Kütüphanede bahar bereketi

KAYUŞ ÇALIKMAN GAVRİLOF 

Geçen bahar ayları Hrant Dink Vakfı Kütüphanesi için oldukça verimli bir dönem oldu. Nisan ayı ortalarında kütüphanemize biri Yerevan diğeri Beyrut baskısı iki önemli kitap geldi.

Papazyan’ın kitabı

‘Kanlı Kıyılar Boyunca’ başlıklı esere, kitabın editörü Kevork Devrikyan’ın yaptığı sunumda şu ifadeler yer alıyor:

“Dicle Irmağı’nın doğu kollarından Habur Suyu, Türkiye ile Irak arasında kalır. Kaynağını ‘Kortvats’ (Hakkâri) dağlarının güney eteklerinden alan bu çay, 178 kilometre uzunluğundadır”. Ansiklopedilerde böyle yazar. Şayet karanlık bir tarih olan 1915’te, sürgüne yollanmış Ermenilerin korkunç trajedilerinin kanlı şölen mekânlarından biri olmasaydı, binlerce masum kurbanın mezarlığına dönüşmeseydi, bu, gerek Ermeni halkı için, gerek tarih için sadece coğrafi bir bilgi olarak kalacaktı.

Ve şayet Püzant Papazyan o dehşet verici kıyımdan kurtulan bir tanık olarak, tanıklığını yazıya dökmeseydi,  bugün lanet olası İttihatçıların katliamı konusunda bilgi eksikliğimiz biraz daha fazla olurdu.”

Kitap, 1990 yılında Yerevan’daki Arevik Yayınları tarafından yayınlanan 128 sayfalık bir belgesel-roman. Yazarı Püzant Papazyan, İzmit- Merdegöz doğumlu (1894). Adapazarı- Bahçecik’te lise okuduktan sonra ziraat alanında yükseköğrenim görmek üzere İstanbul’a gider. Geriye dönüş günlerinde olaylar başlar ve yazarımızı kan rengi nehirler boyunca yıllar sürecek bir yolculuk beklemektedir. Yazarın tanıklıkları yayıncı tarafından belgesel-roman olarak değerlendirilmiş, ancak sayfalar ilerledikçe zihnimizde korkunç kanlı manzaralar değil edebi bir tat kalıyor.

Փիւզանդ Փափազեան,  Արիւնոտ Ափերով: Փաստագրական Վիպակ, 84 x108 x32, Տպաքանակ 80.000, «Արեւիկ» Հրատարակչութիւն, Երեւան, 1990

Katliam Anılarım

Kütüphanemizde bulunan bir diğer tanıklık Hagop A. Seropyan’a ait. Seropyan da tıpkı Püzant Papazyan gibi herhangi edebi bir iddia taşımadan tanıklıklarını sergilemiş. Biraz değişik iki amaçla kaleme almış yazdığı kitabı, intikam ateşinin gelecek nesillere taşınması ve günün birinde yazdıklarının bir sinema filmine dönüşmesi.

Hagop A. Seropyan, 1903 Konya doğumlu. Bu nedenle kitabının başında Konya tarihine ve Konyalı Ermenilerin yaşamına genişçe yer veriyor. Seropyan’ın 1915 hikâyesi ise bir mayıs akşamı babasının eve gelmemesiyle başlıyor. Aylar boyu süren bekleyiş, babasız bir evde yaşananlar ve daha sonra sürgün günleri…

2005 yılında Beyrut’ta yayınlanmış bu kitapla birlikte tanıklıklar, anılar kütüphanemizin raflarında giderek çoğalıyor.

Էղեռնի Յուշերս, Յակոբ Ա. Սերոբեան: Հրատարակութեան Պատրաստեց՝ Անդրանիկ Տագէսեան, Կողքի Պատրաստութիւն, Էջադրում Գործադրում՝Յակոբ-Ս՚ակ Ռ. Սերոբեան: Տպագրութիւն՝ Ֆօթոկրաւիւր Բագլաեան:

Sefiller’in 1909 baskısı

Mayıs ayında ise dermemize katılıp arşivde korunmaya alınan kitaplar arasında Bulgaristan’dan Gülizar-Simon Artuç çifti tarafından bağışlanan Victor Hugo’nun ‘Sefiller’ adlı romanının birinci bölümü bilhassa dikkat çekiyor. Bu kitap 1909 yılında Manzume-i Efkâr matbaasında basılarak V. & B. Zartaryan Biraderler tarafından İstanbul’da yayımlanmış. Eser, Kr. Çilingiryan tarafından Fransızcadan tercüme edilmiş. Düzeltilmiş üçüncü baskısının ilk sayfasında yayıncı kimliğiyle V. ve B. Zartaryan biraderlerin sunum yazısı, Fransızca ve Ermenice kitap iç kapağıyla yan yana yer alıyor. Hemen ardından gelen sayfada Fransızca olarak Kr. Çilingiryan’ın Victor Hugo’ya yazdığı mektup ve Hugo’nun cevabı yer almakta. Yan sayfada ise bu mektuplaşmanın Ermenicesi yer alıyor. İzmirli gazeteci, yazar ve çevirmen Krikor Çilingiryan, 1868 yılında Victor Hugo’ya yazdığı mektupta Fransız yazara övgüler yağdırmakta ve gayet alçak gönüllü bir dille kitabını Ermeniceye çevirmeye cesaret ettiğini haber vermekte. Victor Hugo’nun cevap mektubunda ise yazar, cevabın gecikme gerekçesini bildirdikten sonra Ermenice bilmediği halde bu dili çok sevdiğini, bu dilin içinde Doğu’yu duyumsadığını ve geçmişin mistik ışıltılarını gördüğünü söylüyor. Mektup, eserin Ermeniceye çevrilmesinin Hugo için gurur vesilesi olduğu notuyla son buluyor.

Haziran ayı, kütüphanemize katılan Ermenice, İngilizce ve Türkçe kitaplarla adeta bir bayram havasıyla geldi. Gülbenkyan Vakfı’nın bağışı olarak, İngiltere’den gelen Gomidas Enstitüsü tarafından yayınlanmış tüm koleksiyon eksiksiz olarak kütüphanemizde yerini aldı. Ayrıca Hamazkayin Educational & Cultural Society ve Kilikia Ermeni Katolikosluğu Yayınevi tarafından yayınlanan Ermenice kitaplardan zengin bir seçki de aynı günlerde kütüphanemizdeki yerini aldı.

Kanlı Kıyılar Boyunca
Püzant Papazyan
1990, Yerevan
Arevig Yayınevi
128 sayfa.