“Beni etkilemeyen hiçbir şeyi fotoğraflamadım”

Ermenistanlı fotoğrafçı Yulia Grigoryants’ın, Gümrü Depremi’nden sonra şehirdeki yıkık dökük binalarda yaşam mücadelesi veren ailelere odaklanan serisi ‘Boşluğun Sakinleri’, 2017 Sony Dünya Fotoğraf Ödülleri’nin finalistleri arasında. Fotoğrafçıyla, ‘Boşluğun Sakinleri’ni ve çalışmalarını konuştuk.

Gümrü’de fotoğrafladığınız insanlarla ilişkinizi ve bu çalışmaya ilişkin deneyimlerinizden bahseder misiniz? Onların yaşamlarının ve mücadelelerinin hangi yönlerini öne çıkarmayı hedeflediniz?

Gümrü’deki bu büyük, yarı yarıya yıkılmış, boş binalarla iki yıl önce karşılaştım. İlk dikkatimi dikkatimi çeken, dışarı asılmış çamaşırlar oldu. Bu da, binanın içinde bulunduğu koşullara rağmen burada insanların yaşadığını gösteriyordu. Hemen içeri girip buranın sakinleriyle tanıştım. O tanışmadan bir sene sonra Gümrü’ye dönüp, o insanlarla birlikte dokuz gün geçirdim. Sovyetler döneminde inşa edilen bu koca ikiz binaları her biri, zamanında 60 aileye ev sahipliği yapıyormuş. Bugünse orada sadece birkaç aile yaşıyor. Gümrü’de geçirdiğim günlerde, bu binalarda çok kötü koşullar altında yaşayan dört aileyle tanıştım. Her gün, yiyecek bulma sıkıntısının yanı sıra, evlerindeki rutubetle, her yeri kaplayan küfle, farelerle, evlerine taşımak zorunda kaldıkları içme sularıyla ve kışları çok sert geçen Gümrü’nün soğuğuyla mücadele etmek durumundalar. 

SÖYLEŞİNİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN 




Yazar Hakkında