Dikkat! Kırmızı ringa var

BÜRKEM CEVHER 

Son zamanlarda okuduğum en yaratıcı ve özgün kitap Sarıgaga Yayınları’ndan çıkan ‘Kırmızı Ringa’ isimli bir kitap oldu. Bu kırk sayfalık kısacık kitabın ilk 24 sayfasında sadece resimlerden oluşan sessiz bir bölüm var. Kitabın illüstratörü Alicia Varela çizimleri aracılığıyla konuşuyor okurlarla önce, sonra yazar Gonzalo Moure’nin sesini duyuyoruz. Yayınevinin internet sitesinde kitabın 8-18 yaş aralığındaki tüm çocuklar için olduğu söylense de bence yediden yetmiş yediye her yaştan okur için yayımlanmış ‘Kırmızı Ringa’: çok güzel, çok etkileyici, yaratıcılığı tetikleyen ve eğlenceli bir hazine.

Parkta bir gün

Bir gün kımızı ringa balığı bir parka dalar. Bu öylesine olağanüstü bir durumdur ki resimlere bakanlar kırmızı ringa balığını takip eder. Kırmızı ringa balığı nazlı nazlı süzülürken parktaki çok az kişi dikkat eder ona. Ama kırmızı ringayı görenler bunun bir mucize olduğunu bilirler. Mesela bir bankta oturan mutsuz ve yalnız bir adam görür kırmızı ringayı, sonra elindeki bavulun kapağını açar adam. Bir anda bavulun içinden kırmızı kelebekler uçmaya başlar. Kırmızı ringa için en iyi arkadaşlar kırmızı kelebeklerdir belki de. Kırmızı ringa parkı terk ederken, kırmızı kelebekler onları görenlere mutluluk dağıtarak parkta uçuşurlar.

Bu parkın resimlerine bakanların hemen dikkatini çeker kırmızı ringa. “Nerede olursan ol, çevrende hikayeler vardır. Pek çok hikaye. İnsanlar kadar çok. Ama onları görür müyüz? Başlangıçta, ilk baktığında sadece kırmızı ringa balığını göreceksin. Dikkatini dağıtmak için bir bahane, bir oyun, neredeyse bir şaka. Ama aslında o balık senin bakışın” yazıyor ‘Kırmızı Ringa’nın arka kapak yazısında. Bakışını sadece kırmızı ringaya kilitleyenler dar bir alanda tek bir hikâyeye odaklanır. Oysa bakışını başka canlılar üzerinde gezdirenler parkta akıp gitmekte olan hayatlara tanık olur.

Pek çok canlı var bu parkta. Yükseğe kaçan bir notayı yakalayıp flüt çalan müzisyene geri veren serçeler de var, aslında rehberlik etmesi gerekirken bir kedi görünce görme engelli sahibini unutan köpek de; ya da yazdığı şiire kendini kaptırıp uçan bir şair de var, hızla parktan geçip gidenler de. Ve daha bir sürü insan ve hayvan var. Parktaki canlıların hepsi on iki resim boyunca sürekli devinim halinde. Kimi parkta kısa bir yürüyüş yapıyor, onların parktaki macerası kısa sürüyor. Kiminin hikâyesi kitabın dışına taşıyor; onların resimlerden sonra yaşayacaklarını hayal etmek istiyoruz.

Göz aldanması

‘Kırmızı ringa’ teriminin İngilizcesi ‘red herring’dir; fakat ‘red herring’, kelime anlamı her ne kadar ‘kırmızı ringa balığı’ olsa da aslında ‘şaşırtmaca’ anlamına gelen bir deyimdir. Özellikle polisiye hikayelerde karşılaşırız ‘kırmızı ringa’ ile. Dikkatimizi asıl katilden uzaklaştırır ‘kırmızı ringalar’. Ancak romanın sonunda anlarız onların sadece tesadüfen hikâyeye girdiğini, suçlunun bulunmasında hiçbir rolünün olmadığını. Tıpkı illüzyonistlerin yaptığı gibi illüstratör de gibi kırmızı ringa ile dikkatimizi başka yönlere çekmeye çalışır kitapta, tatlı bir göz aldanması yaratır kırmızı ringa ile.

Kitabın en başında karşılıklı iki sayfaya yayılmış on iki resim var. Eğer sadece bu resimlerdeki kırmızı ringaya bakarsanız, parkta gezintiye çıkmış bir kırmızı bir balık görürsünüz. Oysa o resimde bir sürü insan ve bu insanların da on iki resim boyunca akan hikayeleri vardır. Üstelik hikayelerin sayısı insanların sayısındanfazladır. Her insaniçinde pek çok hikaye barındırır. Dışarıdan her bakan da başka insanlar için farklı farklı hikayeler yazabilir. Gonzalo Moure de yedi hikaye yazmış bu resimler hakkında. Hikayelerin hepsi insanlar hakkında da değilüstelik çünkü parkta bir hayat akıyor iki ayaklısıyla, dört ayaklısıyla, kanatlısıyla ve yüzgeçlisiyle. Her insan parka geçmişini getiriyor; bazen bu insanlar karşılaştıkları başka insanlarla farklı bir hikayelere geçiyorlar, bazen kendi hikayelerini yazıyor bazen de okurların onlara hikaye yazmasını bekliyorlar. Örneğin yazınınikinci paragrafındaki hikayeyi kızıma ben anlattım. Artık sıra kızımda, o da bana bir hikaye anlatacak.

Dikkatli bakan gözler kapakta başka balıklar da görecekler. Acaba onlar da parka ziyarete mi geldiler? Yoksa asıl şaşırtmacayı onlar mı yapıyor? Sarıgaga Yayınları tarafından yayımlanan ‘Kırmızı Ringa’yı çok sevdim. ‘Kırmızı Ringa’ hayal gücünü harekete geçiren, her yaştan çocuğun – ve çocuk kalmasını bilenlerin– okumaktan, bakmaktan, hikaye dinlemekten ve hikaye anlatmaktan çok hoşlanacakları bir kitap olmuş. Üstelik çocuklarınızla birlikte bu kitabı okumak sizi çok mutlu edecek çünkü en güzel öyküleri her zamanki gibi çocuklar yazacak. 

Kırmızı Ringa
Metin: Gonzalo Moure
İllüstrasyon: Alicia Varela
Çeviri: Bülent Kale
Sarıgaga Yayınları
40 sayfa.