Kimin Ülkesi’ni çok uzun zamandır bu filmdekine benzer soruları sorduğum için; ‘Doksanlarında Bir Genç Kız’ı beden-ruh ikilemi üzerinden bir hikâye anlattığı için; ‘Aquarius’u ise hem yönetmenini takip etmek istediğim, hem de filmdeki karakteri toplumsal meselelerle beraber anlattığı için seçtim.

Mutlak Kadınlar

Reha Erdem (yönetmen): ‘Mutlak Kadınlar’ (yön. Kelly Reichardt)

Yeşim Ustaoğlu (yönetmen): John Nguyen’in ‘David Lynch: Yaşam Sanatı’ adlı filmini çok merak ediyorum. Ruth Beckermann’ın ‘Kalp Zamanı: Ingeborg Bachmann - Paul Celan Mektuplar’ filmiyle ‘Türkiye'den Kısalar’ seçkisi mutlaka izlenmeli.

Mehmet Can Mertoğlu (yönetmen): Birkaç yıl evvel kaybettiğimiz büyük belgeselci Michael Glawogger’ın, uğruna yaşamından olduğu ve onun hatırasına tamamlanan ‘İsimsiz’, listemin en tepesinde yer alıyor. İlk filmi ‘Sıradan Bir Hayat’la vaktiyle ilgimi çeken Anocha Suwichakornpong’un yeni filmi ‘Karanlık Çöktüğünde’, muhakkak göreceğim filmler arasında. Önceki filmlerine tam olarak ısınamadığım yönetmen Matias Pineiro’nun kendi habitatından taşarak, bu kez New York’a uzandığı, gevşek bir Shakespeare uyarlaması olan ‘Hermia & Helena’da nasıl deneylere giriştiğini görmek istiyorum.

Nesrin Cavadzade (oyuncu): ‘Marina Abramovic Araf’ta’ (yön. Marco Del Fiol), ‘David Lynch: Yaşam Sanatı’ (yön. John Nguyen) ve ‘Mutlak Kadınlar’ (yön. Kelly Reichardt)

Ali Kemal Çınar (yönetmen): Kendime ve merakıma animasyonlarla ayrı bir parantez açmak istiyorum. Ne de olsa hayal gücünü en çok onlar hissettiriyor. ‘Kırmızı Kaplumbağa’da, adaya düşen bir adamın klasik hikâyesinin nasıl farklı anlatılacağını görmek iyi olacaktır. ‘Okulda Deniz Kazası’nın, konu aldığı büyümeme hikâyesini, farklı türleri de içine alan tarzını ve mizahi dilini merak ediyorum. Yiyeceklerin dünyasını tasvir eden ‘Sosis Partisi’, animasyon sinemasının sanki kendisi için olduğu izlenimini uyandırıyor..

Kategoriler

Kültür Sanat Sinema

Etiketler

İf İstanbul


Yazar Hakkında