Bekçiyan: Ateşyan’ın mektubunu önümüzdeki hafta açıklayacağım

Değabah Karekin Bekçiyan Cuma günü Agos gazetesini ziyaret ederek 6 Nisan Perşembe sabahı Patrikhane’de Başepiskopos Aram Ateşyan ile yaptığı görüşme hakkında açıklamalarda bulundu.

Bekçiyan Ateşyan’ın kendisine verdiği mektubu, Marsilya ziyareti sonrası kamuoyuna açıklayacağını söyledi. 

Perşembe günü Surp Pırgiç Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu ile yaptığı görüşme hakkında da ayrıntılar veren Değabah Bekçiyan neden Patrikhane’de kalmadığı konusuna da açıklık getirdi. 

Agos genel yayın yönetmeni Yetvart Danzikyan ve Agos Ermenice sayfalar editörü Pakrat Estukyan’ın Bekçiyan’la yaptığı görüşmede öne çıkan konular şöyle: 

Yetvart Danzikyan: Perşembe günü Patrikhane’de, Ateşyan ile görüşmenizde ne oldu?

2 sayfalık bir mektup vardı, altta benim imzalamam için ismimin de yazıldığını gördüm. İmzalamam gibi bir durum  olmadığını, kendisinden Patrikhane’de  konuştuklarımızı yazılı olarak istediğimi belirttim. 

Protokol meselesi çıkarmışlardı, onu da söyledim. ‘Böyle bir mesele yok’ dedim.  Sonuçta Perşembe günü Patrikhane’ye gittik ve Ateşyan ‘Hazırladım’ dedi. Sadece ikimiz vardık. Okudu bana yazdıklarını. Aldım cebime koydum, yeniden okumam gerektiğini, Marsilya dönüşü uğrayacağımı söyledim.

Bunun üzerine aynı gün saat 3’te Bedros Şirinoğlu davet etti, gittim ve o da aynı şeyleri söyledi;‘yönetim istiyor ki referandumdan sonra süreç başlasın” dedi.  Tamam dedik o problem değil ama referandum sonrası bir hafta da sürer iki ay da sürer üç ay da sürer. Peki o süre zarfında benim sorumluluğum nedir? Ben biliyorum ne yapmam gerektiğini, ama siz ne diyorsunuz? O da dedi ki  ‘Siz ister burada kalabilirsiniz ister Almanya’ya dönebilirsiniz, süreç başladığında biz sizi davet ederiz. Ama burada kalsanız daha iyi olur, biz sizi beğeniyoruz, Hükümet de sizin tarafınızda , sıkılmanıza gerek yok’,  Ben de ‘Sıkılmama gerek yok, ben niye sıkılayım, ben sandalyeye  bağlı birisi değilim’ diye cevap verdim.  

Pakrat Estukyan: Başka neler konuştunuz Sayın Şirinoğlu ile?

Şirinoğlu, ‘Zaten bu seçim olmasın denmişti, referandumu bekleyin dediler siz acele ettiniz’dedi. Şöyle yanıtladım: Kim acele etti? Ben etmedim. Seçim kararı bana Patrikhane’den geldi, ben o yüzden geldim. Eğer öyle bir karar varsa onu bana mutlaka söylemeliydiniz o zaman düşünürdük ki yapacak mıyız yapmayacak mıyız.. Ne siz söylediniz, ne Ateşyan söyledi. Ateşyan bunu biliyordu ama bunu bilmesine rağmen geldi seçime katıldı.

Zaten bunu Ateşyan’a da söylemiştim, ‘Niye katıldın, söylemen gerekirdi?’dedim. . ‘Beni mecbur ettiler, olması lazım dediler’diye cevap verdi.  Madem ki sorumlu odur, bu konu üzerinde durman gerekirdi..

YD: Şirinoğlu gazetelere ilan verdi hafta başında, sizi istifaya davet etti. Bunu sordunuz mu?

‘Yok ben öyle bir şey demek istemedim’ dedi. Ben de dedim ki, ‘Ateşyan’ı ikna edin madem öyle, yeni bir ruhani meclis toplasın, ‘Biz bir yanlış yaptık, kararımızı geri alıyoruz’ densin, çünkü bu durum nedir? Almanya’da bana soruyorlar, benim onlara bir açıklama yapmam lazım, öyle bir karar olursa ben de dönerim.’ Bunu üzerine Şirinoğlu, ‘Hayır, sakın, bu bizim için kayıp olur’ dedi. 

YD: Perşembe günkü buluşmada başka neler oldu?

Kağıdı aldıktan sonra sivil polisler, korumalar vardı orada, birisi Patrikhane’de görevli.  Onlar beni ikna etmek istediler, dediler ki ‘Burada size yanlış yönlendirmeler yapılıyor, dikkatli olun yanlış yola sapmayın, yönetim sizin tarafınızda sizi mutlaka istiyorlar’ dediler, sonra öneri getirdiler, dediler ki, ‘Eğer isterseniz,  size Valilik’te bir randevu ayarlayalım sizi yakından tanısın,’ Tamam dedim eğer böyle bir teklif varsa olur, sonra dediler ki ‘Ateşyan da katılsın ve protokol valinin yanında imzalansın.’ ‘Bu olmaz, çünkü benim protokol gibi bir meselem yok, sözleşmiştik ki o kendi söylediklerini bana yazılı olarak verecek, benim protokol gibi bir vaadim olmadı, ben neyi imzalayacağım?’ dedim. Seçim oldu karar ortada, kararı iki taraf da kabul ediyor daha ne protokol imzalayacağım.? Reddettim. 

YD: Peki bu mektubu ne zaman açıklayacaksınız?

Mektubu basınla paylaşacağım dönüşümde. Çarşamba günü dönüyorum. Girişine ben bir değerlendirme yazacağım.

YD: Siz Patrikhane’de kalmıyorsunuz . Neden? 

Evet kalmıyorum. Ateşyan’dan iki şey istedim, kalacak yer ve yazıhane. Çalışmalarım, ziyaretlerim için. ‘Yazıhane olmaz’ dedi Ateşyan. Ben de bunun üzerine kalmak istemedim patrikhanede. 

YD: Peki ne olacak seçimden sonra?

Bana ‘Seçimden sonra en kısa zamanda başvuru yapacağız' dendi. Bu süre zarfında bütün işleri o yürütmek istiyor.

Kategoriler

Toplum Kilise